Vesayetsiz yargı! - Rifat Serdaroğlu

Anayasa Madde:10
“Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınmaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadırlar…”
*Avrupa’da “Yüzyılın En Büyük Yardım Soygunu” olarak adlandırılan Deniz Feneri Davasında, sanıklar 3’er aylık tutukluluğun ardından, bu sürenin “uzun olduğu ve cezaya dönüştüğü” gerekçesiyle serbest bırakıldılar.

Tutuksuz yargılanacaklar…
-Bilim adamları- üniversite rektörleri- gazeteciler- milletvekilleri- siyasetçiler- generaller yıllardır tutuklu olarak yargılanıyorlar. İçlerinde 5 yıla yakın zamandır tutuklu olanlar var. Üstelik çoğu ciddi olarak sağlık problemi yaşıyor. Dolandırıcılıktan yargılananlara tanınan tutuksuz yargılanma hakkı, bu insanlardan niçin esirgenir?…
*Pozitif hukukun yerine şeriat hukukunun getirilmesi için çalışmanın adı dünyanın her yerinde “İrtica”dır. Türkiye’de devletin en hassas kadrolarına sızmış bulunan cemaat-tarikatların, pozitif hukuk istediğini söyleyebilecek bir tek yargı mensubu var mıdır? Tümünün talepleri şeriat hukukudur.
Ülkede şeriat hukuku hâkim olunca ilk kafası kesilecekler kimler olacak acaba?...
-Bugün, Türkiye’yi ortaçağ karanlığına götürecek irticai faaliyetleri gerçekleştirmek serbest, fakat Cumhuriyetin temel direği olan “Lâiklik İlkesini” korumak için irticayı, tehdit olarak görmek yasaktır!...
*Anayasanın 42. Maddesi; “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” diye emretmektedir.
-Bugün Güneydoğu’da bazı belediyeler pazar yerlerinde “Türkçe” konuşmayı ve “Türkçe etiketleri” yasakladıklarını açıkça ilan etmediler mi? Bu konuda bağımsız Türk yargısının üzerine düşen görevi yerine getirdiğini gören var mı?
Şırnak’ta, hakkında “tutuklama kararı” bulunan biri, polis aracından zorla alınıp kaçırılıyor ve tek kişi gözaltına alınamıyorsa, nasıl oluyor da sadece
“ücretsiz eğitim” hakkı isteyen 500’den fazla üniversiteli genç tutuklanıp, cezaevine atılabiliyor!...
*İmzasız ihbar mektuplarına, terör örgütünün yönlendirdiği muhbirlere itibar eden “Bağımsız Yargı” nasıl oluyor da, tek amacı Cumhuriyeti yıkıp, yerine İran tipi bir İslam Cumhuriyeti getirmek olan cemaat için yazılan kitaplardaki ihbarları görmezden gelir!...
Bir ülkede Anayasa emrine aykırı olarak, kişiye göre farklı hukuk uygulanıyorsa ve bunu iktidar yargı eliyle yaptırıyorsa orada ne huzur kalır, ne de güvenlik. Belli bir noktadan sonra herkes kendi hukukunu oluşturmaya başlar ki bunun sonu kaos olur.
Kamu görevlileri, yargı ve medya mensupları şunu çok iyi bilmeliler;
Türk Milletinin vicdanı ve vatanseverler, her olayı her kişiyi dikkatle izleyip tarihe not düşmektedirler.
Kimlerin, demokrasiyi kullanıp ülkeyi İslam Cumhuriyetine dönüştürmek isteyen hainlerin oyuncağı olduğu ve milletin kendilerine sunduğu makamları
cemaat-tarikatların emrine verdiği o kadar açık ve belli ki !...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget