Birkaç İyi İnsan - Emre Kongar

Sevgili okurlarım, bir toplum ne denli yozlaşırsa yozlaşsın, kurumlar ne denli bozulursa bozulsun, daima “birkaç iyi insan” vardır:
Toplumsal sorumluluk duygusunu yitirmemiş…
Vicdanı kararmamış…
Meslek ahlakını koruyan…
Asgari medeni cesareti olan…
Doğruları savunan ve söyleyen…
Evrensel adalet duygusundan, hukuktan ayrılmayan…
“Birkaç iyi insan!”
***
Böyle insanlar her yerde, her zaman vardır:
Yolsuzluklara bulaşmış, baskıya başvurmuş yöneticilerin arasında da…
Yozlaşmanın pençesine düşmüş olan politikada da…
Her siyasal partinin içinde de…
Çıkarcılığın ve cehaletin egemen olduğu medyada da…
Her gazetede, her televizyonda da…
Ülkede güvenliği ve adaleti sağlamakla yükümlü olan ama genel yozlaşmadan kendini koruyamayan güvenlik ve adalet mekanizmalarında da…
İş yaşamında da…
Eğitimde de…
Her zaman “birkaç iyi insan” vardır.
***
Bunlar aslında sıradan insanlardır:
“Vatanı kurtarmak”, “ülkeyi kurtarmak”, “kahraman olmak” gibi niyetleri yoktur…
Sadece kendi işlerini iyi yapmaya çalışırlar.
Kendilerine, yaptıkları işe asgari bir saygıları vardır…
Çevrelerini kuşatan yozlaşmanın da farkındadırlar…
Ama ellerinden geldiğince, güçleri yettiğince bu yozlaşmadan kendilerini korumaya, işlerini yasalar çizgisinde, mesleklerinin gerektirdiği asgari ahlak kuralları çerçevesinde, kendilerine duyduğu saygıyı yitirmeden yapmaya çalışırlar.
***
Namuslu, mütevazı insanlardır bunlar…
Kimisi, zaman içinde yorulur, yılar, bıkar, bırakır gider, ama çabaları unutulmaz…
Kimisi, ölene kadar mütevazı çabalarını, kendine saygısını ve meslek ahlakını koruyarak sürdürme şansına sahip olur…
Yozlaşmamış toplum kesimleri, bu insanları yüceltir…
Hatta bazen onları “kahraman” mertebesine yükseltir…
Ama onlar, gerçek demokrasinin “kahramanlara” gereksinme duymayacak bir rejim olduğunu bildiklerinden, tevazu içinde işlerini yapmaya devam eder.
***
Bu “birkaç iyi insan” bazen de çevrelerindeki yozlaşmanın kurbanı olur…
İtilir, kakılır, suçlanır, hapse bile atılır…
Hem kendileri hem de aileleri haksızlıklara, hukuksuzluklara, acılara maruz kalır…
Sadece ve sadece “İşlerini iyi yapmaya çalıştıkları” için cezalandırılırlar.
Bu olumsuzluklardan dolayı, kendileri istemese bile, ödedikleri bedel onları “kahraman” mertebesine yükseltir.
***
Türkiye, olumsuz bir çizgide, kara bir bulut gölgesinde, hızla bir yerlere doğru gidiyor…
Bu gidişte, siyasal iktidarın ve politikacıların, medya patronlarının ve mensuplarının, güvenlik ve adalet mekanizmalarının, iş yaşamının, eğitimcilerin rolü büyük…
Çünkü zaten bütün güç onların elinde…
Ülkeyi onlar yönetiyor!
Ben bütün kalbimle, siyasal iktidar ve politikacılar, medya patronları ve mensupları, güvenlik ve adalet mekanizmaları, iş yaşamı ve eğitim dünyası içinde “birkaç iyi insan” olduğuna inanıyorum:
Zaten tek tek örneklerini her yerde görüyorum…
Söyleşilerini, yazdıklarını, yaptıklarını, kimi zaman özeleştirilerini, itiraflarını okuyorum…
Burada isimlerini yazmaya kalksam sayfalar yetmez…
Bir gün mutlaka, bu tek tek seslerin artacağını, duyulabilecek bir düzeye erişeceğini, haksızlıklara, hukuksuzluklara, sahteciliklere, yolsuzluklara karşı etkili olacağını biliyorum.
Ne türlü haksızlık ve adaletsizlik yapmış olurlarsa olsunlar yozlaşmaya alet olanların bile bir gün “birkaç iyi insan” arasına katılacağını bekliyorum…
Sabredin, göreceksiniz!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget