Sahte Atatürkçüler!!!!
Dün (8. Nisan.2012 Pazar günü)CHP Kadıköy İlçesinin olağan kongresi vardı. Gitmedim.26 senelik partiliyim ve listede olayım, olmayayım hiçbir kongreye gitmemezlik yapmadım. CHP’nin kongreleri olsun, kurultayları olsun genelde şölen havasında ve heyecanlı olur. Bu kongre için hani ne derler, Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir diye, işte öyle bir hava vardı.
Atamayla gelen ilçe yönetiminin sık sık tekrarladığı ¸
“Şimdiye kadar sandık mı kuruldu? Biz demokrasi getirdik ” palavralarına da kanmadığımdan ve de delege seçimlerindeki rezaletten sonra şahsen içimden gelmediği için gitmemiştim.
İsabetli karar almışım.
Kendileri çalıp kendileri boş iskemlelere oynamışlar. Arkadaşlarımdan öğrendiğime ve kongre resimlerine baktığımda bunu daha iyi anladım. Kongre salonu bomboş, belirli ve de belirlenmiş üyelerin dışında kimsecikler yok koca Caferağa Spor Salonunda.
Böyle olacağı yukarıda da dediğim gibi belliydi ve emektar Atatürkçülerin çoğu dışlanmışlardı delege seçimlerinde.(Buna ben de dâhilim.)
Bir kere partiye hiç gidip gelmeyenler, siyasetle ilgilenmeyenler veya sadece kokteyllerde, genel başkanın gelişlerinde boy, boy resimler çektirenler, yönetimdeki kadroya yalakalık yapanlar, tanıdıklarının tanıdıkları, iki lafı bir araya getirip konuşamayanlar, hiçbir aktif görev içinde olmayanlardan bazıları bilerek delege seçilmişlerdi.
Kimler nasıl seçmişlerdi ye gelince “üyenin çalışıp çalışmadığına, emeğine bakılmaksızın sadece kendilerine biat edecek insanlar ”kendi yönetimlerinin içerisindeki kişilere dahi danışılmadan üç kişi tarafından belirlenmişti.
Bizler yani partinin esas sahipleri olan bizler öteki oluvermiştik birden. Bu çok acı ama bir gerçektir. Sn. Kılçdaroğlu ve ekibi tarafından parti içine işte böyle demokrasi getirilmişti.
Oysaki Sn. Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle hapimizin içine bir ümit doğmuş ve sevinmiştik.
********
Kongredeki konuşmasında CHP Kadıköy Gençlik Kolları Başkanı Tuncay Öztürk, “Büyüklerimizden rica ediyoruz; biz gençliği ayrıştırmayın. Biz bu partide sadece emekten taraf olduk” demiş konuşması sırasında.
Canım benim. Tanırım kendisini çalışkan ve efendidir. Orada olsaydım ona şöyle derdim.
Tuncay ‘çığım haklısın senin gibi gençler elbette emekten yanadır da, keşke konuşman sırasında nerede bu partinin büyükleri, emekçileri diye bir sorsaydın derdim.
Üzüldüğüm noktalardan birisi de ne yazık ki, memleketin şu haline bakıp, bir de CHP’ nin ana kademesinin yaptığı politikalara bakıp, CHP nereye gidiyor diye düşünmeyen insanlar koltuk ve yönetimde olma sevdasına girmişlerdi.
Onlara buradan seslenmek isterim. Cumhuriyet tamamen olmasa da kısmen yok edilmiş veya sadece kâğıt üzerinde kalmış. Bu gidişle pek muhtemeldir ki başbakanın başkanlığını ilan etmesinden sonra ne parti kalacak nede özgürlük.0 zaman ne yapacaksınız? Eh artık koltuklarınızı evlerinize götürür nostalji yaşarsınız sanırım.
Koltuğu veya unvanı batsın be!
Nerede sizin Atatürkçülüğünüz?
Nerede sizin bayrak, vatan sevginiz?
Sizi gidi sizi sahte Atatürkçüler sizi!
Böyle bir oluşum içinde olmamak için İl Kadın Kolları Basın Komisyonu Başkanlığımdan istifa ettim ve delege olmak için ne kimseye yalakalık yaptım ne de kimsenin eteğine tutundum. Çünkü ben ölümüne Atatürkçüyüm, Kemalist’im.
Ne onun ilkelerinden ödün veririm ne de ondan vaz geçerim.
Ya neymiş bu koltuk, makam sevdası ya?
Bir de üzüldüğüm nokta eski ilçe başkanımız Sn. Türer Ercan’ın yönetiminde olan bazı arkadaşların onu satmaları ve hakkında ileri geri konuşmalarıdır.
Türer başkanla çok didiştik belki Kadıköy Kadın Kolu başkanlığım sırasında ama onun rakibi olan kişilere de bir delegelik uğruna onu satmadım.
Neyse ben esas konuya geleyim. Kongrede CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kadıköy’ün bağrından çıkmış olan Sn. Gürsel Tekin neden yoktu acaba?
Kadıköy Belediye Başkanı Sn. Selami Öztürkdelegeydi, onur konuğu olarak neden gelmemişti?
Önceki Kadın Kolu Başkanları neden yoktular?
İNÖNÜ ve AKP
Sevgili arkadaşlarımız bu sözlere ne diyecekler acaba?
Sn. Kılıçdaroğlu’nun, AKP iktidarının uygulamalarını 'İnönü Dönemi’ne benzetmesi, geçmişle adeta hesaplaşmak istemesi partiye ne yarar getirdi?
Yine genel başkanın bir TV programında;
Anayasadaki Türk Milleti sözünü çıkartacağınız doğru mu sorusuna verdiği yanıt:
Millet yerine yurttaşlık diyebiliriz.
Peki, adama sormazlar mı? Atatürk’ün kurmuş olduğu partide ve Atatürk’ün, ”Bu ülkede ben Türk’üm diyen herkesin oluşturduğu bu millete Türk Milleti denilir” sözünü, ve Anayasanın her bölümünde geçen Türk Milleti kelimesini nasıl çıkartacağız? Örneğin TBMM ‘ne Türkiye yurttaşları meclisi mi diyeceğiz?
Vay canına! İsmet Paşa neler yapmış?
Yine Sn Kılıçdaroğlu’nun söylemine göre Sebahattin Ali’yi öldürtmüş, Dersim’de katliam yapmış, Nazım Hikmet’i kaçmaya o zorlamış. Bir kaç yazı öncesi bunları yazmıştım. Bir CHP Genel Başkanına bunlar yakışıyor mu?
Türkiye bir molla rejimine doğru giderken, Atatürk ilke ve devrimleri birer birer yok edilirken ve de Atatürk bu kadar saldırıya uğrarken Atatürk’ü koruma kanunu kalksın nasıl denile bilinir?
Atatürk ve cumhuriyet düşmanlarının isimleri sokaklara caddelere verilirken,maşallah bizden hiçbir ses çıkmıyor.
Diğer yanda YCHP de çok farklı odakların ve kesimlerin temsilcileri bulunmaktadır. Sıralayalım. Fethullah Gülen Yanlıları- Laiklik Karşıtları gibi.
PM üyesi Dr. Muhammet Çakmak konuşuyor: “Fethullah Gülen bilgedir, saygıyla selamlıyorum” derken,bir diğeri “Tekke ve zaviyeler yeniden açılsın.” Diyor.
Prof. Dr. Binnaz Toprak, AKP’nin ekonomik politikalarını beğeniyor, övüyor!
Bütün bunları çoğaltabiliriz.
Anlayacağımız CHP oldu YCHP Atatürk ilke ve devrimlerine karşı belirli bir şekilde adeta savaş açtı.
Birçok arkadaşım ve ben CHP den istifa etmeyi düşünüyoruz artık. Zira CHP bizim bildiğimiz CHP değildir artık.
Bundan dolayı;
Bu gidişatı durduracak tek güç Altı Ok temelinde oluşturulacak devrimci ve Atatürkçü bir örgütlenmedir. Bunu yapacağız.
Tünay Süer
Yorum Gönder