2 çocuk okutan anne-babanın sordukları! - Necati Doğru

Sözcü yazarı Necati doğru,nun 29 Mart 2012 Çarşamba köşe yazısı:

2 çocuk okutan anne-babanın sordukları!

İkisi de yüksek eğitimli insanlar. İkisi de çalışıyor.  İki çocukları var. Biri kız, biri oğlan. Kızları ilk öğretim ikinci sınıfa oğulları beşinci sınıfa gidiyor. Bu anne baba bana mektup gönderdiler. Diyorlar ki; biz karı koca üniversite mezunu insanlarız. Milli Eğitim Komisyonu’nda kavgalı-küfürlü 24 dakikada 21 maddesi kabul edilerek geçen ve toplam 27 maddeden oluşan, önceki gün de Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan “yasa tasarısını” bulduk, okuduk. Bir yığın dolambaçlı ifade ve tekrarla karşılaştık.
Döne döne okuduk.
Nasıl bir reform geliyor?
Anlamadık.
Şunları merak ediyoruz:

1- Bizim kızımız ile oğlumuz “daha iyi bir öğretmen kadrosuna” nasıl kavuşacaklar?
2- Bizim kızımız ile oğlumuzun okulunda “öğretmenleri, verdikleri eğitimin kalitesini yükseltmek konusunda hangi yeni imkanların sahibi” olacaklar?
3- Bizim kızımız ile oğlumuz, “bu yapılacak eğitim reformu” sonunda ister üniversiteye gitsinler ister “meslek okulunu” seçsinler; okullarını bitirdikleri zaman daha erken işe başlayacaklar mı?

Xxx

Mektup devam ediyor.
4- Bizim kızımız ile oğlumuzun eğitim masrafları; bu kanun çıktıktan sonra azalacak mı, artacak mı? Azalacaksa bu nasıl başarılacak?
5- Bizim kızımız ile oğlumuz diyelim ki, “meslek okulunu” seçtiler; okullarını bitirdikleri zaman bir işin ya da mesleğin iyi eğitilmiş kalifiye elemanı olabilecekler mi? Bu kanunla mevcut yapıya hangi yenilikler getiriliyor ki, bizim kızımız ve oğlumuz okuldan çıkar çıkmaz işyerlerinin havada kapacağı meslek insanı olacaklar?
6- Bizim kızımız askerlik yaşına gelince askere gitmeyecek fakat oğlumuzun askerlik yaşı gelmeden bir işe başlama şansı; bu “eğitim reformu diye sunulan kanununun Türkiye’mize katacağı yüksek kalkınma hamlesi ve sinerjisiyle” ne kadar erkene alınabilecek?
7-  Bu kanunu hazırlayanlar; Türkiye’de hangi iş kollarında açık var, hangi mesleklerde işsizlik kol geziyor araştırması yaparak “bir işgücü planlaması” düşündüler mi? Gelecek 20-30 yıl içinde Türkiye’de ve dünyada hangi tür elemana ne kadar ihtiyaç duyulacağını gösteren trendleri iyi incelediler mi? Bir öngörü çıkartıldıysa nedir?

Xxx

Mektup böyle gidiyor.
Son iki soru korku dolu:
8- Bu kanun tasarısını hazırlayan iktidar partisine mensup bakanlar ve milletvekillerinden pek çoğu “kadın ile erkeğin aynı lokantada, aynı otobüste aynı koltukta oturmalarına” karşılar. Yeni eğitim sisteminde de “kızlar ile erkekleri birbirinden ayıran” 100 yıl önceki yapı mı gelecek?
9- Okullara konulacak din dersinde; İslamiyet, Hıristiyanlık, Musevilik, Budizim, Hinduzim ve diğer dinlere eşit yaklaşarak “kıyaslamalı bir din öğretimi” mi verilecek yoksa çocuklar “İslam dini propagandası ağırlıklı” bir beyin yıkamayla “zihniyet değiştiren” bir eğitim sürecine mi sokulacak?
Özetle halk merak ediyor?
Yapılacak reform nedir?

(uyan borusu)

 Özelleştirme halkı soymaya dönüştü!

Elektrik Mühendisleri Odası, “Elektrik Özelleştirmeleri”nin sonuçlarını bir rapor haline getirdi. Şu bilgiler yer aldı: Özelleştirme yapıldıktan buyana son 4 yılda; tüketici tarifeleri  tek meskenli abonelerde yüzde 91.3 oranında arttı. Vatandaştan tüketim bedeli ödeyerek satın aldığı elektrikten bir de ilave olarak sayaç okuma bedeli (yıllık 140 milyon TL) alındı. Bağlantı bedelinde yüzde 68 artış yapıldı. Kesme ve bağlama bedelleri de artı.