Kuvvetle muhtemel, bu yazıyı belli bir zümre üzerine alınıp tepki gösterecektir. Zaten şu an bu yazıyı okuyorsan onlardan olma ihtimalin oldukça düşük, çünkü onlar beni okumaz. Ama kazara okuyup da kendinden bir şeyler bulan okuyucu; sanadır bu sözlerim…
Egemen güçten korktuğu kadar Allah’tan korkmayan bir güruh haline geldiniz bilmem farkında mısınız? Allah’a inanan, Allah’ı seven ama O’ndan korkmayan… Vicdanlarınız çekip alınmış, doğruya yalnızca ‘yol arkadaşların’ doğru dedi diye doğru diyebiliyorsun, yanlışa ‘büyüklerin’ yanlış demiyorsa hiçbir sorun yok zaten.
Sürekli birilerinin güdümünde yasayan, kendi fikirleri olmayan, düşünemeyen kişilere dönüştünüz. Tek bir ‘gazete’, ‘dergi’ ve ‘televizyon’la dünyayı takip ediyor, tek bir ‘kişi’nin gözünden dünyaya bakıyorsun. İnsanları fütursuzca eleştirmeyi hak, ama eleştirilmeyi resmen İslamiyet saygısızlık addediyorsun… İnsan sevgisinden bihabersin. Bendense –ya da benim safıma geçebilme ihtimali yüksekse- severim, yok aksiyse durum; ne hali varsa görsün diyorsun. Senin için rüzgârın ne önemi var değil mi? Nerden eserse essin, nasıl olsa yelkenin kontrolü sende…
Allah’a inanmanın, kılların ucunu seyreltme ile olmadığını anla lütfen… Gece gündüz demeden çalışan, hayatinin baharındaki lise örgencisinin hayalini çaldığında, yıllarca üniversite okuyup her şeyden feragat edip emek veren öğretmen adaylarının umutlarını yok ettiğinde, hakki olan mevkiyi hak edene değil yandaşına verdiğinde vicdanın sızlamıyorsa neye yarar Allah inancın, sevgin…
Ha tabii birde senin o “sırf senden olduğu için” soruları verdiğin, bir yerlere torpille yerleştirdiğin, atadığın şahıslar var ya ömür boyu aldıkları maaş haram… Helalden, haktan, hizmetten sürekli dem vurduğun için hatırlatmak istedim. Çocuklarını o parayla geçindirmek sana elem vermiyorsa hiç sorun değil tabi…
Allah bile razı gelmez sen ve senin gibilerin yaptıklarından emin ol. Hangi kitap yazar, hangi ahlak, inanç ve dilinden düşürmediğin din kurallarında mevcut ‘kul hakkı’ yemek? Bunu bir cihat olarak görüyor, peygamberimizin yaptığı cihatla bir tutuyorsun… Sonuçta O’da kendinden olmayanla mücadele etti, sende kendinden olmayanla mücadele ediyorsun değil mi?
Bir günden bir güne o dünyayı takip ettiğin, televizyonunda, gazetende tepkini ortaya koydun mu? Yanı başında milyonlarca Müslüman işkence gördü, tecavüze uğradı, camiler bombalandı, Müslümanlık onuru ayaklar altına alındı tek bir aykırı ses çıkarabildin mi? İzlemekten başka ne yaptın? Liderin Amerika’da, emperyalizmin tahsis ettiği şatoda, her şeye gözyaşı dökerken, Iraklı Nur’un; “ Karnımızda Amerikan askerlerinin piçlerini taşıyoruz, ya bizi kurtarın ya da gelin öldürün…”çaresizliğine neden dudağını bile kıpırdatmadı düşündün mü hiç?
Allah beni ıslah etsin değil mi? Senin gözünde ben acınası haldeyim ve bazen ileri gidiyorum… Simdi bile okurken içinden geçiyor, için için kıvranıyorsun nasıl susturabilirim diye. Öyle ya senin gibi düşünmeyenlerin yeri zindan, sana karşı gelenlere zulüm mubah…
Bunları bir gün karsıma çıkaracaksın belki de, senden olmadığım ve hiçbir zaman senden olmayacağım için benimde hakkımı yiyeceksin. Ama sunu unutma ki bu satırların sahibi Allah’tan başka kimseye kulluk etmez. Sende vicdanınla baş başasın, bir kez düşün söylediklerimi, tabii liderin düşünmene izin verirse…
“Ben zalimlerle birlikte varlık içinde yaşamayı 'alçaklık' zalimlere karşı gelerek bulacağım ölümü “yücelik” sayarım.” Hz. ALİ
Ömer YILDIZ
Yazıları Facebook’tan takip etmek için : http://www.facebook.com/mryldz46
Sayfa: http://www.facebook.com/omeryildizyazilari
Yorum Gönder