Ayakta uyuyanlara “At gibi uyuyorsun!” derler.
Sinemada uyur, tiyatroda uyur, bol laflı konferansta uyur, hele bir grup gezisinde, sabah brifing varsa, eğer öğretmen yakalamazsa, derste uyumanın üstüne yoktur, yeter ki başın düşmesin ya da horlamayacaksın.
* * *
GEÇEN gün birisi yakınıyordu:
“Bilgisayar başında uyumuşum!”
Televizyon başında uyumak da pek keyifli oluyor.
Televizyon seyrederken uyumak bayağı ilginç...
Yarı uyuyorsun, yarı uyumuyorsun. Tam uyumadığın için seyrettiklerinin bazı bölümlerini hatırlıyorsun, bazılarını da toparlayamıyorsun.
* * *
TELEVİZYON uykusu bir hoş oluyor.
Rüya görmüş gibi bazı bölümlerini hatırlıyorsun, bazılarını da yarım yamalak.
Mesela, bir iki görüntü gözümüzün önünde...
Acaba doğru mu hatırlıyoruz, yoksa eksik mi?
Bir görüntüde Prof. Dr. Münci Kalayoğlu var.
Karaciğer naklini anlatıyor, Amerika’dan kalkıp gelmiş, burada ameliyat yapışı, hele bir cümlesi var ki:
“Öğretecek öğrenci bulamıyoruz. Amerika’dan gelenler var, uzak ülkelerden gelenler...”
* * *
BUNDAN sonrasını hatırlamıyoruz, silkinip uyanıyoruz.
Sayın Kalayoğlu organ nakli ameliyatlarının riski olduğunu, kendi hocasının da birkaç fire verdiğini dünya örnekleriyle anlatıyor.
Acaba doğru mu hatırlıyoruz?
Yarı uykulu, yarı uyanık...
Hafızamızda kalan bunlar.
Acaba Sayın Kalayoğlu anlattıklarının kısa bir özetini bize iletebilir mi?
Yarı uykulu, yarı uyanık belleğimizde o kadarı kalmış...
Anadolu’da bir kasaba, devlet taşımalı eğitim yaptırıyor. Yani minibüs sabahları köylere gidiyor, çocukları alıyor, okula götürüyor, akşamları da eve...
Minibüs geçenlerde kaza yapıyor devriliyor, galiba üç çocuk can veriyor.
* * *
ÇOCUKLARIN morali bozuk, okula gitmiyorlar. Kaymakam yetkisini kullanıyor, öğretmenleri çocukların evlerine gönderiyor.
Buraya kadar, şöyle böyle hatırlıyoruz da, bundan sonra film kopuk...
Orası neresi, kaymakam kim?
Böyle örnek davranışı bilmek istemez misiniz?
Haberi veren gazeteci arkadaşımız bize yardımcı olsa...
Televizyon başında uyumanın arızaları bunlar.
Yorum Gönder