ABD’nin kötü planını bir ABD’li anlatıyor
Afganistan’da 11 yıldır üzerine düşen görevi yapmasına rağmen hala oraya asker göndermeye devam eden Türkiye sonunda 12 askerini bir defada kaybetmenin acısını yaşadı.. Bu olay duyulduğunda “ABD’nin kendi keyfine göre yaptığı planlarda başı sıkışınca NATO aracılığıyla önce diğer ülkeleri, öncelikle de Türkiye’yi öne sürdüğünü, bunu şimdi de Suriye için planladığını ve açık açık söylemekten de çekinmediğini” yazmıştım. Gerçekten de ABD “Siz de Müslüman ülkesiniz, sizin o ülke insanlarını inandırmanız daha kolay olur” benzeri yalanlarla Türkiye’ye yükleniyor, zaten terör nedeniyle onbinlerce insanını kaybetmiş ülkeyi devamlı yeni tehlikelerle karşı karşıya bırakıyor.
“Stratejik ortağız, hatta daha bile ileriyiz” deyince bizde akan sular durduğu için de hiç zorlanmıyor. Oysa kendisi “stratejik ortaklıkta ABD’ye düşeni, örneğin PKK teröründe saldırılar konusundaki istihbaratı” nedense hiç üstlenmiyor. Türkiye’ye zararlı her adımda önce susuyor, ancak “ucu kendisine dokunacak” noktaya gelinirse ağzını açıyor vs.. Gelelim son olarak Suriye’nin karşısına Türkiye’yi itme planına..
ULUSAL İNTİHAR!
Başbakan Erdoğan’ın Suriye’ye vardığı saatlerde İran TV’si ABD’li yazar ve tarihçi Griffin Tarpley’in özel röportajını yayınlamış. Tarpley bu söyleşide “Suriye’de öldürülenlerin sayısının şişirilerek Türklerin harekete geçirileceğini ve bunun Türkiye için ulusal bir intihar olacağını” söyledikten sonra “Atatürk bunu biliyordu” diyor..
“Türkiye’nin İslami ve laik iki parti arasında bölündüğünü ancak aynı zamanda “yüzde 25 olan bir Kürt nüfusa” sahip olduğunu (bu yüzde de ne kadar hızlı artıyor, 15 idi, birkaç yılda 20 ’ye yükseldi, şimdi 25.. Aynı hızla giderse yakında yüzde 40’lara ulaşacak galiba), eğer NATO Suriye’ye saldırırsa Kürtlerin isyan çıkaracağını, isyanın Türkiye’ye yayılacağını ve Türkiye’nin isyancıların hedefi haline geleceğini” anlatıyor..
ABD İÇİN YENİLGİ..
“Suriye yönetiminin ayaklanmayı temelde bastırdığını, bunun ABD için yenilgi anlamına geldiğini, bu nedenle Türkiye ile Suriye’yi karşı karşıya getirdiğini” söylüyor.
Gazeteciler “Bazı yorumcuların ABD’nin işgalinden sonra Irak Kürdistan bölgesinin özerkliği ile şu an Suriye’de olanlar arasında paralellik kurduğuna” dikkat çekip “Bunun bölgede ABD yanlısı bir Kürt devletini desteklemek amacıyla Batı’nın planının 2’nci parçası olabileceği söylenebilir mi” sorduğunda ise şu cevabı vermiş; “Eğer Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de Kürt varlığı varsa, daha sonra da Türkiye’deki Kürtler çekim kutbu olabilir”..
Yani efendim, uzun lafın kısası, biz de uzun süredir ABD’nin dünyaya istediği şekli vermek, kendi çıkarlarına tüm ülkeleri hizmet ettirmek amacıyla her ülkede at koşturduğunu, Türkiye’yi de hep tehlikelerin içine attığını, son planının Suriye olduğunu söyleyip duruyoruz. Şimdi aynı şeyi bir Amerikalı, hem de ABD’nin “yenilgisi ile ilgili planını açıklayarak” söylüyor.
ÇUVALI UNUTMAYALIM!
Aslında helal olsun bu adama ve onun gibi “gerçekleri ne olursa olsun açıklama” cesareti gösterenlere.. ABD bir kez ülkeleri ateşe attıktan sonra kaç yüz ya da kaç bin kişinin öldüğüyle de ilgilenen bir güç değil. Onun için sadece sonuç ve “Big Brother” olarak kalmak, kendi geleceğini garantiye almak önemli.. Uzun süredir “Türkiye’yi de içine alacak Kürt devleti” hayali için altyapıyı hazırlamakla meşguldü, şimdi sıra çantada keklik gördüğü “ilgili ülkeleri kapıştırma”ya geldi.
Sonra ABD’li yazarın dediği gibi “Türkiye’deki Kürtleri de içine alacak bir isyan” çıkarsa ve yayılırsa bu söz konusu devletin kurulması (özerkliği filan beklemeden) bayağı hızlanabilir. Aynı sırada Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Barzani’nin yaptığı “Kürdistan kaç ülke arasında bölünmüş halde. Ama gün gelecek hepsi birleşecek” açıklamasına da bakılacak olursa Griffin Tarpley’in iddialarını dikkate almak daha da kolaylaşabilir.
Türkiye, ABD’nin tuzağına düşmemeye dikkat etmeli, çıkarları söz konusu olunca hiç düşünmeden “kafamıza çuval” bile geçirdiklerini unutmayalım!
Yorum Gönder