Osman paşadan müthiş iddia! - Tünay Süer

Hem AKP hem de CHP ne cevap verecekler?
HE_PAR Genel Başkanı Osman Paşa son yazısında CHP’ yi ve AKP’yi topa tutmuş. 4 Eylül 2008’de kurulan partisinin halka gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği resmi programından alıntılar yazarak çok önemli iddialarda bulunmuş.
Hak ve Eşitlik Partisi Resmi Program Kitabı sayfa 19, paragraf 3; ‘‘ Kalabalık değil, demir bilye gibi ordu reformuna gidilecek, mevcutlar 200 – 250 bini aşmayacaktır. Askerlik süresi 6 – 9 ay arasına indirilecek ve tek tip askerlik olarak, hayata yeni atılan gençler arasında eşitlik ve hakkaniyet sağlanacaktır.’’
CHP, buradan aldığı bilgiyi, 3 yıl sonra hem de motopot olarak, parti programlarında olmamasına rağmen ( Bu husus çok önemli, onaylı resmi programlarında mevcut değil!. ) 2011 seçimlerinde arlanmadan, sıkılmadan kullandı!. ( Hiç değilse ayları değiştir! ) AKP ise, profesyonel askerlik, askerlik süresinin indirilmesi diye halen kullanmaya ve hayata geçirmeye devam ediyor.
Osman Pamukoğlu Paşa diyor ki;
Hak ve Eşitlik Partisi Resmi Program kitabı sayfa 34, paragraf 3; ‘‘ Üniversite giriş sınavları ve öğrenci harçları kaldırılacaktır. Dershaneler özel okullara dönüştürülecektir.’’
Bir gün önce AKP’liler bunu açıklayınca CHP’nin başındaki zat-ı muhteremin açıklamasına bakınız: ‘‘ Hükümet bu projeyi bizden çaldı!’’
Bu konu ne AKP’nin ne de CHP’nin resmi programında zaten yok.. Bu iki zevat bunu ne zaman söylüyor?. 2012 Martının son haftasında!.
(Ben HE_PAR’ın programını bilemem ama Osman Paşa belgeleri ile sunmuş.)
Ve paşa yine aynen şunu söylüyor;
Tıpa tıp ve bire bir nereden alarak ve çalarak söylüyorlar, 2008 Eylülünde kurulan Hak ve Eşitlik Partisinin Resmi Program kitabından.. Cümle yapılarını bile bozmadan!.
Bu çok önemli bir iddiadır bence. Kim kimden (paşanın sözleri ile) neyi çalmış bunun açığa çıkması gereklidir. Paşanın iddiasında cümle yapıları bile bozulmadan kitaptan alınması işin ciddiyetini gösteriyor.
Hem AKP hem de CHP ne cevap verecekler açıkçası merak etmekteyim.
Burada sayın paşamıza da haddim olmayarak birkaç söz etmek isterim.
Sevgili paşam, böyle programlarınızı neden zamanında tam duyuramadınız acaba?
Sizi çok kez gerek televizyon programlarınızda ve bizzat bir akşam yemeğinde dinlemiştim. Türkiye’nin gidişatı üzerindeki hassasiyetinizi, Atatürk ilkelerine, onun kurmuş olduğu cumhuriyete ve de devrimlerine ne kadar bağlı olduğunuzu biliyorum.
Siz efsane olmuş bir askersiniz, bugün size yetki verilse PKK ‘yı kökünden kurutacağınızı da biliyorum. Aydınlık fikirlerinize saygım sonsuz bununla birlikte HE_PAR yeterince bilinmiyor.
Haklısınız, AKP den başka hiçbir partinin sesi görsel ve yazınsal medyada yeterince duyurulmuyor. Örgütün çok iyi çalışması ve yapacakları eylemlerle ses getirmesi lazımdır. Tıpkı TGB gibi.
Sokaklarda hak arayan işçiler, emekliler, seslerini duyurmak isteyen tüm insanların sesleri biber gazları ve coplarla kesiliyor. ( AKP korkuyor. İşte AKP’ in ileri demokrasisi de budur.)
Öte yandan Hasdal ve Silivri de bir hukuk garabeti, bir hukuk ihlali yaşanmaktadır.
Balyoz davası kapsamında tutuklu 51 komutan bir mektupla durumlarını açıkladılar.
İçimiz sızlıyor ve insanlığımızdan utanıyoruz gayri. Örneğin; 2008 yılından sonraki bir tarihi 2003 e aitmiş gibi bir plan hazırlamak, birçok yalanı bir araya getiren sahtekârlar tarafından yaratılmıştır. Sözde planlarda ve yazışmalarda 1500’ün üzerinde hata yapıldığı, yine 2008 yılından sonraki bir tarihte 2003’e aitmiş gibi bir plan hazırlamak bunların işi. Örneğin; sözde cami bombalamak için yapılan keşif raporlarında adı geçen bazı cadde ve sokak isimlerinin 2006 yılında verildiğini gösteren İst. Büyükşehir Belediyesi’nin resmi yazısından anlaşılmıştır. Buna benzer bir yığın suçlamalar delillerle çürütülmüştür ama ne işse önceden verilen peşin kararlarla, avukatlara bile müdafaa hakkı tanınmadan, hukuk içinde hukuk suçları işlenmektedir. Biz halkız ve bunu böyle anlamaktayız. Orada gerek aydınlar, gerekse komutanların bir amaç için tutuldukları artık gün gibi aşikârdır. Komutanların şu sözlerine katılmamak mümkün mü?
“Bu dava ile ‘Türk Ordusu basit bir komplo ile saf dışı edilebilir bir ordudur ’şeklinde algı yaratılmıştır. İşte bu Türk tarihine ihanettir……”
Evet, bu çok doğrudur. Ben de bunu kabullenemiyorum.
Komutanlar son olarak şöyle demişler.
Bizi en çok üzen, düşmanlarımızın hakkımızdaki kötü sözleri değil, dostlarımızın sessizlikleri olmuştur.
Ayıca, AKP 4+4+4, ile laik eğitimi “Tevhidi Tedrisat Kanununu yok etmek, cumhuriyeti yıkmak isteği içerisindedir .
Atatürk ve cumhuriyet düşmanlarının isimleri sokaklara verilmek istenmektedir.(Said’i Nursi)gibi.
Bu resmen karşı bir devrime giden yol ise başımızı kumdan çıkartmalıyız artık.
Ordusunun değerli askerleri tutuklu, öğretmenleri yerlerde süründürülen ,coplanan devlet eliyle dövdürülen esirler gibiyiz.. Ayrıca Amerika’nın kendi çıkarları için dış tehditlere maruz kalan bir ülke konumundayız.
Burada aklı başında olan herkesin bunları görmesi ve demokratik yollardan bedeli ne olursa olsun mücadele etmesi gerekmektedir. İktidar onlarınsa, sokaklar bizimdir.

Tünay Süer