Fehmi Koru, Mustafa Karaalioğlu, Akif Beki, Salih Tuna, İhsan Dağı, Mehmet Ocaktan, Abdülkadir Selvi, Hasan Karakaya, Ahmet Kekeç ve Ahmet Taşgetiren.
GAZETECİLİKTE AKP SAYESİNDE VAR OLANLAR:
Nagehan Alçı, Emre Aköz, Rasim Ozan Kütahyalı, Ergun Babahan.
F TİPİ CEMAATÇI KALEMLER:
Ekrem Dumanlı, Hüseyin Gülerce, Bülent Korucu, Abdülhamit Bilici, Mümtazer Türköne, Eyüp Can, Nuh Gönültaş, Ahmet Turan Alkan, Sedat Laçiner, Erhan Başyurt, Adem Yavuz Arslan, Mahmut Övür ve Gültekin Avcı.
ABDULLAH GÜL İLE CEMAATE AYNI ANDA GÖZ KIRPANLAR:
Mehmet Barlas, Taha Akyol, Nazlı Ilıcak, Cengiz Çandar, Cüneyt Özdemir, Oral Çalışlar, Kürşat Bumin, Şahin Alpay, Etyen Mahçupyan, Gülay Göktürk, Amberin Zaman, Hasan Bülent Kahraman VE Ruşen Çakır.
ABDULLAH GÜL’DEN MEDET UMANLAR:
Sedat Ergin, İsmet Berkan, Derya Sazak.
HER DÖNEM İKTİDARIN KAYIĞINA BİNENLER:
İsmail Küçükkaya, Hasan Cemal, Bilal Çetin, Murat Yetkin, Zülfü Livaneli, Murat Çelik, Yavuz Semerci.
ESRARENGİZ GAZETECİLER:
Ahmet Altan, Mehmet Altan, Yasemin Çongar, Doğu Ergil, Alper Görmüş.
TARAFSIZ GÖRÜNME İHTİYACINI DUYANLAR:
Mehmet Ali Birand, Fikret Bila, Fatih Altaylı, Reha Muhtar
TARAFSIZ GÖRÜNÜP GİZLİ AKP YANDAŞI OLANLAR:
Ahmet Hakan Coşkun.
MİLLİ VE BAĞIMSIZ KALEMLER:
Hasan Pulur, Güngör Mengi, Melih Aşık, Emin Çölaşan, Can Ataklı, Emre Kongar, Yılmaz Özdil, Cüneyt Ülsever, Mehmet Yılmaz, Doğu Perinçek, Mehmet Tezkan, Serhan Bolluk, Mustafa Mutlu, Ruhat Mengi, Güneri Cıvaoğlu, Kurtul Altuğ, Ahmet Hamdi Kepekçi, Mehmet Faraç, Merdan Yanardağ, Ümit Zileli, Umur Talu, Saygı Öztürk, Nilgün Cerrahoğlu, Orhan Bursalı, Necati Doğru, Ümit Özdağ, Muharrem Bayraktar, Yazgülü Aldoğan, Mehmet Emin Koç, Yalçın Bayer, Orhan Dede, Rıza Zelyüt, Müslim Karabacak, Abbas Güçlü, Abdullah Terzi, Selim Kotil, Aslan Bulut, Can Dündar.
Cumhuriyet Gazetesi ile F Tipi camianın flörtü
Hikmet Çetinkaya ismi malum Cumhuriyet Gazetesi’nin sadece yazarı değil bugünkü fiili patronudur.
Çetinkaya yıllar yılı F Tipi güruh ile didişti ve cemaat hakkında aleyhte onlarca yazı yazdı ve davalık oldu.
Ve bugün:
Hikmet Çetinkaya kısa biri süre önce F Tipi Cemaatin yan kuruluşu olan Yazarlar Vakfı’nın kahvaltısına katıldı.
Bitmedi!
Cumhuriyet Gazetesi F Tipi kesimin iş dünyasındaki uzantısı olan TUSKON’un özel davetine icabet edip yurt dışı seyahatlerine katıldı ve TUSKON’u parlatan reklam haberleri manşetine taşıdı.
Tablo bu ise soralım:
Cumhuriyet’in bu tutumu neyin göstergesidir?
Hikmet Çetinkaya onlarca yıl aleyhinde yazı yazdığı F Tipini bugün dost mu görüyor ki kahvaltılarında özel konuktur?
TUSKON’a yapılan methiyeler gönül bağı mı yoksa parasal çıkar için mi?
Cumhuriyet Gazetesi ilke ve inançlarından bu şekilde vaz mı geçmiş oluyor yani Cumhuriyet artık parayı verene eğiliyor mu?
Cumhuriyet’in kendi yazarını bile isyan ettiren bu durum için acele cevap istiyorum Hikmet Bey!
AKP’li araştırma şirketine göre yargı taraflı ve yandaş!
GENAR sosyal ve siyasi araştırmalarda en iddialı kurumlardan biridir.
AKP eski mebusu Prof. Edibe Sözen ile RTÜK Başkanı Davut Dursun GENAR’ın kadrosundaydı. AKP’ye yakınlığı ile bilinen bu araştırma kurumu içinde bulunduğumuz ayın başında Türkiye’nin 16 ilini kapsayan alanda geniş ve ciddi bir araştırma yaptı.
Kamuoyuna açıklanan bu araştırmada Türkiye’de adil yargı var mı yoksa yargı taraflı mı sorusu da soruldu.
Cevap aynen şöyle: Yargı adil değil yani taraflı diyenlerin oranı: Yüzde 67.6, buna mukabil yargı bağımsız diyenlerin oranı ise yüzde 33.1.
Görüyorsunuz yargı bağlamında artık mızrak çuvala sığmıyor ve yandaş araştırma şirketleri bile halkın güvensizliği ve hatta isyanını saklayamıyor.
Açık söylüyorum bugünkü yargı darbe ve sıkıyönetim mahkemelerinden bile yüz kere daha taraflıdır çünkü darbe ve sıkıyönetimlerde şahıslar değil zihniyetler kollanırdı oysa bugün hem zihniyetler hem de şahıslar açıktan korunuyor ve şahsa göre hukuk uygulanıyor.
Örnek mi istiyorsunuz.
İşte Deniz Feneri hadisesi.
Bu olayda savcılar layıkıyla soruşturma yaptı diye hemen dosyadan alındığı gibi üstüne üstlük bir de 11 senelik hapisle yargılanma cezası ile karşı karşıya kaldı.
Dünya hukuk tarihinde örneği olmayan bu uygulama şahsa göre tasarruftur ve hiç kuşkunuz olmasın geleceğin hukuk öğreniminde hukuk faciası olarak üniversitelerde örnek vaka olarak okutulacaktır.
Öyle çünkü Zekeriya Karaman ile Zahit Akman Tayyip Erdoğan’ın koruması altında olmasalardı bugün ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezemezlerdi.
Sadece Deniz Feneri olayı değil, Silivri’den Balyoz’a ve muhalif partilerin belediyelerine karşı açılan davaların tamamı siyasidir ve oradaki yargılamalarda hukuk yani adalet söz konusu değildir. Maalesef yargı AKP’nin devleti ele geçirip dönüştürme ve TSK ile toplumu sindirmede en önemli araç konumundadır.
Özel Yetkili Mahkemeler bugün zerre mübalağasız söylüyorum İstiklal ve Yassıada mahkemeleri ile aynı misyon ve seyirdedir.
Yorum Gönder