Diktatör! Büyük Diktatör! Diktatörler! - Özgen Acar

Sinema yönetmeni Sacha Baron Cohen’in “Diktatör” filmi gösterimdeydi, ama görmedim. Buna karşılık “Şarlo”nun yaratıcısı, dünyanın en önemli yönetmenlerinden Charles Spencer Chaplin’in 1940 yapımı “Büyük Diktatör” filmini gördüm.
Nazi lideri Adolf Hitler ile alay eden Chaplin, o filmde şöyle der: “Zalimler de böyle sözler vererek iktidara geldiler. Ama yalan söylediler! Sözlerini tutmuyorlar. Hiçbir zaman da tutmayacaklar! Diktatörler kendilerini özgürleştirirken, halkı köleleştirirler!”
İngiltere’de doğan ABD’de üne kavuşan Chaplin, 1950’lerin başında “komünizm” düşmanlığı ile cadı avı başlatan Viskonsin Eyaleti Cumhuriyetçi Senatörü J.R. McCarthy’nin hışmından Avrupa’ya göçmüştü.
“McCarthy’cilik” adı verilen bu dönemde, ünlü tiyatro yazarı Arthur Miller, sinema sanatçısı Orson Velles de “komünist” damgasını yiyen aydınlar arasındaydılar. Bu arada paçasını kurtarmak (!) isteyen Elia Kazan gibiler de arkadaşları hakkında yalan ihbarlarda bulunup yıllar sonra “utanıyorum” demek zorunda kalacaklardı!
Cohen, Libya lideri Muammer Kaddafi’yi temel alan bir senaryodan hareketle “Diktatör” filmini gerçekleştirmiş. Film, bilim insanlarına da “diktatörlerin” kişiliklerini yeniden incelemelerine esin kaynağı olmuş.
Örneğin Colorado Üniversitesi Psikoloji Profesörü Fred Coolidge’in yargısı şöyle: “Diktatörler kolaylıkla kendileri ile ilgili yanlış fikirlere kapılıp ‘benim yaptığım her şey doğrudur’ diye düşünmeye başlarlar. Böyle liderler narsistlik (kendini beğenme), paranoya (kuruntulama) ve sadistlik (başkalarına eziyet verme) gibi birçok kişilik bozukluğuna sahip olabiliyorlar.”
Bu verilerden hareket eden BBC, muhabir Helier Cheung’un beş ünlü diktatör hakkında yaptığı araştırmayı yayımladı.

Güç denemesi - İmparator Caligula (İÖ 12 - 41)
En eski diktatörlerden Roma İmparatoru Caligula ilginç davranışları ve çabuk sinirlenmesi ile tanınırmış. Londra Ünüversitesi’nden Profesör Dr. Benet Salvay, “Caligula bir keresinde Napoli Limanı’ndaki tüm teknelerin yan yana dizilmesini istemiş. Böylece onların üzerinden geçerek bir kasabadan diğerine yürüyebilecekmiş!” diyor.
Caligula yarış atlarını da çok severmiş. Bir atını o kadar çok severmiş ki ona altın kadehlerden şarap içirirmiş ve emrine köleler vermiş. Söylenceye göre “atını milletvekili” bile yapmış!
Caligula’nın 24 yaşında, deneyimsiz, eğitimden yoksun olarak iktidara geldiğinde “Ona sınırsız güç vermenin, onu nasıl yoldan çıkarabileceğini görmek çok kolay” diyen Profesör, “Hiç eğitim almamış bir ergenin, başbakan olsa nasıl davranacağını bir düşünün’‘ diye de ekliyor.

