Takunya, İbrik ve Tesbih - Emin Çölaşan

BİR konuda isterseniz 20 yazı yazın, bazen bir karikatür, ya da okuyucudan gelen birkaç cümlelik mesaj size çok daha fazlasını, hem de kısaca anlatır.
İşte, şu son dört artı dört artı dört rezaleti konusunda dün bir okuyucumdan gelen faks….Her şeyi ne güzel anlatıyor. Okuyucumun adını gizliyorum, başına iş açılır.
AKP hükümeti, laik eğitimi sonlandırıp gerici-dinci-kinci eğitim başlatıyor. Ortaokul ve liselerde artık Kur’an dersleri verilecek, peygamberin hayatı öğretilecek, imam hatiplerin orta kısımları açılacak.
Diyorlar ki “Efendim, Kur’an dersleri seçmeli ders olacak, isteyen gidecek…”
Aileler üzerinde oluşacak baskıyı şimdiden düşünün. Sıkıysa, hele kırsal kesimlerde, çocuğunu Kur’an dersine göndermesin!..
Bundan sonra çağrılar başlayacak:
“Çocukların Kur’an dersine girmeden önce abdest alması, namaz kılması, örtünmesi gerekir. Okullara şadırvan kuralım, bazı sınıfları mescit yapalım…”
Bu işin bir başka püf noktasını bilmekte de yarar var.
Kur’an dersleri başlayınca, okullarda eski yazı –Arapça yazı- öğretilecek.
Bu kurnazca yöntemle, devletin okullarında bile küçük çocuklara eski yazı öğretilecek.
Harf devrimi, yazı devrimi böyle göçertilecek.
Bunların hesabı bir gün elbette sorulacak.
***
Ne acıdır, ne kadar utanç vericidir ki, kutsal bir din olan Müslümanlık, artık din tüccarlarının, din sömürücülerinin, oy avcılarının eline geçmiş durumda.
Müslümanlık AKP’nin arka bahçesi yapılmak isteniyor, hiç utanmadan siyasete alet ediliyor, oy hesabına dönüştürülüyor.
Fakir fukara Müslüman ezilip horlanırken, işsiz gezerken, takunya-ibrik-tesbihle uyutulurken, devleti ele geçirip bu sömürü tezgahını kuranlar yine krallar gibi yaşayacak, malı götürmeyi sürdürecek.
Sadece onlar Müslüman, ama yüreği Allah korkusu veAllah sevgisiyle dolu milyonlarca insanımız değil!
Bu yasa Meclis’ten geçerken AKP’ye bir kez daha destek verip stepne olan, kabul oyu veren MHP’yi de kutlamak (!) gerekir.
AKP’nin kurtarıcı meleği MHP’ye daha nice başarılar dilerim!

HAKAN NE YAPACAK!

Meclis bugün ve yarın da, gece gündüz çalışacak. Gündem dolu. Şimdi ben bu gece ve yarın gece AKP İstanbul milletvekili Hakan Şükür’ün ne yapacağını çok merak ediyorum. Meclis’te mi olacak, yoksa Meclis’in çalıştığı saatlerde Lig tv’deki Maraton programında mı boy gösterip futbol yorumu yapacak.
Tarzan zor durumda! Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık.
Lig tv’den ayda 150 bin Törkiş lira alıyormuş. Şimdi Meclis çalışacak diye programını aksatmasını, işvereni tarafından ücretinden kesinti yapılmasını, doğrusu hiç istemem. Bu nedenle bazı önerilerim olacak:
1- Meclis doktoru bugünden tezi yok kendisine “Hastadır, cumartesi-pazar iki gün Meclis’te iş göremez ama Maraton’a çıkabilir” raporu versin.
2- Başkanvekili oturuma gece iki saat ara versin, Maraton programına Meclis kürsüsünden katılsın. Tayyip’ten izin alıp maçları canlı yayında oradan yorumlasın, gol mü ofsayt mı, faul var mı yok mu değerlendirmesini o kürsüden yapsın. Böylece, bir kez olsun Meclis kürsüsüne çıkıp vatana bu yolla hizmet etmiş olur!
Haydi bastır Hakan, konuşHakan!

ÇOK GÜZEL KİTAPLAR

Sevgili okuyucularım, önümde çok güzel ve mutlaka okunması gereken kitaplar var. Bu kitapların her biri bir yazı konusu. Ancak ülke gündemi öylesine yoğun ki, değinmeye epeydir fırsat bulamadım. Şimdi onları kısaca tanıtmak isterim.
Turgut Özakman abimizin yeni belge-romanı, tümü belgelere dayalı kitabı:
“Çılgın Türkler-Kıbrıs” (Bilgi Yayınevi.)
Kıbrıs olayını, ama özellikle de Barış Harekatının askeri ayrıntılarını ve bilinmeyenlerini baştan sona anlatan muhteşem bir kitap.
Ufuk Söylemez’in kitabı “Vicdanlı Kapitalizm Yoktur” (Destek Yayınevi.)
Nasıl sömürüldüğümüzü, Cumhuriyet ilkelerine nasıl saldırıldığını, iktidarın sergilediği psikolojik harekat taktiklerini anlatan bir eser.
Kurthan Fişek’in kitabı “Burası Ankara” (Phoenix Yayınları). Benim kadim dostum Kurthan hoca, doğup büyüdüğü Ankara’nın eski yerlerini, yaşadıklarını, başına gelenleri anlatıyor. Onun hayatı romandır.
Dersim isyanı ile ilgili iki güzel kitap daha. Adamlar devlete baş kaldırıp isyan etmiş, günümüzde ise onlara ağıtlar yakılıyor!
İlki “Dersim Yalanları ve Gerçekler” (İleri Yayınları). Özgür Erdem o günlerin belgelerini araştırmış, bugünkü liboş ve Tayyipçi kesimin yalanlarını tek tek, belgelerle sergileyip çürütüyor.
İkincisi “Devletin Dersim Arşivi” (İleri Yayınları). Bu kitabı hazırlayan Serap Yeşiltuna çok ilginç bir iş yapmış. Kitabın tümü, o günlerdeki devlet belgelerinin orijinal fotokopisinden oluşuyor.
Her iki kitabı da okuduğunuz zaman, Kürtçülerin bağımsız Kürdistan uğruna Atatürk döneminde bile devlete nasıl isyan ettiklerini, nasıl uğraştırdıklarını belgelerden görüyorsunuz. Mutlaka okumalısınız.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget