Aşağıdaki soruları kendimize sorup, vicdanımızda değerlendirirsek ülkenin neden bu durumda olduğunu anlamış oluruz;
*Devlet kadroları cemaat ve tarikat militanlarıyla doldurulurken herhangi şekilde protestoda bulundunuz mu?
*İnsanlar düzmece dijital tuzaklarla hapse atılırken, bir kez olsun bu işler yarın benim de başıma gelebilir diye düşünüp tepki verdiniz mi?
*İnsanlara bu tuzakları kurup hayatlarını çalanların niçin yargı karşısına çıkarılmadığını ve bu “sehven”cileri kimlerin koruduğunu düşündünüz mü?
*Bu ülkenin insanları para ödeyerek sağlık hizmeti alırken, Libya’dan getirilen binlerce kişinin ücretsiz ve üç öğün yemek verilerek bakıldığını düşündünüz mü?
*Alt kimlik-üst kimlik diye ülkeye etnik fesat tohumları ekenlere, oy verdiniz mi?
*Türk Bayrağı niçin bu iktidar zamanında yakılmaya başlandı diye sordunuz mu?
*Bağımsızlığının simgesi olan Türk Bayrağı, bu ülkenin polisince “tahrik unsuru” sayılıp indirildiğinde sesinizi çıkarıp milli onurunuza sahip çıktınız mı?
*Ankara’nın göbeğinde, polis korumasında “Dağlıca baskınını öven” Oramar Türküsü eşliğinde toplantı yapılmasına izin verenlere oy vermekle, Dağlıca baskınında şehit olanlara ihanet etmiş oldunuz mu?
*PKK militanlarını törenle karşılayıp, devlete diz çöktürenlere oy verdiniz mi,?
*Oslo’da PKK yöneticisine; “Sizinle mücadele eden ordu içeride” diyen kişinin Başbakan korumasına alınmasına ses çıkardınız mı?
*Öğretmenin, kaymakamın, askerin, polisin PKK tarafından kaçırıldı. Bu konuda tek kelime etmeyen Başbakan Filistin’e, Libya’ya uçak gönderip yaralıları Türkiye’de tedavi ettiriyor. Bir kez olsun “niçin” diye sordunuz mu?
*Kaçırılan bu vatan evlatlarının durumları ile ilgili hiç yayın yapmayan medya kuruluşlarını hiç protesto ettiniz mi?
*Barzani ile sıra gecesi düzenleyen Başbakan Erdoğan’a bir şey söylediniz mi?
*Dünün kaçak evde oturanları nasıl oluyor da, bugünün en zenginleri arasına girebiliyor? Bu kaynakların milletin olduğunu biliyor musunuz? Nasıl oluyor böyle şey diye sordunuz mu?
Bu soruları çoğaltmak mümkün. Aradığımız; sorgulayan, araştıran, denetleyen, katılımcı bireyler olup olmadığımızdır. Toplumdaki suskunluğa, korkuya, zorbalığa ve güce teslim olmuşluğa bakarsak, gerçek demokratlar olma yolunda daha çok çalışmamız gerek…
Yazıyı yine birkaç soruyla tamamlayalım;
*Vatan ve Bayrak uğruna şehit olan ecdadımıza borcumuz yok mu?
*Bu günkü durumdan hiç payı olmayan, gelecek nesillere borcumuz yok mu?
*Cumhuriyetimizi yıkıp, bizleri ortaçağ karanlığına götürmek isteyenlere diyeceğimiz tek sözümüz yok mu?
*Ülkemizi bölmek isteyen Kürtçü-Bölücülere, Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının söyleyecek bir şeyleri yok mu?
*Üzerinde yaşadığımız topraklar, arazi parçası mı, vatan toprağı mı?
*Bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, bu vatan toprağının kiracısı mıyız, yoksa sahibi miyiz?
*İyi de, niçin seyrediyoruz ?.. Yoksa bizde uysallaştırılıp, sindirilenlerden miyiz?
Yorum Gönder