Tiyatroda devrim - Hasan Pulur

Biz karşı devrim derken bazıları bizi eleştiriyor da: “Ne karşı devrimi karşı devrim böyle mi olur?”
Sanki “devrim” davul zurna çalarak gelirmiş gibi...
Bizim kaderimiz bu, bir ara “Terörle bir yere varılmaz!” diyenlere, “Varılır varılır, varılınca görürsün!” diyorduk.
* * *
Devletin en büyük sorunu “Kürtçülük”te bugün nereye gelindi ya da gelinecek, göreceksiniz.
Demek ki terörle bir yere varılabilirmiş, varıldı da.
* * *
4+4+4 Meclis’ten geçtikten sonra, İmam Hatip ortaokullarına yol açılınca Sayın Başbakan’ı televizyonda izlemediniz mi?
Ne kadar da mutlu ve umutluydu.
“Ah, ah, ah, bize neler çektirdiler, ama kazandık” der gibi değil miydi?
Haklıydı, çünkü karşı devrimin en önemli göstergesi buydu.
* * *
Aslına bakarsanız devrimin en önemli yanı “sanat ve kültürden yana çok fazla yol alınmış değildir”, sessiz sedasız yol alıyorlar...
Yoksa durup dururken “muhafazakâr sanat” diye bir laf ortaya atılır mıydı?
Muhafazakârlıkla, tutucu sanatı yan yana düşünebilir misiniz?
Sanatçı ilericidir, hareketlidir, muhafazakâr sanat dedikleri herhalde olduğu yerde saymanın genelidir.
Lakin adamın aklı apış arasından da öteye geçemiyorsa...
Müstehcenlikle estetiği ayıramazsa...
Müstehcenliğin içinde estetik vardır, iğrençlik değil...
* * *
Karşı devrimin en etkili alanı İstanbul Belediyesi’nde bir kurula verildi, tabii kurulda belediye memurları olacak, onların oyları kararı belirleyecek.
Belediye Meclisi’nin çoğunlukla kabul ettiği karardan önce sanatçılarla konuşulmamış bir madde var ki, içki ve kumar yasağı...
İçki içen, kumar oynayan tiyatrodan temelli çıkarılacak.
Ölçüsü ne?
Kaç kadeh, kaç şişe?
Ölçü ne?
* * *
Bir madde de “dışarıdan oyun alma” uygulaması...
Nasıl olacak bu iş?
Özel tiyatrolardan biriyle anlaşılacak, topluluk oyunuyla gelecek, parasını alacak, şehir tiyatrosunda sanki oyun, oyuncu sıkıntısı var!
Bu ne demektir?
Yandaş tiyatrolara iş ve yer bulmaktır.
* * *
Ortada karar var ama henüz uygulanmıyor. Çünkü Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın önünde...
Şehir Tiyatroları her dönem, politikacının hedefi ve av sahası olmuştur.
Asker de dahil herkes tiyatroyu ele geçirmeye çalışmıştır.
* * *
Bir zamanlar “halka dönük tiyatro” lafı çıkmıştı.
“Halka dönük tiyatro”nun uygulayıcısı genç bir yönetmene, yaşlı bir kadın oyuncu lazımdır, oyunda rolü vardır.
Provalar başlar, her provada genç yönetmen yaşlı ve kıdemli oyuncuyu uyarır!
Lütfen halka dönük oynayın.
Hazır cevaplığı ile ünlü kadın oyuncu sonunda dayanamaz:
“-Evladım, nasıl olacak bu halka dönüklük. Arkamı dönüp öyle mi oynayayım!”
Tabii “arkamı” derken neyi döneceğini de lafının hakkını vererek sormuştur.
Neyse bu da bir devir...
Bakalım “muhafazakâr sanatın estetiği” nasıl olurmuş, görelim.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget