“Devlet elini apış aramdan çeksin!”
“Kadın bedeni kamu malı değildir!”
“Beden benim.hayat benim.karar benim!”
Kadınlar böyle protesto yürüyüşleri yaparken,Sağlık Bakanı dahil,bir sürü yandaş.”Tayyip Bey ağa” ile konuşup onun gözüne girmeye çalışıyor.
Sağlık Bakanı gibi aklı başında olması gereken bir adam bile,tecavüze uğrayıp hamile kalan bir kadının kürtaj yaptırmayıp doğurması gerektiğini söyleyerek.
“Gerekirse.bebeğe devlet bakar!” diyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in daha da kesin konuşup.
“Zina yapınca çocuğun kabahati ne?Anası olacak kişi kendini öldürsün!” diye çok insanî(!)bir görüş ileri sürdüğü belirtiliyor.
Ankara'da Melih Gökçek'in üzerine yumurta yağdırdıkları için gözaltına alınan iki genç kadın
“Onu,kürtajla ilgili seviyesiz sözleri nedeniyle yumurtaladık.Üç atışımız tam isabet kaydetti!” dedi.
Elbette ki bir ülkede her şey konuşulabilir,her konuda tartışma yapılabilir.Ancak bu tartışmaların düzeyli olması,akıl ve mantık yolundan uzaklaşmaması gerekir.
Bir bilim kadını (Prof.Dr.Ayşe Akın) kürtajın yasaklanmasını öngören yeni yasa çalışmaları üzerine şu açıklamayı yaptı:
“1983'te çıkarılan yasadan önce her 2 anne ölümünden biri,isteyerek düşük yapan kadınlara aitti.Yasadan sonra,BÎNDE 500'lük bu oran,yüz kat azalıp BÎNDE 5'e düştü.Bu düzey,gelişmiş ülkelerle aynı.Sorumlu sandalyede oturanlara soruyorum: Yine'düşüğe bağlı olarak anneler ölsün'mü demek istiyorsunuz?”
Tokmak/ Sözcü
Yorum Gönder