İleri Demokrasimizin Yeni Tanımı! - Cüneyt Arcayürek

Cumhuriyet yazarı Cüneyt Arcayürek,in 29 Mart 2012 köşe yazısı:

İleri Demokrasimizin Yeni Tanımı!


CHP Meclis grubunun halkın katılımıyla Tandoğan Meydanı’nda toplanmasını medya bir ilk diye niteledi.
Oysa CHP başka bir ilke imza attı.
Haklı nedenlerle eleştirdiği 4+4+4 diye özetlenen ulusal eğitim konusundaki kaygıları siyasal arenadan, kulislerden, gazete sayfalarından çıkardı.
İlk kez meydana indirdi, halkla paylaştı.
“Patronları”, CHP’ye saldıracak söylemleri Seul’den gönderememiş olacak ki AKP’nin ikinci konumdaki parti ve hükümet sözcüleri, grup toplantıları ancak Meclis çatısı altında gerçekleşir demekten öteye medyanın iltifatına mazhar olacak, manşetlere tırmanacak bir söylem, bir saldırı cümlesi üretemediler.
CHP’nin dört dörtlük mitingini izlemekle yetindiler.
“Patronun” yurda dönmesini, CHP’ye manşetlere layık, tabii küfür, aşağılayıcı sözcükler içerikli bir konuşma yapmasını bekler oldular!
***
Partilerin grup toplantılarında, miting alanlarında parti liderlerinin konuşmalarındaki hangi vurgulamaların daha çok alkış aldığına dikkat ettiniz mi?
Grup ve diğer alanlardaki konuşmalarında iktidar ve ana muhalefet liderleri birbirlerine öylesine sözcüklerle yükleniyorlar ki, bu sözcükleri bir gazeteci bir lidere, bir siyaset adamına yazdığı gün; milyarca tazminata mahkûm olacağı gündür.
Siyasal arenada siyaset adamlarının birbirine aşağılayıcı söz ve ifadelerle saldırmadıklarına pek az rastlandığı yılları geri bırakan siyasetçi, İslam terbiyesi aldığını her fırsatta yineleyen Başbakan RTE oldu.
Oysa, örneğin son genel seçimde, halktan alkış toplamak için muhalefet liderine söylemediğini bırakmadı.
“CHP Genel Başkanı’nın alnını karışlamakla” başlayıp…
…“Zaman zaman ağzından salyalar akıyor”… “sokaktan geçen, hiç yetişmemiş, adeta mürekkep yalamamış”… “bel altından vurmaya çalışan”… “sana çarkçı Kemal diyorlar”… “Memur Kemal” gibi söylemlerle devam etti.
İkide bir meydanlarda parti grubunda; ana muhalefet genel başkanını ve diğer parti liderlerini; “Bunlara 10 koyun versen kaydederler, 10 koyun yönetemezler” diye aşağıladı.
***
RTE’nin beğendiği bir söz var: Men dakka dukka!
Bugün bana yarın sana. Ne ekersen onu biçersin!
Özdeyişlerini liderler gerçekleştirdi.
Ne yazık ki, liderler sorunlarla ilgili görüşlerini açıklarken adeta alkış ve beğeni sağlamak için birbirlerine hakaret içeren sözcüklerle hitap etmeyi siyasal yaşamımızın vazgeçilmez kuralına dönüştürdüler.
Söze “sayın” diye başlıyorlar ve arkasından birbirlerine hakaret sözcükleriyle, ifadelerle devam ediyorlar.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da RTE’ye aynı tonda yükleniyor.
Grup toplantılarında izleyicilerden alkış alan sözcükleri, benzetmeleri Tandoğan Meydanı’nda da bolca kullandı.
RTE’ye: “Cahil adam… kindar…, münafık…, kafasının içinde beyin taşımayan…”
Bülent Arınç’a: “Hukuk fakültesinin arka kapısından çıkan…”
CHP’nin üye verdiği yeni anayasayı yapmakla görevli uyum komisyonu ve Meclis Başkanı Çiçek’e: “Anneme evrak memuru olduğumu söylemeyin, beni Meclis Başkanı sanıyor... Kapasitesiz Meclis Başkanı… Korkuluk… Doymadı gözü, hâlâ milletvekili olabilir miyim diyor...”
***
Demokrasimiz gerçekten, işte böyle ileri gidiyor. Tekmeli, tokatlı, yumruklu, hakaret sözcükleriyle yüklü…
Şayet böyle giderse olaylar, yaşanan dönemin; “küfürlü demokrasi dönemi” diye tanımlanmasına kim itiraz edebilecek?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget