Balyoz davasında savcının esas hakkında verdiği mütalaada 365 sanığın her biri hakkında ‘darbeye eksik teşebbüs’ suçlamasıyla 20 yıl hapis cezası istemi, dün güne damga vuran olay oldu. Darbe iddialarına konu olan dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başında, Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda Hilmi Özkök oturuyordu. Başta dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan olmak üzere birçok sanık Özkök ile dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın da mahkemede tanıklık etmesini talep ediyor. Özkök dün Milliyet’te Aslı Aydıntaşbaş’a bu konudaki görüşünü “Çağrılırsa giderim ama hukuku zorlamam” sözleriyle açıklamıştı.
‘Konuşsam müdahale gibi algılanır’
Dün savcının mütalaası sonrasındaki görüşmemizde yeni değerlendirme yapmaktan kaçınarak şunları söyledi:
“Ben dönemin Genelkurmay başkanı olarak bugün bir şey söylesem yargıya müdahale gibi algılanır. Sadece şunu söyleyebilirim: Hepsi silah arkadaşlarım. Çok büyük üzüntü duyuyorum tabii ki. Mütalaa savcının takdiri. Mahkeme değerlendirecektir. Ancak olayın bir de şu boyutu var. Bu insanları bir şeylerle suçluyorsunuz. O kişi sonrasında beraat etse ne olacak? Yine bühtan kalacak.”
Kim haklı: Yalman mı, Saygun mu?
Özkök, Genelkurmay başkanı olduğu döneme ilişkin darbe iddiaları konusunda da önemli bir açıklamada bulundu. Star gazetesinde bu hafta yayımlanan haberde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın Ergenekon soruşturması kapsamında verdiği ifadesinde “Darbe planlarını bana Özkök gösterdi” dediği yer aldı. Bu haberden bir gün sonra ise tutuklu sanıklardan dönemin Üçüncü Kolordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, mahkemede verdiği savunmada aynı konuda, “Plan seminerlerinin kasetleri, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a, Başbakan tarafından verilmiştir” dedi. Tüm bu açıklamalar, darbe girişimi iddialarına ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman arasında bir bilgi paylaşımı olduğu sonucunu doğuruyor. Dün Özkök, “Başbakan ile darbe girişimi iddialarını hiç görüştünüz mü?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ben bahsedilen seminerden sonra 3 yıl daha komutanlık yaptım. Bu konular Başbakan ile aramızda hiçbir şekilde gündeme gelmedi. Ben emekli olduktan 2 sene sonra ortaya çıktı bunlar.”
Yalman’ın “Bana Özkök gösterdi” sözleri için ise Özkök “Bunları kendisine sorun” karşılığını vermekle yetindi.
O dönem Erdoğan, Özkök ve Yalman arasında nasıl bir bilgi paylaşımı olduğu sorusunun yanıtı, ancak Yalman’ın konuşmasıyla ortaya çıkacak gibi gözüküyor.
Türkiye gündemini basından takip eden Özkök, hükümetin kesintisiz 8 yıllık temel eğitimi 4+4+4 şeklinde bölme isteği için ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Açıkçası endişem var ve tedirginim. Küçük yaştaki çocuklara meslek telkinleri yanlış olabilir. Çocuğuna din eğitimi aldırmak herkesin hakkı. Bu seçmeli ders olarak alınsın. İmam hatipler ise ıslah edilerek meslek okulu olarak kalsın. Bu meseleyi niye zorluyorlar? Eğitim meselesi bilimsel bir konu. Uzmanlar dinlenmeliydi.”
Yorum Gönder