Durduk yerde nereden çıktı bu konu? Başbakan’ın dili mi sürçtü? Kürt derken kürtaja mı döndü?
Her ne ise, izninizle benim de konuya değinmem gerekiyor.
Uzun yıllar yaşadığım bir ülke olduğu için Belçika örneğini vereceğim.
Belçika’da sosyalist-liberal-yeşil ittifak kürtajı yasal kılmak için 17 yıl süren uzun bir mücadele verdi. Nihayet 1990 yılına gelindiğinde Belçika’da 12 haftaya kadar olan hamilelikler için kürtaj yasallaştı.
O sırada Avrupa’da Belçika ve İrlanda dışında kürtajın yasak olduğu ülke kalmamıştı. Belçika Katolik Kilisesi yasaya büyük tepki gösterdi. Bu yasaya destek veren herkesin kiliseden dışlanacağını duyurdu. Kilise, Kral Baudouin üzerinde baskı oluşturdu. Kral, onay için kendisine sunulmasından beş gün önce Sosyalist Başbakan Martins’e yasayı vicdani nedenlerle imzalayamayacağını bildirdi.
Bunun üzerine danışıklı dövüş bir formül geliştirildi. Sadece yasanın yürürlüğe gireceği gün için geçerli olmak üzere Kralın yetkileri elinden alındı. Yasa çıkınca Kral tekrar tahta çıktı. Vicdanen temizdi artık... Katolik Kilisesi bunu asil bir davranış olarak niteledi!
***
Avrupa’da kürtaj hakkı laiklik mücadelesinin içinde yer alır. Toplumların doğal ilerleyişi laikliği güçlendiren bir çizgidedir. Buna ters çıkan akımlar sadece birer “parantez”dir.
İnsanlığın doğal akışı böyle. Çarkı geriye döndürmeye çalışanlar, bugün kazansalar da yarın kaybetmeye mahkûmlar.
Eşcinsel evlilikleri, ötanazi gibi dinen kabul edilemez uygulamalar birey hakları çerçevesinde yasallaşıyor. Birlikte yaşayanların resmi evliler gibi hakları hukukları oluşuyor. Fransa Cumhurbaşkanı eşiyle evli değil. Obama eşcinsel evliliklerine yeşil ışık yaktı. Bütün bunlar dünyanın en ileri demokrasilerinde oluyor.
Zihniyet değişimini kimse durduramaz. 100 yıl önce bir Alman kadını kocasından izin almadan çalışamazdı. Bugün kadın hakları yönünde en gelişmiş örnek ülkelerden biri Almanya.
***
Dünyada kürtajı serbest bırakıp da kaldıran ülke örneği yok. İngiltere 28 ay gibi bir süreyi 24 aya geri çekti. Bizdeki uygulama zaten 10 ay. Bunun nesini geri çekeceksin? Kürtajı yasaklamaya çalışan erkekler bir kadının hamile olduğunu şıp diye anladığını mı sanıyor? Kaldı ki doktorlar Türkiye’de çok fazla sayıda kadının düzensiz âdet gördüğünü söylüyor.
Yapılmak istenen ortada. İktidar Katolik Kilisesi’nin rolüne soyunuyor.
Nüfus bilimciler Türkiye nüfusunun 95 milyon civarında durağanlaşacağından eminler. Yetmez mi? Kürtajı yasaklayınca ya da yasal süreyi kısaltınca nüfus artmayacak, daha fazla kadın ölecek, daha fazla istenmeyen bebek doğacak, merdiven altı iş yapan bazı doktorlar zengin olacak.
Köyde 7 kardeş olanlar kente göçünce her bir kardeşin bir, en fazla iki çocuğu oluyor. Tüm dünyada genel eğilim böyle iken Türkler mi Başbakan istedi diye bunun dışına çıkacak?
Milleti rahat bırakın.
En sinir bozucu olan ise kadınları ilgilendiren bir konuda erkeklerin karar almaya kalkmaları. Kadınlar yerine erkekler hamile kalıyor olsalardı, belki de kürtaj mübah, hatta sevap olurdu.
Yorum Gönder