'Rus atasözü mü idi şu: Evi camdan olanlar; başkasının penceresine taş atmasın.
Türkiye'nin başı 34 yıldır bölücü terörle belada ama şimdi tutuyor; Suriye'de bölücü terör imal ediyor; teröristleri koruyor.
Sen; Suriye'de askeri, polisi; devlet adamlarını öldürenlere mazlum dersen...
El oğlu da senin askerini, polisini, öğretmenini öldüren PKK'ya mazlum der.
Sen bugün tutup üç buçuk soysuz vatanının haini Suriyeli'yi mazlum ve mağdur gösterirsen...
Yarın öbür gün de birileri PKK'lıları mazlum ve mağdur ilan eder.
Sen bugün tutar; serseri, hırsız, gerici cani takımından oluşan Suriyeli teröristleri korumak için o ülkeye asker sokmaya kalkışırsan...
Yarın öbür gün de senin ülkene PKK'yı korumak için başkaları asker sokar.
Sen bugün başka bir ülkenin iç işlerine karışır isen...
Yarın da birileri senin ülkenin iç işlerine karışır...
***
Suriyeli muhalif dediğiniz, mazlum gösterdiğiniz o canilerin elinde ağır makineli tüfekler var...
Bombalar var...
Senin Suriyeli muhalif; karpuz keser gibi insanların kellesini kesiyor...
O caniler mi mazlum?
***
Gidin siz de çok rahatça göreceksiniz ki:
Suriye baştanbaşa Sünni... Beşar Esad Sünnileşmiş; yönetimi de Sünni...
Suriye Müftüsü Sünni... Müftü Ahmed Bedreddin Hassun, 'Suriye'de bize en küçük bir baskı yok. Burayı Suudi Arabistan; İsrail ve Amerika karıştırıyor.' diye açıklama yapıyor. Ortalığı karıştırmak için muhalif denilen caniler Sünni müftünün oğlu Sariye Hassun'u 2 Ekim 2011'de öldürüyorlar ama müftü, Esad yönetimini desteklemeye devam ediyor.
Cani isyancılar yüzünden masum insanlar da can veriyor ise bunun sorumlusu Esad yönetimi midir? O zaman bizim terörle mücadelemiz sırasında ölen sivillerin suçlusu AKP iktidarı mı oluyor?
***
İktidarımız öyle bir coşmuş ki... Amerika ve İsrail mutlu olsun diye; 'Kardeş Beşşar Esad'a karşı savaş açmış.
Suriye'yi yitirdik; Arap dünyasını yitirdik.
Sadece şeyhler, krallar aferin diyor bize...
Hükümeti bir kez daha uyarıyorum:
Eviniz camdan...
Suriye'nin penceresine taş atmayın.
SURİYE SÖMÜRÜSÜ BAŞLADI
Metro duraklarındaki ilan tahtalarına bakınca şaşırdım.
IHH rumuzlu malum örgüt; kocaman afişler hazırlatmış, reklam yapıyor: Suriye'de on binlerce insan öldürülmüş de... Onlara para yardımı yapacaklarmış da... Tabii ki banka hesap numaraları var bol bol.
Bu 'İnsani Yardım Vakfı' (IHH) değil mi idi 1994'lerde Bosna'daki Müslümanlar için toplanan yardım paralarını iç eden? Süleyman Mercümek ismini hatırladınız mı ey millet?
Olsun efendim...
Birileri ölür, acı çeker; birileri de onların kanı canı üzerinden para toplar...
SON OSMANLIDAN DERS ALMAK
Osmanlı Devleti'nin en son temsilcisi olduğu söylenen Neslişah Osmanoğlu hanımefendi Hakk'a yürüdü.
Nur içinde yatsın.
1921 yılında doğmuş olan Neslişah hanımefendi modern dünya kadınının sembol isimlerinden birisi gibi yaşadı; Kemal Atatürk'ün hayalinde canlandırdığı Türk kadını oldu. Lütfen onun fotoğrafına daha dikkatli biçimde bakın.
Onun görüntüsü ile modern Türk kadının görüntüsü birbirinin aynıdır.
Yani; rahmetli Neslişah hanım; kendisini dindar göstermek için dinsel giysiler içine girmemiştir; türban takmaya kalkışmamıştır.
Cumhuriyetin nimetini yedikleri halde bu devlete karşı haince düşünceler besleyenler Neslişah hanımefendiden çok şey öğrenebilirler.
Özellikle de kadınlarımız, onun yaşam tarzından doğru dersler çıkartabilirler.
Fazilet ve zarafet timsali Neslişah hanımefendiye Allah rahmet eylesin...
Yorum Gönder