Türk otomobilini yapacak dahi bulundu!
100’den fazla danışmanı var.
Etrafında sayısız hizmetli.
Biri de akıl edip uyarmadı.
Başbakan da dikkatli geçiniyor.
Dizi dibindeki dehayı göremedi.
Kore ve İran gezileri araya girdiği için propagandası unutulan; “Türk otomobilini yapacak babayiğit” Başbakan’ın yanında duruyormuş, fark edemedi!
Yani bu kadar olur!
Büyük piyango!
Türk otomobilini yapacak “Bir ticari üstün zeka, olağanüstü kabiliyet, milyarda bir rastlanır yaratıcı haslet, iş bilir, vizyon geliştirir” uyanık dehaya sahip Spor Bakanı Suat Kılıç, dururken Başbakan, yerli işadamı Koç’a, Sabancı’ya, Koreli Hundai’ye, Japon Honda’ya, Fransız Renault’a dayılanan emredeci ses tonuyla “Türk markası otomobili Cumhuriyet’in 100. yıldönümüne yetiştirecek babayiğit siz olun” diyerek zarf attı.
Sonuç alamadı.
Hesaplar tutmuyor.
Babayiğit çıkmıyor.
Xxx
Bugün dünyada “ulusal ekonomi ölçeğinden küresel ekonomi ölçeğine geçmiş olan” otomotiv üretiminde yüzde 100 yerli bir Türk markası yaratıp sürdürebilmek için 1 milyon adet otomobil üretip satmayı hedeflemek gerekiyor.
Çok büyük teşvikler istiyor.
Öyle bir ticari deha bulunmalı.
Akla gelmeyeni keşfetmeli.
Yılda 1 milyon otomobili satabilecek “devlet destekli teşvikler zinciri” kurgulayabilmeli ki, Başbakan’ın aradığı “babayiğit” bulunsun.
Bunu Spor Bakanı başarabilir.
Bakanımız, bir ticari deha.
Az bulunur bir kabiliyet.
Dün bizim Gazete SÖZCÜ’nün haberiydi: Spor Bakanı, 37 bin liraya aldığı bir aracı, yılarca kullandıktan sonra kendi partisinden Turgutlu Belediyesi’ne 49 bin liraya sattı. Devletin bakanı, devletin belediyesine; kullanıp kullanıp keyfini sürdüğü, zevkini alıp tatmin olduğu aracı 12 bin TL daha fazla fiyata satma beceresi gösterebiliyor
İşte ticari deha bu!
Milyarda bir çıkar.
200 yılda bir gelir.
Xxx
Bakanımızdaki bu ticari deha, “Türk markası otomobili yılda 1 milyon adet satabilecek teşvikler” bulabilir.
Neleri mi teşvik eder.
Otomobilin isminden başlar.
Türk markası otomobili 81 il için ayrı adda çıkartır: Erzurum’da satılacaklara; DADAŞ, İzmir’de satılacaklara; EFE, Adana’da satılacaklara; GARDAŞ, Diyarbakır’da satılacaklara; AÇILIM, Ankara’da satılacaklara; SEYMEN, İstanbul’da satılacaklara; MİMOZA adını verir. Kanun çıkartılır, Türk markası otomobili alanlara benzin yarı fiyata satılır. Servis parası ve motor yağı ücreti devletten karşılanır. Türk Markası otomobilden yıllık vergi ile kosko bedeli, KDV ve ÖTV alınmaz. Paralı köprüler ve otoyollardan ücretsiz geçerler. Türk otomobili kullanırken kırmızı ışıkta geçenlerden, yanılış yere park edenlerden ceza kesilmez, otomobilli sarhoş kullanıp çocuk, kadın ezip öldürenler için cezai indirim uygulanır. Spor Bakanı’nın “ticari dehasından istifade edilsin” şeytanın akıl edemediği daha ne teşvikler bulur; en az 200 babayiğit işadamı “Türk markası otomobil yapmak için Başbakan’ın kapısına” dayanır.
Fırsat geldi kaçırmayın!
(Uyan borusu)
Birinin bile aklına gelmedi!
Başbakan Kore ve İran gezisine giderken uçağına 10 gazetenin genel yayın müdürünü de aldı. 5 gün boyunca uçakta söylediklerini manşet haber diye yazdırdı. Bu 10 gazeteciden hiçbiri; İran’dan aldığımız petrolü ABD istediği için mi azaltıyoruz, Libya’dan alacağımız petrole ödeyeceğimiz fiyat İran’dan az mı çok mu; az ise elektriğe niçin büyük zam geliyor diye sormadı. Acaba sormaya korktular mı?
Yorum Gönder