Şair Yahya Kemal’in şiirinde söylediğine döndü: “Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi… Müşkül odur ki, ölmeden evvel ölür kişi…”
Çete yok!
Soygun yok!
Dolandırıcılık yok!
Öldü dava!
Bitmeden evvel bitti dava!
Bu davanın Almanya ayağını adalet önüne çıkartan Alman savcıları, “örgüt var, dolandırıcılık var, soygun var, para çalma ve yoksul ile kimsesizlere yardım için toplanan paraların buharlaştırılması var” demişlerdi. Alman hakimleri de “Evet çete var… Soygun var…Dolandırıcılık var…Para çalma da var…” diye karar verip 3 kişiye (Mehmet Gürhan-Mehmet Taştan-Firdevsi Ermiş) hapis cezalarına mahkum etmişti.
5 yıl önceydi.
Alman savcılar ile hakimler; “yüzyılın soygunu sayılan Deniz Feneri yoluyla toplanan paraların buharlaştırılmasının asıl ana omurgası” Türkiye’dedir. Türk adaleti de omurgayı kavrasın, soruştursun, yargılasın, adalet yerini bulsun demişlerdi.
Xxx
5 yıldır soruşturuluyordu.
2008’in eylül ayında başlanmış; 3 Türk savcı (Nadi Türkaslan-Abdulvahap Yaren-Mehmet Tamöz) kılı kırk yararak Türkiye’de soruşturmayı derinleştirmişler; 2011 yılı Ocak ayında da Almanya’ya gidip oradaki davadan ilave bilgi ve belgeleri de almış; ““Evet çete var… Soygun var… Dolandırıcılık var…Para çalma da var…” diyerek 2011 yılının temmuz ayında içlerinde iktidar partisi önde gelenlerinin bulunduğu (Zahit Akman-Zekeriye Karaman-İsmail Karahan gibi) 8 kişiyi tutuklanmak üzere hakim önüne çıkartmışlardı.
8 kişi tutuklandı.
Başbakanın arkadaşıydılar.
Bakanların dostuydular.
Tarikatdaş ve yoldaştılar.
Örgüt kurmuşlar, örgütlü dolandırıcılık yapmışlardı. Türkeya’de de insanlar umutlanmış ve “ sadece Almanya’da hakimler, savcılar yok Türkiye’de de savcılar ve hakimler var” diyeceği sırada “3 savcı kuşkulu ve tartışmalı bir şekilde” görevlerinden alınmıştı.
Yeni 2 savcı görevlendirildi.
Önce tutuklular hapisten çıktı.
Tekrar yazayım, burası önemli.
Onlar Başbakan’ın arkadaşıydı.
Bakanların tarikatdaşıydılar.
Son durumu duymuşsunuzdur.
Yeni iddianamede açıklandı.
Suç vasfı değişmişti.
Örgüt yok.
Nitelikli dolandırıcılık yok.
Çete yok.
Sadece “ehliyeti kötü kullanma” var.
Xxx
Anlayın!
Bitmeden evvel, bitti dava!
Alman Adaleti ile Türk Adaleti “aynı davaya bakıp ters düşmüş” oldular. Alman Adaleti’nin “örgütlü ve nitelikli soygun yaparak Deniz Feneri parasını buharlaştırdılar” diye hüküm verip yakaladıklarını hapse koyduğu davanın Türkiye’deki ana omurgasında yer alan Başbakan arkadaşı, Bakan dostu kişiler; “ehliyeti kötüye kullanan haylazlar” oluverdi.
Müşkül odur ki!
Ölmeden evvel ölür kişi!
(uyan borsu)
Tayyip zengini 4 işadamı yırttı!
Bugün 60 gün doldu. 60 gün önce Ankara’daki gazeteciler; savcının polisle birlikte yürüttüğü “Kamu İhale Kurumu Operasyonundan” sızdırma haber yaptılar. Gazetelere ve TV’lere dikkat ekici haber oldu. Tayyip Erdoğan dönemi zengini 4 işadamı, “fesat karıştırarak” ve Kamu İhale Kurumu’nda Yönetim Kurulu üyesi ile 2 raportöre rüşvetler, pahalı hediyeler vererek yüklü miktarda devlet ihalesi almışlardı. 60 gün geçti, hiçbir ses çıkmadı. Unutuldu. Ankara’daki gazeteciler de haberlerini takip etmediler. Tayyip Erdoğan zengini 4 işadamı; biri Kasımpaşa spor Kulübü yöneticiliği de yapan büyük devlet müteahhidi, diğerleri de muhafazakar müteahhit…Adlarının baş harfleriyle; “Okan T. - Ferit R. – Şeyhmus K.- Orhan N. “ ifadeye gelmeyip gizlendikleri de yazıldı. Operasyon unutulduğuna göre 4 işadamı yırttı sayılır!
Yorum Gönder