Şanslı bir yazarım! - Necati Doğru

İzin verin!
İtiraf edeyim.
Şanslı bir yazarım.
Çünkü ileri teknolojiyi hakkını vererek kullanan okurlarım var. Dün bir okurum; bir caddenin kenarında yüzlerce metre uzunlukta yan yana durmuş insanların arkadan çekilmiş fotoğrafını elektronik-posta aracılığıyla posta kutuma gönderdi. Kadınlı erkekli kalabalık; önlerinde bir şeyi seyrediyordu fakat fotoğrafta neyi seyrettikleri görünmüyordu.
Okur fotoğrafın altına yazmıştı:
Necati bey size 10 dakika!
Bu insanlar neyi seyrediyor?
Tahmin edin:
Baktım. Tahmin yapamadım.

10 dakika geçti, okurum; “tahmin edemediğinizi biliyorum, size bir ipucu vereyim. Bu insanların seyrettiği olayla ilgili siz bir yazı yazdınız. Size 10 dakika daha… Şimdi tahmin edin bu insanlar neyi seyrediyor” diyen ikinci notu geçti.

Xxx

Ağacı kurt yer.
İnsanı merak bozar.
Bu okur belli ki biraz eğlenmek istiyor tamam da bu insanlar dün İstanbul’da saat sabahın daha 10’nu birkaç dakika geçmişken; gökyüzü berrak, güneş parlak, geç gelen baharın ilk sıcaklığı da bugün (yani dün) olağanüstü güzelken çekilen bu fotoğrafta neyi seyrediyor olabilir?
Nafile!
Tahmin edemedim.
10 dakika sonra, elektronik postama; aynı insanları ön cepheden gören ve “seyrettikleri manzarayı da tespit eden” yeni fotoğraf geldi.
Altında da açıklayıcı yazı:
Burası: Mecideyeköy.
Yer: Ali Samiyen Stadı arsası.
Fotoğrafa kilitlendim; 48 tane dev damperli kamyon, Komatsu marka sarı-kırmızı renkli kepçelerin önünde duruyor. Belli ki, 8 kepçe, Yıkılan Ali Sami Yen stadının; yıllarca top koşturulan zeminini (tamamı 36 dönüm) hoyratça kepçeleyip toprağı kavradıkları gibi bu dev irisi damperli kamyonlara dolduruyor.
Temeller kazılıyor.
Bu temellere; her biri göğe doğru 165 metre yüksekliğe çıkan 3 tane cam gökdelen rezidans plazası  dikilecek. Öbür tarafta 2 tane sabit beton üretme mikseri ve 7 tane de yürürken betonu kararak götüren beyaz renkli  kamyonlar duruyor. Belli ki, onlar da temellere dökülecek betonu taşıyorlar.

Xxx

Okurum Ümit’in (soyadını yazmamış) yarenliğe getirip sorduğu yazımı nihayet hatırladım; Şişli halkı, Ali Samiyen Stadı’nın yıkılmasından sonra devlete geri dönen bu 36 dönümlük şehir arsasının park, dinlenme ve spor yapma yeşil alanı olmasını istiyordu. Fakat TOKİ, bu 36 dönümlük halk arasını; “bodrum katlarını emsal dışı tutan” planla özel şirketlere “hasılat paylaşımı modeliyle” sunmuştu.
Burada şehir rantı üretiliyor.
Asılında şehir rantı çalınıyor.
İnsanlar da keyifle seyrediyor.
Kadir Topbaş da seyrediyor.
Mustafa Sarığül de seyrediyor.
Şişli’li vatandaş Dursun Çaltı, “bu yoğunlukta yapılaşma şehir planına aykırı”  gerekçesiyle Danıştay’da dava açılmıştı. Üzerinde dava olan bir arsaya temel atmak kanunsuzluk. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül ile Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, kanunsuzluğu önleyebilirler fakat onlar seyrediyor.

KUTU
(uyan borusu)

Şehirci
mühendisi
işten attı!

Şehir Plancıları Odası, İstanbul’da plana aykırı girişimleri yargıya taşıyarak “şehir rantı avcılığıyla kentin yaşanılamaz hale gelmesini” önlemeye çalışıyor. Yargıya taşıdığı bütün davaları da kazanıyor. Şehir Plancıları Odası, “Taksim Meydanı projesine” de karşı çıktılar, gösteri düzenlediler. Gösteriye katılanlar arasında yönetim kurulu üyelerinden bir mühendis aynı zamanda Büyük Şehir Belediyesi’nde 7.5 yıldır çalışıyordu. Gösteriye katılıp “Taksim projesine itiraz hakkını kullanan” bu mühendis, Belediye’deki işinden atıldı.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget