Dikta, Diktatör... Total, Totaliter... ve Zalim! - Emre Kongar

“Dikta” yabancı kökenli bir sözcük:
Yazdırmak, “dikte etmek”, emretmek, zorla kabul ettirmek anlamındaki “dictate” sözcüğünden geliyor.
“Dictate” sözcüğü zaten Türkçeye, yukarıda da belirttiğim gibi “dikte etmek” biçiminde girmiş.
“Diktatör” işte bu sözcükten üretilen bir başka yabancı kelime:
Emreden, “dikte eden” anlamında, ülkeyi yöneten kişinin her alandaki baskıcı egemenliğini vurguluyor.
“Diktatörlük”, işte böyle tek emredici egemen tarafından yönetilen ülkelerdeki baskı rejimlerinin adı.
Güzel Türkçemizin mantığı, “diktatörlük” sözcüğünden, eşanlamlı olarak “dikta rejimi” diye bir deyim yaratmış.
“Dikta” yine güzel ve anlamlı dilimizin “dikta rejimi” terimini kısaltarak ürettiği bir sözcük; doğrudan “diktatörlük” ya da “dikta rejimi” anlamını taşıyor.
***
“Total” de yabancı bir sözcük:
Toptan, topyekûn, bütün, toplam, tamam, tamamen, sınırsız ve kısıtsız, kesin, kayıtsız koşulsuz gibi anlamları var.
“Totaliter” “total”den geliyor:
Toptancı, bütüncü, sınırsız ve kısıtsız, bütün yetkileri elinde bulunduran, yaşamın her alanına müdahale eden, kesin, keskin, baskıcı kararlar alan yönetimler için kullanılıyor.
***
Zalim kavramını ise zaten betimlemeye, tarif etmeye gerek yok.
Cumhuriyet okurları, benden daha ariftir…
“Arife tarif ne gerek!”
Zulüm ve zalim hakkında başka ayrıntılı çözümleme isteyenler benim “İçimizdeki Zalim” adlı kitabıma bakabilir.
***
İnsanoğlu tarih boyunca en büyük, en kanlı, en acılı mücadelelerini özgürlük için vermiştir...
Zalimlere, diktatörlere, totaliterlere karşı!
Ortaçağ karanlıklarından gelen engizisyon anlayışı…
Yirminci yüzyılın üzerine bir kâbus gibi çöken, bütün dünyayı kana bulayan Hitler ırkçılığı ve faşizmi…
Milyonlarca insanı katleden Stalin rejimi…
İspanya’da Franco, Şili’de Pinochet, Arjantin’de Videla diktatörlükleri…
Yirminci yüzyıldan yirmi birinci yüzyıla devreden Humeyni rejimi…
Hep bu tür, totaliter anlayışla ülkeyi yönetmeye çalışan diktatörlüklerin örnekleridir!
***
Her diktatör zalimdir…
Yaşamın çeşitli alanlarını da denetlemek isteyince, kamu yaşamının dışında kalan yerlere de, bilime, sanata, edebiyata, özel yaşama, hatta yatak odalarına bile el attıkça, totaliterleşir, zulmü artar!
***
Her totaliter zalim diktatörün arkasında, iyi kötü bir ideoloji vardır:
Ya bir dini ya da bir siyasal ideoloji.
Elbette her zalim totaliter diktatör, en büyük kötülüğü, zulmü için kullandığı ideolojiye yapar.
Çünkü o ideolojiyi, tarih önünde ebediyete kadar zulümle lekeler!
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan perşembe günü yaptığı konuşmada:
“Zulme rıza, zulümdür. Zalimlerin yanında yer almak zalimliği benimsemektir” diyor...
Yani zulme karşı direnmek herkesin insanlık görevidir!
Bu sözleri Suriye için söylüyor ama elbette bütün ülkeler ve Türkiye için de geçerli.
Anlayana!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget