Kimilerine göre bu simge, Ermenistan’ın para biriminin ters çevrilmiş haliydi...
Başka birileri Euro’nun “bozulmuşu”, diğer bir grup da Euro-Pound kırması olduğunu iddia etti...
En ilginç iddia ise; bu simgenin “Tayyip Erdoğan”ın ilk harflerini anlattığını öne sürenlerden geldi...
***
Aslında paranın simgesi çok da önemli değil...
Önemli olan satın alma gücü... Ve benim gibi en azılı muhalifler bile, Türk Lirası’nın satın alma gücünün bugün, Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir değere ulaştığını (!) inkâr edemez...
Aşağıda Türkiye’nin en popüler ve lüks restoranından daha 27 Şubat Pazartesi günü aldığım fiyat tarifesini yayınlıyorum.
Lütfen dikkatle okuyunuz
***
Yayla ve şehriye çorbaları: 0.50 TL
Pirinç ve bulgur pilavları: 0.50 TL
Kuzu kavurma-pilavlı: 4.00 TL
Avcı kebap: 4.00 TL
Pideli Mengen kebap: 4.00 TL
Ispanaklı köfte: 3.00 TL
Beğendili piliç kebap: 2.50 TL
Tavuk söğüş: 2.00 TL
Kuzu şiş: 4.00 TL
Izgara köfte: 3.00 TL
Tavuk şiş: 2.50 TL
Tavuk but: 3.00 TL
Karnıyarık: 1.50 TL
Ispanak graten: 1.00 TL
Fırın patates: 1.00 TL
Kuzu etli taze fasulye: 1.00 TL
Kuzu etli kuru fasulye: 1.00 TL
Zeytinyağlı enginar: 2.50 TL
Zeytinyağlı taze fasulye: 1.00 TL
Kısır: 1.00 TL
Mevsim salata: 0.50 TL
Çoban salata: 0.50 TL
Karışık turşu: 0.50 TL
Cacık: 0.50 TL
İrmik helvası: 1.50 TL
Krem şokola: 1.50 TL
Dondurma: 1.25 TL
Armut komposto: 0.50 TL
Sıkılmış meyve suyu: 3.50 TL
Nar suyu: 1.25 TL
Kutu kola: 1.25 TL
Gazoz: 0.75 TL
Üzüm suyu: 1.00 TL
Soda-ayran: 0.50 TL
Kutu bira: 2.50 TL
Şalgam suyu: 1.00 TL
***
İddia ediyorum:
Bu yemekleri bu fiyatlarla dünyanın hiçbir ülkesinde yiyemezsiniz...
O “çok değerli” olduğu söylenen Euro’yla bir porsiyon ızgara et yemeye kalkıştığınızda, en az “10 birim” para ödersiniz...
Biz ise; paramız “dünyanın en değerli parası” olduğu için bir porsiyon ızgara köfteye sadece 3.00 lira veririz... Üç kişi tıka basa yeriz, gelen hesap 20 lirayı aşmaz!
***
Eminim; şimdi hemen hepiniz hayal gördüğümü ve Türkiye’de bu fiyatlarla yemek yemenin mümkün olmadığını söylüyorsunuz...
Hatta bazılarınız beni “Yalancılıkla” bile suçluyor...
Asla yalan söylemiyorum, yazdığım fiyatların tamamı gerçek!
Hatta bu lokantada garsonlar papyonlu, kravatlı... Dekor, tarihi...
Hangi lokanta mı?
Elimdeki menünün üstündeki ismi aynen yazıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeler Lokantası...
Çalışın, çabalayın, siz de milletvekili seçilin, cebinizdeki paranın satın alma gücünün birdenbire nasıl yükseldiğine inanamayacaksınız...
*****
İŞARETLER!
Adıyaman’da Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Karapınar Mahallesi’nde bazı evlerin kapısına çeşitli işaretler konulmuş, bu da akıllara Kahramanmaraş katliamını getirmişti...
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin dün bir açıklama yaptı ve “İlk bulgulara göre bu olayı çocuklar yapmış” dedi...
Peki; bu bilgiye nasıl ulaşmışlar?
Çünkü bu işaretler, çocukların boyuna uygun yerlere yazılmış.
Bu yüzden olayı büyütmek çok doğru değilmiş... Çok merak ediyorum; acaba o yazılar iki buçuk metre yükseklikte bir yerlere yazılsaydı; sorumlu olarak basketbolcuların mı yakasına yapışacaklardı?
*****
Günün Sorusu
AKP Diyarbakır İl Başkanlığı ile DİYANET-SEN Şube Başkanlığı’nın birlikte hazırladıkları bir raporda öğrencilere, “Kuran ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tut”, ailelere ise “Günün belli saatlerinde haber saati gibi Kuran okuyun. Bunları yaparken ekonomik bunalımlarınız azalacak” önerisinde bulunulmuş... Sorum raporu hazırlayan arkadaşlara:
Bu raporla Ekonomi Nobeli’ne aday olmayı düşünüyor musunuz?
*****
Hüseyin Çelik’e yakışmadı!
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, muhalefet partilerinin Necmettin Erbakan’a ilişkin açıklamalarını eleştirerek, “ölümünden sonra yani kendileri için bir rakip olmaktan çıktıktan sonra övgüler düzüyorlar. Erbakan hoca mezarından kalksa bu muhalefete ne der biliyor musunuz? Sizi gidi ölü seviciler sizi...”
Tamam; siyaset ülkemizde “söz cambazlığı”na dönüştü de... Yine de siyasetçinin toplumun temel değerlerine saygı duyması ve öyle her ağzına geleni söylememesi gerekir...
Eminim Hüseyin Çelik de eski Milli Eğitim Bakanı olarak, dilimizde “ölü sevici”nin “Nekrofili” karşılığında kullanıldığını, bunun da bir tür cinsel sapkınlığı ifade ettiğini bilir...
Kastının bu olmadığını biliyorum...
Ama çam devrildikten sonra düzeltmesi zor oluyor! Keşke siyasetçiler, ağızlarından çıkanın ne anlama geldiğine biraz kafa yorabilseler...
Yorum Gönder