Muhalefet bu rezaleti neden dillendirmiyor? - Sabahattin Önkibar

 Muhalefet bu rezaleti neden dillendirmiyor?
Tayyip hayal satıyor! Aklından geçirdiğini sanki kesin olacakmış gibi sunuyor!
Çılgın proje diyor, iki yeni şehir kuracağız diyor, boğazın altında yeni geçişler diyor.
Sanki 9 yıldır iktidarda olan kendisi değil de bir başkası!
Yahu biri çıkıp iktidar vaat etmez, yapar demiyor!
En önemlisi muhalefet var olan şu tüp tünel rezaletini neden afişe etmiyor?
Daha önce yazdık, İstanbul boğazını denizin altından geçen malum bir proje var.
Adı: Marmaray!
Temeli AKP öncesinde atıldı.
Finansmanı o gün bulundu.
Bu proje ile İstanbul’un iki yakası rayla bağlanmış olacaktı.
Marmaray’ın deniz altı kısmı bitti yani AKP öncesi hükümetin attığı adım tamamlandı.
Ancak…
Proje âtıl hale geldi yani boğazın altındaki o tüp geçiş çürüyecek!
Nasıl mı?
Marmaray’ın karasal devamı yapılmayarak!
Evet yanlış okumuyorsunuz bugün çılgın proje hikayelerini üfüren ve yeni şehirlerden bahseden AKP ve lideri Erdoğan Marmaray’ın karasal ray ve istasyonlarını kurmayı beceremedi.
Dikkatinize sunuyorum denizin altı tamam, üstü tamam değil!
AKP öncesi hükümet boğazı dipten geçti, Tayyip karada boğuldu!
Yok işte bu projenin karasal bağlantıları yok!
Nasıl olur demeyin beceremediler!
Bağlantı için bir ihale yaptılar, Fransızlarla NTV’nin patronu olan Ferit Şahenk’in Doğuş’una verdiler, sonuç tam bir fiyasko.
Büyük paralar ödendi sonuç yok!
Uzun bir bekleyişten sonra ise ihale iptal edildi.
Sadece para gitmedi, proje de askıya alındı ve üzerinden 10 küsur ay geçmesine rağmen yeni bir ihale yok.
Evet denizin altı tamam, üstü âmiyane ifade ile Şişhane, yani fiyasko!
Diyeceksiniz ki o tüp, öyleyse denizin dibine neden monte edildi?
Çürüsün diye herhalde!
Nasıl olur demeyin oluyor işte!
Şimdi bu fiyaskonun sorumlusu olan AKP ve Erdoğan hiç sıkılmadan çılgın projelerden ve yeni şehirler kurmaktan nasıl bahsedebiliyor!
Soruyorum; karada ray döşeyemeyen ve istasyon kuramayan nasıl çılgın projelere imza atabilir?
Böyleleri yapa yapsa o tür şeyleri istismar edebilir ki bugün olan budur!
Anlamadığım şey ise muhalefetin bu durum niçin dillendirmediğidir?
Hele hele MHP kendi Bakanı Enis Öksüz’ün eseri olan bu projenin bu hale getirilmesine niçin isyan etmiyor ve kıyameti koparmıyor anlamış değilim!
Tam bu noktada mini bir fıkra:
Adamın birine sormuşlar:
-Ne iş yapıyorsunuz!
Adam cevap vermiş:
-Sıcak olduğu için yazları çalışmam.
Tekrar sormuşlar:
-Peki kışın ne iş yaparsınız?
Cevap aynen şu olmuş:
-Kışın o soğukta haliyle zaten çalışmam.
Ne dersiniz muhalefetin durumu bu fıkraya uyuyor mu?

EDEN BULUR!
İşte Başbakan’ın Mümtazer’i çizme sebebi?
1) Mümtaz’er Türköne’nin, “Eşimin yerine mebusluğa ben devam edeceğim” diyerek emrivaki yapması ve AKP mebusluğunun adeta doğal hakkı olduğunu ima etmesi sebebiyle.
2) Başbakan’ın Gül ve Cemaat yandaşlarını kısmen dışlaması nedeniyle.
3) Mümtaz’er Türköne’nin hem Kürt hem de ülkücü seçmenlernezdinde hiç sevilmeyen biri olması sebebiyle.
4) Tansu Çiller’in dillendirdiği “Bu vatan için kurşun atan da şereflidir” ifadesinin patentinin Mümtaz’er Türköne’ye ait olması nedeniyle.
5) Mümtaz’er hakkında toplumun bir kesiminde var olan faili meçhullerden sorumlu imajının AKP’yi olumsuz etkileyeceği bakışı sebebiyle.
6) Her dönem ayrı bir kulvara savrulan ve savrulduğu kesimin militanı kesilen Mümtazer’in kişisel olarak güven telkin etmemesi nedeniyle.

SOYDUR ÇEKER!
Öyle amcadan böyle yeğen!
Mustafa Akyol’u biliyorsunuz,Taha Akyol’un mahdumudur.
Başkalarının 25 yılda aldığı mesafeyi bir günde aldı ve anında hem köşe yazarı hem de TV Programcısı oldu.
Sakın bravo becerikli çocuk, demeyin; olan şey AKP’ye yandaşlığın sonucu!
Baba Taha gerçi her devrin adamıdır.
Milli Mücadeleci, sözde ülkücü, sıkı Özalcı, Mesut Yılmaz’ın danışmanı, (Yalçın Amanvermez’in kankası), Çiller’in hayranı, Ecevit’in takdircisi ve son olarak AKP’nin militanı.
Oğul da babasının izinde ve hatta onun bile ötesinde!
Bu delikanlı son olarak Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sine taktı.
Aklınca hitabe üzerinden Mustafa Kemal’e hücum ediyor.
Soya çekim olsa gerek, bu aile milliliğe karşı hep tavırlı ve eylemli.
Ermeni kahpeliğinin kurbanı büyük şehit Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey bu Taha Akyol’un özbeöz amcası olan Hulusi Efendinin verdiği yalan ifadeyle idam edildi.
Dün Hulusi Efendi, bugün Taha ile mahdumu!
Dedik ya soya çekim!

NASIL GÜVENELİM!
Seçim sandığı polise teslim edilebilir mi?
Neymiş efendim seçim sandıklarını Yüksek Seçim Kurulu Bölge Merkezlerine polis taşıyacakmış!
Niçin mi?
Sandıklar güvenlik adına polisten başkasına teslim edilemezmiş!
Durun bir dakika!
O polislere nasıl güveneceğiz?
Hele hele kritik bölge sandıklarının taşınması için poliste özel birimler ve timler oluşturulursa ne olacak?
Bu özel timler sandığı değiş-tokuş yaparsa işin içinden nasıl çıkılacak!
Sandık başı tutanaklar var demeyin itiraz halinde oylar merkezde yeniden sayılmıyor mu?
Sakın o kadarını da yapmazlar demeyin, arama yaptığı eve suç aleti bırakacak kadar yandaş hale gelen polis kılığındaki militan her şeyi yapar; çünkü bu seçim hem AKP hem de o fanatik polisler için olmak ya da olmamak öneminde!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget