İki K - Cüneyt Arcayürek

İki konu gündemde: Kürt ve kürtaj.
Medyayı heyecan sardı; Kılıçdaroğlu’nun görüşme talebine Başbakan’ın olumlu yanıt vermesi, Kürt sorununun çözümünde önemli bir adım
diye yorumlanıyor.
Ana muhalefetten gelen görüşme talebini RTE siyaseten reddebilir miydi? Elbette hayır!
Başbakan’ın görüşmeyle ilgili açıklamalarına dikkat etmek gerek.
Kılıçdaroğlu düne kadar çözüm için iki komisyon kurmak dışında bilgi vermedi.
Oysa RTE’nin açıkladığına göre, CHP paketinde “10 maddelik çözüm önerileri” bulunuyor ve Başbakan, “Paketi görelim. Burada istifade edeceğimiz şeyler varsa bundan istifade ederiz” diyor.
Başbakan’ın sözünü etmediği; biri parlamentoda bulunan partililerin katılacağı, diğeri âkil adamlardan kurulu iki komisyon.
RTE’nin daha önceki günlerde sorunun çözümü için parlamentoda komisyon kurulması önerilerini kabul etmediği anımsanırsa, CHP’nin önerilerine sıcak bakmayacağı söylenebilir.
MHP, Kılıçdaroğlu’nun görüşme isteğini kabul etmiyor. Kürt sorununda AKP’nin kuyruğuna takıldığını öne sürerek CHP önerilerini baştan reddediyor.
RTE’nin yararlanacağı bu tavır, partiler arası komisyon kurulması önerisinin suya düşme olasılığını akla getiriyor.
***
Diğer konu kürtaj.
Kürtaj cinayettir dedikten sonra öyle bir kampanya başlattı ki, ABD’de, Batı devletlerinde kürtajın yasaklandığını sanırsınız.
Oysa İrlanda, Polonya ve Fransa’dan yapılan çok sayıda başvuruda AİHM yasak getirmedi. “Kürtajın belli koşullar dışında sınırlandırılabileceğine” hükmetti.
Annenin hayati tehlikesinin bulunması ve daha iyi yaşam koşullarıyla kürtaj yapılabileceğini kaydetti.
Kendi söylediğine kendi inanan RTE için, AİHM ne yazar?
Bu açıdan bakılınca RTE’ye; şu gerçeklere kulak verir mi, işine gelir mi, bilemem.
Avrupa Konseyi Sosyalist Grup Başkanı CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan; Konsey’in Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu Başkanlığı yaptığı sırada, komisyonun aile planlaması ve kürtaj üzerine çeşitli raporlar hazırlattığını söyledikten sonra şu bilgileri veriyor:
“Bu raporlarda, (hükümet iddialarının tersine), kürtajın kesinlikle bir doğum kontrol yöntemi olmadığı, sağlıksız doğum ve düşükten dünyada etkilenen 20 milyon insanı kurtarmak amacıyla, ‘belirli koşullarda kürtaj yasalarının kabul edildiği’, aile planlamasının aile bireylerini, öncelikle kadını ilgilendirdiği, devletin görevinin ailelerin doğum kontrol yöntemlerine, araçlarına ulaşmasını sağlamak olduğu belirtildi.”
***
Ya RTE’nin ABD’de de kürtajın yasaklamasının tartışıldığı iddiaları?
Gülsün Bilgehan, “Başbakan çok yakın olduğu ABD Başkanı Obama’dan ders alsın” diyor ve RTE’nin iddialarını yalanlayan şu bilgileri veriyor:
“Geçenlerde ABD Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçi Parti’nin cinsiyete bağlı kürtajın yasaklanmasını isteyen teklifi reddedildi.
Obama, ‘hükümet ayrımcılığının her şekline karşı çıkmaktadır, ancak hükümet tıbbi kararlara ya da özel aile meselelerine bu şekilde karışamaz’ diye tavır aldı.”
***
Sezaryene gelince: Bilgehan, “Tabii sezaryen konusunda şimdiye kadar dünyada çıkış yapan lidere rastlanmadığını” söylüyor.
Bu saptama ne demeye geliyor? Ulusal iradeyi tek başına temsil eden RTE’nin, dünyada yasak olmayan sezaryeni yasaklayacağını açıklaması da, dünya liderliği de yalan mı yani?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget