Onlar hormonlu değiller.
Türkiye’nin ekonomik büyümesinin 2011’de Çin ile yarışarak dünyada ikinci sıraya oturduğu haberinin yayınlandığı gün, Türk dizilerinin Arap ülkelerindeki satış başarıları da gazete sayfalarına yerleşti. Başlangıçta bölüm başına 600 dolara satılan diziler bugün 40 bin dolara ulaştı.
Diziler kazandırıyor.
Hem oynayan kızlara .
Hem yapımcılarına.
Hem de ülkemize…
Oynadıkları dizilerin Arap dünyasına satılmasıyla Türkiye’ye yılda (2011’de) 60 milyon dolar kazandırarak “Ekonomik büyümeye omuz veren kızlar”, hormonlu olmadıklarını bu yolla ispatladılar.
Hormonlu olan büyüme!
Başbakan, ekonomiden sorumlu bakanlar, “hormonlu büyümeyi kucaklayan Tarzan” olarak zor durumdalar.
Elektriğe yüksek zam yapıyorlar.
Doğal gazda aşırı fiyat yükseltiyor.
Akaryakıta sürekli zam bindiriyor.
Xxx
Tarzan zor durumda.
Yüksek büyümenin sevincini yüzde 50 oy aldığı halka yaşatamıyor; önümüzdeki günlerde büyük fiyat artışlarına sebep olacak; elektriğe, doğalgaza, akaryakıt ürünlerine esasen yeni gizli vergiler getirmek zorunda kalıyor.
Aslında fakirden alıyor.
Sonuçta zengine aktarıyor.
Gerekçesi de inandırıcı değil.
Döviz kurları iniyor.
Yılbaşında dolar: 1.87 TL.
Bugün dolar: 1.78 TL.
Doğal gaz tarifesi düşüyor.
Yılbaşında doğal gaz: 3115 Dolar.
Bugün doğal gaz: 2117 Dolar.
Buna rağmen yüksek zamlara sarılıyorlar. Çünkü; “yüksek dış borç bularak- yüksek cari açık vererek- fakirden zengine, devletten özel sektöre, yurt içinden yurtdışına yüksek gelir transfer ederek ve çok yüksek ithalatla beslenerek” yapabildiği hormonlu büyümeyi artık “zam adı altında adaletsiz ve çalışanın, emeklinin, esnafın, yoksulun aleyhine işleyen dolaysız vergileri daha da yükseltmeden” götüremez duruma gelmiş bulunuyor.
“Geliştik işte” diye seviniyor.
Büyüme muhteşem.
3 çocuğa devam.
Avrupa’yı gıpta ettirdik.
Laf değil iş ürettik diyor.
Hormonlu kızı kucakladı.
Tarzan film icabı gülüyor.
Xxx
Gerçeği görenler biliyor.
Aşırı köpüklenme var.
Varlık fiyatları balon yaptı.
Bir zamanlar ön Asya’nın en atılgan tarzanı Endenozya’nın yaşadığı gibi “milli gelir artışı ve tasarruf oranıyla açıklanamayacak” şekilde kişisel servetler acayip şişti.
Cari açık da hiç kapanmadı.
Çin ve Türkiye büyüyor.
Çin cari fazla veriyor.
Türkiye hep cari açıkta.
Bizim Tarzan bütçe açığı ve kamu borcu büyümesin diye şimdi “yoksulu, memuru, işçiyi, emekli, esnaf, çiftçiyi vuracak ve ücret gelirlerini aşağıya çekecek yüksek zamları” yapmak zorunda kalıyor.
Hormonlu kız kucağında!
Tarzan film icabı gülüyor!
Aslında Tarzan perişan.
(uyan borusu)
Bakan’ın o fotoğrafı!
Bazı fotoğraflar vardır; görünmeyeni de görünür kılar. AKP ne kadar demokrat olabildi, ne kadar demokrasi ahlakını özümseyebildi diye görmek isteyenler o fotoğrafa bakmalı. O fotoğrafta; bakanlık imtiyazını kullanarak “kendi partisinin belediyesinden şehir rantı avcılığı yaptığı ve binip binip eskittiği otomobilini kendi partisinin diğer belediyesine orijinal fiyatından daha yüksek bedelle sattığı” iddiasıyla hakkında Meclis araştırması açılması istenen Spor Bakanı Suat Kılıç, oylamada sağ elini kaldırdı “hayır oyu” verdi. Bugün özel sektör şirketlerinde bile bakanın durumuna düşmüş yönetim kurulu üyeleri kendileri hakkındaki oylamaya demokratik etik gereği “evet hakkımda araştırma yapılsın” diye el kaldırıp “evet oyu” veriyorlar.
Yorum Gönder