Kamp ateşi! - Melih Aşık

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Taraf’ta Neşe Düzel’e diyor ki:
“Irak bölünürse bağımsız Kürdistan devleti oluşacak. Suriye’de de özerk Kürdistan oluşabilir. İran’da zaten Kürdistan eyaleti var. Bu durumda Iğdır’dan Hatay’a, Türkiye’nin tüm güney sınırları resmen Kürdistan olacak”
Bu tespitte hakikat payı var. Bölgedeki siyasi gelişmeler bu yönde...
Türkiye’nin bu gelişmeye omuz vermemesi gerekir.
Ne var ki Ankara Suriye’yi bölünmeye götürecek bir süreci zorluyor.
Demirtaş ekliyor: “Saddam gitti Irak’ın durumu ortada, Esad giderse Suriye Irak’tan yüz kere beter olacak!”
* * *
Suriye sınırında mülteci kampının bulunduğu alanda dört gün önce silahlar patladı.. Türkiye daha fazla gerildi. Sınırdaki kampların provokasyona açık olduğunu daha önce söyleyen CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker diyor ki:
- Elimde kesin bir bilgi olmadan kimseyi suçlamak istemem. Ama bir konuya dikkatinizi çekmek isterim; Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün rakamlarını incelerseniz, bazı günler kampta 500 - 600 kişilik azalmalar olduğunu görürsünüz.
- Bunun anlamı nedir?
- Bazı mülteciler bazı geceler kampı terkedip Suriye’ye geçiyor, büyük ihtimalle çatışmaya girip geri dönüyor, demektir.
* * *
Suriye sınırındaki mülteci kamplarında röportaj yapan Tayfun Talipoğlu anlatıyor:
“Gelenlerden sadece yüzde 20’si Esad rejiminden kaçtığını söylüyor. Diğerlerine (iş bulma, vatandaşlık gibi) bazı vaatlerde bulunulmuş ve öyle gelmişler. Hiçbiri kaçmış gibi değil, yanında güvercinlerini getirenler bile var...”
Bizi de yakacak bir süreci zorluyoruz...

Eğitimde kaos...
Posta gazetesinde haftalık röportajlara başlayan Yavuz Oğhan, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’le yaptığı uzun konuşmada soruyor:
- Amerikan Robert Koleji ya da St. Benoit gibi okulların orta kısımları ne olacak, açılabilecek mi?
Cevap:
“Bu okullar orta kısımlarını açamayacaklar, açsalar bile sınavla öğrenci alamayacaklar.”
Geçiyoruz 23 Mart günü TRT1’de yapılan programda Meclis Eğitim Komisyonu Başkanı Prof Nabi Avcı’nın söylediği, ertesi gün İsmet Berkan’ın sütununda yer alan sözlere... Berkan’dan okuyoruz:
“8 yıllık kesintisiz eğitime geçişte kapanmak zorunda kalan yabancı kolejlerin ortaokulları yeniden açılacak. Robert Lisesi gibi, Avusturya, Alman, St. Joseph, St. Benoit gibi yabancı okullar, ortaokula kabul edecekleri öğrenciler için kendi bünyelerinde özel bir sınav yapabilecekler.”
Birinin A dediğine diğeri B diyor. Adına 4+4+4 denilen milyonlarca çocuğu hatta ülkenin geleceğini tayin edecek bir yasanın ne kadar hazırlıksız ve bilinçsiz yapıldığına küçük bir örnek bu...

Merkel’in anketi!
Almanya Başbakanı Merkel, Almanya’nın geleceği hakkında halkın görüşlerini öğrenmek için bir internet sitesi actı.
15 Nisan’da bitecek anketin 11 Nisan itibarıyla durumu...
Alman halkının en çok önem verdiği konu:
“1915’teki Ermeni hadisesi (katliamı) inkarını cezalandıracak kanunun yapılması” imiş!
Anketi inandırıcı bulmayan Avrupalı Türk İşadamları Birliği Başkanı Ahmet Güler soruyor:
“Acaba Alman Hükümeti İsviçre ve Fransa’da gündeme gelen ve soykırımın inkarını suç sayan yasanın benzerini yapmak için zemin mi hazırlıyor?”

Şafaka...
Osmanlı döneminde savaşlarda babası ölmüş ve yetim kalmış çocuklar için okul düşünülmüş, Yusuf Ziya Paşa’nın girişimleriyle 1863 yılında Darüşşafaka kurulmuştu. Darüşşafaka o günden bu yana babasız ve maddi durumu yetersiz çocuklara kolej düzeyinde eğitim sağlıyor. Aynı zamanda ülkemizin kendine ait okulu olan ilk ve tek sivil toplum örgütü.
Darüşşafaka şu anda 65 farklı ilden gelen 900’ü aşkın kız ve erkek öğrencinin tam burslu ve yatılı eğitimini karşılıyor. Orta ve lise eğitimi veren kurum, 100’ü aşkın mezununa da yüksek öğrenim bursu sağlıyor.
Darüşşafaka şimdi yeni bir adım atıyor... Annesini kaybetmiş çocuklara da kapılarını açıyor. Yarın Maslak Tim Center’da Başbakan’ın da katılacağı toplantıyla tüzüğün amaç maddesi değiştirilecek, okul öksüz çocuklara da kapılarını açacak. Başarı diliyoruz...

Başbakan Erdoğan’ın Esad’a bir anda düşman kesilmesini akıl almıyor... Almıyor, çünkü muhaliflere bakış açısı itibarıyla Suriye liderini kendisine yakın görmesi lazım...
Haldun Ertem


Davet!
Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu:
“Çetin Doğan ve avukatları ilk günden itibaren kamuoyunu yanıltmak için doğru olmayan bilgileri dolaşıma soktu, gazetecileri de aldattı” deyince, Çetin Doğan’ın avukatlarından Hüseyin Ersöz’le konuşmuş, kendisinden:
“Mehmet Baransu’yla istediği bir kanalda karşılıklı tartışmaya hazırım” cevabını almıştık...
Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programı yapımcısı Mine Özbek önceki gün Baransu’yu arayarak Ersöz’le tartışmaya davet ediyor. Baransu bazı koşulları olduğunu söylüyor. Bu koşulların başında katılım ücreti geliyor. Konuşma o noktada bitiyor...

AKP’li Erzurum Belediyesi “Onca Yoksulluk Varken” adlı tiyatro oyununu dekordaki “Kahrolsun Faşizm” sloganı yüzünden yasaklamış.
Ne diyebiliriz ki? Kahrolsun faşizm!
Fahrettin Fidan


Fare
Faruk Yurdatap Alman televizyonunda bir sosyologun şu sözlerine tanık olmuş:
“Farenin kapandaki bir dilim peyniri veya balığın oltanın ucundaki yemi yutmasını hayvanların akılsızlığına veririz...
Oysa insanlar çok daha kolay avlanırlar. İktidarlar toplumun ağzına bir parmak bal çalarak milyonları tavlayabilmektedir...”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget