Teessüf Ederim / KÜSTÜM - Rifat Serdaroğlu

Başbakan Erdoğan’a teessüf eder, kendisine çok gücendiğimi bilmesini isterim…
Sebebine gelince;
*Barzani denilen  “Türk Dostu” “Atatürk Hayranı”  ve “Büyük Devlet Adamı”na karşı bizleri mahcup etti, başımızı öne eğdirdi.
Halbuki,  Türk Askerini çok seven ve PKK’ya karşı askerimizi korumak için göğsünü siper eden  “Türk Dostu Barzani”, Erbil’de civanım delikanlım Başbakanı ne güzel ağırlamıştı !…
Önce Kuzey Irak’ta yapılmakta olan enerji yatırımları ve inşaatlar hakkında bilgi vermiş, eş-dost –akrabanın haklarının korunacağını söylemişti. Bununla da yetinmeyen Barzuş (Barzani  dostlarının kendisini böyle çağırmasını ister)  Erdoğan için bir de sıra gecesi düzenlemişti. Karşılıklı yenilmiş-içilmiş, şarkılar-türküler- kahkahalar gırla gitmişti. Erdoğan, Barzuş’la her şeyi konuşmuş fakat, gördüğü iyi muameleden ötürü, Türk Askerini şehit eden PKK çakallarına niçin ev sahipliğini yaptığını, onları neden koruyup beslediğini sormamıştı.
Olsun o kadar çatlak su kaçırmazdı !…
Türk Dostu Barzuş, Amerika’dan sonra Türkiye’yi de şereflendirdi. Türkiye, Barzuş’u “Devlet Başkanı” gibi karşıladı. Hollanda Kraliçesinin yeni
“Haçlı Hollanda Aslanı” madalyası taktığı Cumhurbaşkanı bile kendisini karşıladı ve ağırladı.
Başbakan Erdoğan ise, kadim dostu ve kankası Barzuş ile görüştü ama, adamı sap gibi ortada bırakıp, daha zengin olan Katar Şeyhine uçtu gitti. İşte bu olmadı. Benim Başbakan Erdoğan’a olan kırgınlığımın sebeplerinden biri budur.
Barzuş’a bir sıra gecesi bile düzenlemeden, iktidarda olduğu 10 senede 138 inci defa(yanlış saydıysam özür dilerim) Katar’a gidişi bence affedilir bir ayıp değildi. Bir utandık, bir utandık ki, sormayın…
Barzuş güzel şeyler de söyledi;
-PKK Silah Bırakmalı, ben buna izin vermem(Boşuna mı Türk Dostu demişiz adama!..)
-Kürt sorunu silahla değil, barışçıl yöntemlerle çözülebilir( Türk Ordusu, kendine gel, bu sözler sana, derhal silah bırak!…)
-Suriye, Kürtlere özgürlük vermelidir( Büyük Kürdistan için üçüncü adım)
-Bağımsız Devlet olmak, her milletin hakkıdır(BDP kurban olsun sana)
Şimdi bazı fesat ve fitne odakları ve AKP’yi çekemeyenler soracaklar;
“Tamam da, hala Türk Askerleri üçer-beşer şehit ediliyorlar, bu ne iş?…”
Kardeşim daha önce söylemedik mi, askerlik yan gelip yatma yeri değildir diye, ne bekliyordunuz ki?  Türk Askeri ya şehit olacak, ya yaralanıp gazi olacak ya da darbeci diye içeri atılacak. Onların işi bu yahu.
Türk Milleti de bunları sadece izleyecek, korkudan sesini bile çıkaramayacak ve hiç utanmayacak. Boşuna mı milli irade dedik yahu…
*Diğer sebebe gelince;
Bildiğiniz gibi Başbakan Erdoğan Türk Tarihinin gelmiş-geçmiş en büyük mağdurudur.
Mağdur oldu  İstanbul’a  Belediye Başkanı oldu, bir daha mağdur oldu
Başbakan oldu, bir daha mağdur olursa ve Abdullah Gül izin verirse Cumhurbaşkanı olacak !…
Civanım Delikanlım Başbakan Erdoğan servetini açıkladı. Garibim yine mağdur olmuş. Bir yıl içinde resmi serveti  sadece ve ne yazık ki ikiye katlanmış.
İşte ben gerçek mağduriyet diye buna derim.
Kendisine küsme sebebim ise, kendisini mağduriyete mahkum ettiği içindir. Bıraksa kendisi için canını vermeye hazır emekliler mağdur olsalar ne olurdu?..
Halbuki onlar geçen seneye göre fakirleşip çok mutlu oldular!…
Başbakanlık mağdur olma yeri değil, mağdur etme yeridir civanım.
Lütfen bırak da biraz millet mağdur olsun. Yoluna can feda be civanım, delikanlım, Başbakanım…  Sen çok yaşa, iyi mi ?….
Sağlık ve başarı dileklerimle    21 Nisan  2012

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget