Neymiş efendim 12 Eylül’den hesap soracaklarmış!
Yok böyle bir şey, adamların yani Evren ile Şahinkaya’nın yaşı zaten 90’larda dolayısı ile hapse girmelerini beklemek züğürt tesellisi.
Tayyip Erdoğan’a gün doğdu. Yaptığı dehşet zamları, Suriye’de ABD’nin ardına takılmasını, PKK saldırılarını ve sipariş edilen yeni Anayasa’yı bu hikâye ile örtüyor ve örtecek.
Bir şeyi kavrayalım artık 12 Eylül’ün patronu Kenan Evren değil NATO ya da ABD idi. Bunu bilmek için allame olmaya gerek yok, bu konuda yazılan onlarca kitap var.
Olması gereken alenen yargılama mümkün değil ama bütün millet olarak ABD’yi sorgulamaktır, peki yapılıyor mu bu?
12 Eylül günlerindeki dünya konjonktürü ile bölgemizi göz önüne getirin.
İran’da ABD yanlısı Şah yıkılmış ve NATO’yu korkutan Humeyni iktidardadır.
SSCB’nin Afganistan işgali sürmekte ve aynı şekilde Moskova Akdeniz’e inmek için yoğun gayretler içindedir.
Keza Yunanistan’ın NATO’ya dönmesine Türk politikacılar hayır demektedir.
İşte bunun içindir ki ABD, Türkiye’yi sağlama almak ve Yunanistan’ın NATO’ya dönüşünü sağlamak için müdahale emrini vermiştir.
Maraş ve Çorum olaylarında ABD’nin Adana Konsolosu ile elçilik görevlileri yani CIA ajanlarının faal rol oynadıkları artık kanıtlıdır.
Bırakın onu bunu 24 Şubat ekonomik kararlarının mimarı olan Turgut Özal’ın ihtilal hükümetinde de yer almasını okuyamıyor musunuz?
Tam bu noktada bir parantez açıp 12 Eylül bağlamında bugüne kadar çok az tartışılan bir hususa değineceğiz.
12 Eylül müdahalesinin ABD ya da Batı adına asıl gerekçelerinden biri Türk ekonomisini dönüştürmekti.
Malum Türkiye 12 Eylül’e kadar ekonomi politiğinde ithal ikameci bir model üzerinde yürüyordu.
Amaç korumacı olan bu modelle alt yapıyı ya da sanayileşmeyi tamamlamaktı.
İşte 12 Eylül ve devamında Özal’la beraber Türkiye gümrük duvarlarını yıkarak ithal ikameci modelden güya pazar ekonomisine geçti.
Peki, geçince ne mi oldu?
Bugünkü teslimiyet tablosu hazırlandı yani ülkenin devasa kaynakları küresel egemenlere aktarıldı.
Evet, 12 Eylül ile beraber Türkiye sadece siyaseten değil ekonomik olarak da teslim alındı.
Son bir şey, ABD o dönemin özelliği gereği askere darbe yaptırdı, bugün ise konsept değişikliği ile Soros misali araçlarla turuncu devrimlere start veriyor ve sivil diktatörlere iş gördürüyor.
Hiç kuşkunuz olmasın ABD çıkarları ve etkisi bakımından dün Evren ne idi ise bugün Erdoğan aynıdır, tek farkları biri üniformalı diğeri sivil olmasıdır.
Haşim Kılıç o mesajı niye verdi?
Fikirleri ve ısrarlı siyasi duruşu malum olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın yargıdaki son tabloyu hedef alan sözleri sonrasında gerekçeler bağlamında Ankara’da şu yorumlar yapılıyor:
-MİT Müsteşarını koruyan malum yasa ve Cumhurbaşkanlığı ile ilgili düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nden geri döneceğinin sinyalini vermek için.
-Cumhurbaşkanlığına aday olmak adına CHP ile MHP tabanlarında sempati yaratmak için.
-Tayyip Erdoğan’dan sonra AKP’nin başına geçmek adına karizma oluşturmak için.
-Hükümetin (TSK ile anlaşmasının gereği olarak) F Tipi cemaatin yargıdaki etkisini kırmak adına yapacağı büyük operasyona zemin inşa etmek için.
-Toplumun AKP dışındaki yüzde 50’sinin gazını almak için.
-Vicdanının gerçekten sızladığı için.
Başbakan bu rezilliğe niye sustu?
İki sorum var.
Birincisi Başbakanımız geçtiğimiz hafta yaptığı Tahran seyahati esnasında, “İran’ın nükleer silah peşinde olduğuna asla inanmıyoruz” dedi mi demedi mi?
Kayıtlar ve yayınlar ortada, evet dedi.
Sadece Başbakan Erdoğan değil, Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Cnntürk’te bile söyledi.
O zaman soralım madem İran’ın nükleer silah üretmek gibi bir hedefi yok o zaman Türkiye İran’dan petrol alımını niye sınırladı?
Öyle ya olmayan ya da inanmadığınız bir şey için ambargo koymak niçin?
Ve ikinci soru:
Başbakan Erdoğan gibi uçan kuşlara bile laf yetiştiren ve önüne gelene posta atan biri ABD Ankara Büyükelçisi Ricardone’nin o çirkin tehdidine niye suskun kaldı?
Sizin soy ağacınız nedir açıklayın
Haberin kaynağı ABD medyası.
Neymiş efendim Doğu Perinçek Ermeni imiş.
Bu iddiayı sadece AKP ve dinci güruhu değil, merkez medyada örneğin Fatih Altaylı bile diline doladı.
Perinçek köşesinde Anne-baba ve eşinin ailesi ile ilgili 300 küsur yıllık soy dökümünü devletin resmi nüfus dairesi belgeleriyle ortaya döktü.
Anlaşıldı ki hem Doğu Bey hem de Trabzonlu olan eşleri Türkoğlu Türk…
Peşinen söyleyeyim biz asla ırkçı yani kafatasçı değiliz, dolayısı ile insanları şu bu diye hedef almayı ayıp sayarız. Ancak hatırlayın benzer bir iddia CHP mebusu Canan Arıtman tarafından Cumhurbaşkanı Gül’ün ailesi yani Annesi için ortaya atıldığında aman Allah’ım bütün medya Canan Arıtman’ı tartışmasız olarak linç etmişti.
Abdullah Gül’e tutum öyle ama söz konusu Perinçek olunca tam tersi oluyor çünkü ABD ya da CIA ondan çok rahatsız olduğu için aklınca onu itibarsızlaştırmak istiyor.
Bu yaşananlardan sonra başta Fatih Altaylı ve devleti yönetenlerle, malum ABD yandaşı dinci kesimin önderleri Perinçek’in yaptığı gibi resmi devlet belgeleri ile soy ağacını açıklamak durumundadırlar.
Açıklamazlarsa acaba mı denilecektir?
Haberin kaynağı ABD medyası.
Neymiş efendim Doğu Perinçek Ermeni imiş.
Bu iddiayı sadece AKP ve dinci güruhu değil, merkez medyada örneğin Fatih Altaylı bile diline doladı.
Perinçek köşesinde Anne-baba ve eşinin ailesi ile ilgili 300 küsur yıllık soy dökümünü devletin resmi nüfus dairesi belgeleriyle ortaya döktü.
Anlaşıldı ki hem Doğu Bey hem de Trabzonlu olan eşleri Türkoğlu Türk…
Peşinen söyleyeyim biz asla ırkçı yani kafatasçı değiliz, dolayısı ile insanları şu bu diye hedef almayı ayıp sayarız. Ancak hatırlayın benzer bir iddia CHP mebusu Canan Arıtman tarafından Cumhurbaşkanı Gül’ün ailesi yani Annesi için ortaya atıldığında aman Allah’ım bütün medya Canan Arıtman’ı tartışmasız olarak linç etmişti.
Abdullah Gül’e tutum öyle ama söz konusu Perinçek olunca tam tersi oluyor çünkü ABD ya da CIA ondan çok rahatsız olduğu için aklınca onu itibarsızlaştırmak istiyor.
Bu yaşananlardan sonra başta Fatih Altaylı ve devleti yönetenlerle, malum ABD yandaşı dinci kesimin önderleri Perinçek’in yaptığı gibi resmi devlet belgeleri ile soy ağacını açıklamak durumundadırlar.
Açıklamazlarsa acaba mı denilecektir?
Yorum Gönder