Çarşambanın gelişi salıdan belliydi.
Salı günü MHP grup toplantısında Devlet Bahçeli; CHP’nin, Meclis’teki 4
partinin oluşturacağı Toplumsal Mutabakat Komisyonu’na katılmayı ve buna bağlı bir Âkil Adamlar Grubu oluşturmayı içeren önerisini reddetti.
“CHP de AKP’nin peşi sıra gitmekte, BDP’yle birleşerek bölücülüğün şeytan üçgenini oluşturmaktadır. Bizim hiç kimseyle ‘sözde’ Kürt sorunu bağlamında görüşecek ve fikir alışverişinde bulunacak bir niyetimiz ve merakımız yoktur. Biz geçmişte AKP ile yıkım projesini konuşmadık, bugün de CHP’yle çöküş planını konuşmayacağız” dedi.
Kulak asmayın RTE’nin uzlaşma konusundaki olumlu sözlerine.
Nitekim çarşamba günü Kılıçdaroğlu ile buluşan RTE fırsatı kaçırmadı.
O gece katıldığı bir TV programında MHP’nin kesin kararını gerekçe göstererek Toplumsal Mutabakat Komisyonu önerisinin “düştüğünü” ilan etti.
Tabii beraberinde Âkil Adamlar Grubu’nun da…
***
Fakat, “dışarıda esen umut rüzgârlarının” önünü kesmek RTE’nin de işine gelmiyor.
Kapıyı aralık bıraktı. CHP’ye “MHP’yi ikna edin, komisyonda varız” dedi.
RTE’den böyle tüyo alan CHP ne yapacak? MHP’yi iknaya girişecek mi?
Toplantıyla ilgili bilgi veren Faruk Loğoğlu, kolları sıvıyor.
“Medyayı MHP ile birlikte ikna etmeye” çağırarak MHP’den hâlâ umutlu olduklarını kanıtlıyor.
Acemi politikacılara özgü bir davranışla Loğoğlu, CHP adına, “MHP önerim şudur derse biz buna hazırız” dediği ve MHP’nin toplantıyla ilgili görüşlerini açıklamasını beklemeden konuştuğu sırada; MHP Genel Merkezi, Loğoğlu’nun söylemlerini ters yüz eden bir açıklama yapıyor.
“Sözde Kürt sorunu dahilinde CHP ile görüşmenin asla söz konusu olamayacağının” altını çiziyor.
Ama AKP ve CHP’ye bir çağrı yapıyor MHP: “Sözde Kürt sorunundan acilen vazgeçilmelidir!”
Kürt sorununu at çöp sepetine, geriye ne kalacağını şu soru açıklıyor:
MHP’nin katılımcı olmasını sağlamak için ne yapmalı? İşte MHP’nin yanıtı: “Terör örgütünü tümüyle tasfiye etmeye yarayacak, her girişim ve teklifi desteklemeye açığız.”
Oysa Kürt sorunu çözümlenirse terörün de durabileceğini düşünerek (düşleyerek) yola çıktı CHP.
MHP, CHP ile aynı görüşü paylaşan AKP’ye de ters düşüyor.
***
MHP umutlara kilit vuruyor ama siyaset adamlarında çare tükenmiyor.
RTE, MHP ikna edilemediği takdirde toplumun yine karamsarlığa sürüklenmesini önlemek, “Bir araya geldiler ama Kürt sorununu ve terörü çözümlemekte yine anlaşamadılar” diyecek toplumsal yargının oluşmasını engelleyecek bir öneri getiriyor CHP’ye:
“Bugünkü toplantıya katılan heyetlerden oluşan (BDP’yi dışlayan) ‘istişari’ bir mekanizma kuralım.”
CHP Genel Merkezi herhalde “istişari mekanizmanın” altından ne türden bir çapan oğlu çıkacağını hesaplamış olmalı.
***
Bir başka ilginç gelişme. Kılıçdaroğlu’nun RTE’ye Uludere’ye birlikte gidelim önerisini Ömer Çelik, “gündemimizde yok” diye reddetti.
Lakin, atv’de konuşan RTE değişik havada: “İktidar ve ana muhalefetin Kürt ve terör sorununu birlikte çözebileceğini” söyledikten sonra, yüzünde çeşitli anlamlara gelecek gülümsemeler belirdi.
Kılıçdaroğlu’na, işte o zaman “Pek çok yere birlikte gidebiliriz” dediğini açıkladı.
Nezaketen mi böyle konuştu, yoksa kafasında var olduğu söylenen tilkilerden birini mi konuşturdu? Şimdilik bilinmiyor.
Ama CHP’nin bilmesi gereken bir gerçek var:
RTE’nin karşı önerisi; “Hele iki parti arasında istişari komisyon kurulsun. CHP, kucağıma bir otursun. Orada alacağım sonuçlara göre her yere birlikte gideriz” anlamınamı geliyor; ne getirir ne götürür diye iyice tartmalı.
Yoksa, iyi niyetle, Kürt sorununa çare bulalım derken, AKP’nin yeni oyunlarına alet olmak da var hesapta!
Yorum Gönder