Hangisi daha dengesiz, hangisi çıkarlara göre daha çok takla atıyor belli değil..
ABD’nin kendisi ile Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’den söz ediyorum. Hani son gazeteci tutuklamaları, özellikle de Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanmasından sonra “Hem demokrasiden söz ediyor, hem de gazetecilerinizi cezaevine atıyorsunuz” diye çıkışan ve hükümetle çekişen Büyükelçi’den..
NÜKLEER SANTRALİ GÖRÜNCE..
Ne zaman bir toplantıda konuşsa “Türkiye’de baskıların olduğunu, bunun en net şekilde medya mensuplarına yapılan ‘tutuklamalar ve müdahalelerle görüldüğünü” söyleyip duruyor. Bununla yetinmiyor ABD Büyükelçiliğinin resmi sitesine aynı “demokrasi-gazeteci tutuklama çelişkisi” hakkındaki görüşlerini koyuyor.
Ama o da ne?. Bir gün sonra, sanki “Big Brother” ABD bu tutumuna kızmış ve “Ne yapıyorsun, senin yüzünden Türkiye’de planlanan (ve millet karşı çıksa da, hayatlar tehlikeye girse de, Japonya örneği önlerinde dursa da değişmeyecek) nükleer santrallerin yapımını Rusya’ya kaptıracağız” demiş gibi dönüveriyor.
STANDART YÜKSELİVERDİ!
Bu kez “Türkiye’nin demokrasi standardının yükseldiğini, Nato ve G-20 üyesi olması dolayısıyla ABD’nin dostları arasında ilk sırada olduğunu, ekonomik ilişkilerinde büyük potansiyel olduğunu” filan sıralıyor. Yani sitesinde “demokratik standart düşük” görünürken ağzı başka şey söylüyor. Aynen petrol söz konusu olduğunda Ortadoğu’nun haritasını bile değiştirmeye, özel projeleri uğruna ülkelerin iç politikasıyla oyuncak gibi oynamaya çekinmediği gibi Nükleer santral için de taklasını atıyor.
Bu durum açıkça ortadayken ‘hangisi daha dengesiz’ diye sormaz mısınız?
ABD sadece kendi çıkarını düşünen, kendi ülkesi dışında demokrasiyle falan ilgisi olmayan, bu nedenle de asla güvenilmeyecek bir ülkedir!
Pentagon’un tarihçisi Huntington bunun ispatını kitaplarında yıllar önce yapmıştı zaten!
NÜKLEER SANTRALİ GÖRÜNCE..
Ne zaman bir toplantıda konuşsa “Türkiye’de baskıların olduğunu, bunun en net şekilde medya mensuplarına yapılan ‘tutuklamalar ve müdahalelerle görüldüğünü” söyleyip duruyor. Bununla yetinmiyor ABD Büyükelçiliğinin resmi sitesine aynı “demokrasi-gazeteci tutuklama çelişkisi” hakkındaki görüşlerini koyuyor.
Ama o da ne?. Bir gün sonra, sanki “Big Brother” ABD bu tutumuna kızmış ve “Ne yapıyorsun, senin yüzünden Türkiye’de planlanan (ve millet karşı çıksa da, hayatlar tehlikeye girse de, Japonya örneği önlerinde dursa da değişmeyecek) nükleer santrallerin yapımını Rusya’ya kaptıracağız” demiş gibi dönüveriyor.
STANDART YÜKSELİVERDİ!
Bu kez “Türkiye’nin demokrasi standardının yükseldiğini, Nato ve G-20 üyesi olması dolayısıyla ABD’nin dostları arasında ilk sırada olduğunu, ekonomik ilişkilerinde büyük potansiyel olduğunu” filan sıralıyor. Yani sitesinde “demokratik standart düşük” görünürken ağzı başka şey söylüyor. Aynen petrol söz konusu olduğunda Ortadoğu’nun haritasını bile değiştirmeye, özel projeleri uğruna ülkelerin iç politikasıyla oyuncak gibi oynamaya çekinmediği gibi Nükleer santral için de taklasını atıyor.
Bu durum açıkça ortadayken ‘hangisi daha dengesiz’ diye sormaz mısınız?
ABD sadece kendi çıkarını düşünen, kendi ülkesi dışında demokrasiyle falan ilgisi olmayan, bu nedenle de asla güvenilmeyecek bir ülkedir!
Pentagon’un tarihçisi Huntington bunun ispatını kitaplarında yıllar önce yapmıştı zaten!
Yorum Gönder