YSK’yı kurban-sözcü kılan devlet
büyükleri millete “kriz bitti” masalı anlattırıyor...
Nasıl bitmiş kriz?.
BDP’lilerin aday olmaları önündeki engel kalkmış!.. Kalkmış, çünkü iş kitabına uydurulmuş!.. Engel var mıydı?.. Var mıydı ki, üst hukukçulardan kurulu Yüksek Seçim Kurulu, “Bunlar şu şu şu sebepten ve Madde 76’dan aday olamazlar” demişti.. Sonra başta AB kulisleri ve de PKK dehşeti kararı teslim alıverdi!..
Kriz kalktı da ne oldu?!..
PKK’nın bu sefer daha da güçlü bir şekilde TBMM’yi işgal etmesine yol verilmiş oldu.. (Bunu da Türk Milletine demokrasi ve barış hareketi diye yutturuyorlar ya!!) Gülten kısrak, sabata oynak, abla Leyla güle oynaya işgaliyeciler olarak yol alıyorlar.. Artık Apo adına devleti daha bir sıkı tokatlayabilirler...
Bengi Yıldız adıyla nam yapan bir PKK muhibbi var.. Milletvekili kimlikli.. Ekranda hepimiz izledik, molotof mangasının önündeydi ve kendisine engel olmak isteyen polise “Bize engel olursan gider 20 bin kişiyle döneriz ve sizinle çatışırız!..” diye meydan okuyordu.. Polis de aldığı talimat gereği yutkunuyordu..
Bengi Yıldız da artık daha bir güçlü geliyor TBMM’ye.. Çünkü demokrasi (!) önündeki engel aşıldı..
Devlet PKK’nın kızlarını kollama kararı alınca kriz kalktı öyle mi?..
Peki, İstanbul’un göbeği dahil memleketin her köşesinde artık aleni saldırıya uğrayan Türk Bayrağı üzerindeki kriz ne olacak?..
Eşkıya PKK, TBMM önünde engeller kaldırılsın diye, Van’da da bir banka şubesini içindekilerle ateşe veriyor.. (Vatandaşların çoğu da Kürt kökenli.) O yangından canını dehşet içerisinde tesadüfen kurtaran hamile kadının geçirdiği kriz ne olacak?!
Ya Unkapanı köprüsü üzerindeki otobüse atılan molotofun yarattığı kriz?!
Kriz bitmiş... İstanbul’un artık her semtinde birer PKK ofisi var mı?.. PKK sadece doğuda değil, batıda da seçim ofisleri ile oy devşirebiliyor mu?!.
Manisa’da bile olaylar çıkıyor.. Bilmeyenler için, Manisa son on beş yıldır PKK tarafından sistemli biçimde işgal ediliyor.. Bu ilimizde kurtarılmış bölgeler oluşturuluyor.. Ne tedbir alındı?!
Manisa’da PKK, vatandaşların araçlarını ateşe veriyor.. Yakılan araçlardan biri cesur yürek bir vatandaşa ait.. “Ben de Kürdüm, lanet olsun bunlara” diye haykırıyor.. PKK militanları anında tepesine biniyor... Kameraların önünde PKK militanları Kürt vatandaşı, çekinmeden suratları maskesiz olarak poz vere vere tehdit ediyorlar.. Bu PKK’lıların da yakasına yapışılmıyor!..
Çünkü kriz bitmiştir!..
Türk Milleti’nin elinde çok ağır bir fatura var.. Bu faturaya son olaylar sonucu ilaveler yapılmıştır.. Türk Milleti’nin elindeki faturayı kabartan hem iktidar hem de ana muhalefet olmuştur.. İktidarın da ana muhalefetin de beyanları eşkıyayı cesaretlendirecek niteliktedir..
Bu fatura da PKK’nın İstanbul başta olmak üzere kentlerde Türk Bayrağını indirerek bayrak dikmesi...
Vatandaşların üzerinde dehşet saçarak mafyatik tehdit ortamı yaratması...
Devletten hesap soracak, istediğini yaptıracak kadar üstünlük imajı yayması...
Türk Milletini yoğun moral bozukluğuna sevk etmesi gibi vahim bilanço bulunmaktadır..
Hepsinden daha vahim sorun ise,Türk Milleti’nin bu ağır faturayı yırtıp atmasına engel olan bir gücün varlığıdır..
Türk Milleti, eşkıya saldırısına karşı devleti yönetenlerin tutarsızlığının hesabını dahi soramıyor!.. “Ne oluyor” diye hareketlenenlerin tepesine devletin güçlerini yığıp “Otur oturduğun yerde!” diye tersten çakıyorlar..
Sakinleşmek için “Gençliğe Hitabe”yi okuyunuz..
Yorum Gönder