Batıl İnançlar - François Duvalier (1907-1971)
Haiti’nin 14 yıllık diktatörü François Duvalier “Voodoo (büyücülük inancı) doktoru” olduğuna inanıyormuş! Prof. Coolidge, “Otokratların (buyurganların) çoğunun ‘kendilerini sürekli tehdit altında hissettikleri için paranoyak’ olduklarını ve ‘düşsel ya da gerçek rakipleri’ni elemeye başladıklarını” söylüyor.
Duvalier, her ayın 22’sinde “Voodoo ruhlarınca korunduğuna” inandığı için saraydan ancak o gün dışarıya çıkabiliyormuş. ABD Başkanı John F. Kennedy’yi yaptığı bir “Voodoo büyüsü” ile öldürdüğünü söylermiş!

Takıntılı - İdi Amin (1920’ler-2003)
Uganda diktatörü İdi Amin kendini İskoçya Kralı ilan etmiş, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’ten üstün olduğunu iddia edermiş! İngiliz Uluslar Topluluğu’nu Kraliçe’nin değil, kendisinin yönetmesi gerektiğini söylermiş. Siyasal rakiplerinin kafalarını kesip buzdolabında saklattığı ise kanıtlanmayan söylentiler arasındadır.
Ancak bir keresinde danışmanlarından birine “Kalbini istiyorum! Çocuklarını yemek istiyorum!” diye bağırdığı, beş eşinden ve başkaca kadınlardan onlarca çocuğu olduğu biliniyor.

Narsist - Şaparmurat Niyazov (1940-2006)
Türkmenistan Başkanı Şaparmurat Niyazov sürücü ehliyeti almak isteyenleri, yazdığı “Ruhname” adlı kitaptan da sınava sokmaktaydı. Kendini “Türkmenbaşı” olarak adlandıran Niyazov, iktidarı boyunca kendini kültleştirmek için elinden geleni yapmıştı.
Kendisinin 15 m yüksekliğinde, altın kaplama heykelinin yüzünün her zaman güneşe dönebilmesi için, özel bir düzen kurdurmuş! Türkmenistan halkının önemli bölümü yoksulluk içinde yaşarken Başkent’e buzdan bir saray inşa ettirmiş, ayrıca çölün ortasına bir göl yapılması emrini vermişti.
Bir “meteora” kendi adını veren Niyazov, tüm milletvekillerini de sigara bırakmaya zorlamış, “ülkede baleyi, operayı” yasaklamıştı!
Caligula gibi atlara çok meraklı olan Niyazov, atlar için 20 milyon dolara yaptırdığı eğlence merkezinde havalandırma araçları ve atlara özel yüzme havuzu da bulunuyordu.

Istakoz sever - Kim
Jong-il (1942-2011)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-il kendisi ile ilgili “mit”ler yarattırıyordu! Kendine “Kore’nin Sevgili Babası” diye hitap edilmesini isteyen Kim Jong-il “devlet denetimindeki medyayı” kendisi ile ilgili mitler yaratmakta kullanırdı! Medyasına göre ilk kez “bovling” oynadığında hatasız bir oyun çıkarmış, 300 puan almış, ilk golf denemesinde ise tam beş kez topu tek vuruşta deliğe göndermişti!
Resmi kayıtlara göre diktatör doğduğu gün gökyüzünde iki gökkuşağı ve parlak bir yıldız belirmiş, öldüğünde ise donmuş kocaman bir göl ikiye bölünmüş!
Uçmaktan korkan Kim Jong-il trenle Rusya’ya giderken her gün uçaklarla canlı ıstakozları taşıtıyordu. Ayrıca diktatör filmlerini çok sevdiğinden Güney Koreli ünlü bir yönetmen ile oyuncu eşini kaçırtmıştı. Çift, Kuzey Kore’den kaçmayı başarana dek diktatör için film çekmeye zorlanmıştı!
Prof. Coolidge “Diktatörler kendi kişilikleri çevresinde yaratılmış bir kültün reklamını yapmak için milyonlarca dolar harcamaktan çekinmezler ve başkaları ile empati kurmayı başaramazlar, onlar için kaydadeğer tek şey kendi gereksinimleridir” diyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget