Düzenin yeni adı: Hortumlanan cepte kalır! - Necati Doğru

"Adil Düzen" diye yola çıktılar 10 yıllık iktidarları sonunda işte bu noktaya geldiler. Düzenin adı bundan böyle şudur: Devlet malı yandaşa satılır. Hortumlanan cepte kalır.
“Fiili imkansızlık” var denir.
Mahkeme kararı yok sayılır.

Bir örnek var.
Bu düzeni en iyi bu örnek anlatıyor. Çok yazıldı. Bakanlar Kurulu’nun önceki gün aldığı son karardan sonra izin verin bu örneği buraya tekrar özetleyeyim: Hem maden yataklarına (Boksit) sahip. Hem bu madeni çıkartıp işleyecek; dökümhane, haddehane, yardımcı tesisler dahil 4 ayrı fabrikaya sahip. Hem bu fabrikada kullanılacak elektriği üretecek baraja sahip. Hem; üretimini; ister maden halinde ister “alüminyum folyo haline getirilmiş” nihai ürün halinde iç ve dış pazarlara kolaylıkla ve ucuz yoldan gönderecek limana sahip  dünyada eşi, benzeri yok. Konya Seydişehir’deki Eti- Alüminyum tesisleri böyle bir bütündü.
Devletin malıydı.
2002 yılında iktidar değişti.
AKP iktidar oldu.
2003 yılında Özelleştirme Yüksek Kurulu’nda (kurulun da başkanı Başbakan’dır.) “Seydişehir Satılsın” kararı verildi.


Xxx

Kapalı teklif usulü yapıldı.
Alıcılardan 3’ü hariç diğerleri (kendilerinden hiç beklenmeyen) inanılmaz düşük teklifler vererek yarışın dışında kaldılar… Veya bırakıldılar. Veya ikna edildiler. 3 şirketle “304 milyon dolar” ile başlayan açık artırmada şirketlerin 2’si de tek bir teklif dahi sürmeden yarışı bıraktı. Böylece Seydişehir Aliminyum’un bütün malvarlığıyla  305 milyon dolara satıldı.
Kamu İşletmeciliği Geliştirme Merkezi Vakfı, “bu satış kirli görünüyor-hile kokuyor”  diyerek Danıştay’da satışın iptali ve Seydişehir’in devlete geri verilmesi için dava açıtı.
Davayı kazandılar.
Dava temyize gitti.
Yine kazandılar.
Yaşasın adalet! Milletin malının yeniden millete dönmesi adaletin emri oldu. 2007 yılından beri ne şirket, ne de bu satışa  imzasıyla izin vermiş Başbakan, adaletin emrine uydu.
Xxx

5 yıl daha geçti.
Ve bir gece yarısı, millet uyurken, Millet’in Meclis’indeki iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla bir yeni “torba yasa” çıktı. Bu torba yasanın içine bir madde koyuldu. Bu maddeye göre, adaletin (yüksek yargı olan Danıştay’ın) satışını;”kirli görünüyor-hile kokuyor” diye durdurma kararı verdiği Seydişehir Aliminyum Tesisleri’nin 2003 yılında satılan özel şirkette kalması için Bakanlar Kurulu’na “devam” diyebilme yetkisi verildi.
Ve öneki gün devam dediler.
Bakanlar Kurulu, milletin malının hortumlanmış olduğuna adalet karar vermiş olsa bile “fiili imkansızlık” vardır, Seydişehir’i özelleştirme yoluyla verdiğimiz şirkette bırakacağız kararı aldı.
Düzenin adı tescillendi:
Hortumlanan cepte kalır.
Adalet kararı bize vız gelir.

(uyan borsu)

Bütün memurlar damat gibi olsa!

SÖZCÜ’nün üç gün önceki manşet haberi şöyleydi: AKP İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem’in damadı Metin Özdemir, iktidarın kontrolündeki devletin bankası Ziraat’in yönetimine atandı. Ayda 15 bin TL maaş ve altına makam aracı  verildi. Üç gün sonra  Başbakan Erdoğan, “memurların ikişer üçer otomobilleri var” açıklamasını yaptı. Bütün memurlar AKP milletvekilinin damadı gibi olsa Başbakan’ın sözleri memur sendikalarını kızdırmazdı. Memur sendikaları: “Başbakanın sözünü ettiği ikişer üçer otomobil sahibi memur ailesi hangi ülkenin memuru, Başbakan bu ülkede ortalama memur maaşının 1.600 lira olduğunu bilmiyor mu?” tepkisini gösterdiler.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget