Cumhurbaşkanı Gül Zühtü Aslan’ı Anayasa Mahkemesi üyeliğine atadı.
Peki, kim midir bu Zühtü Aslan?
Polis Akademisi’nin idari olarak patronudur.
Doğru mu bilmem bazıları onun F tipi Cemaate derin bir muhabbet duyduğunu söyler.
Kamuoyu onu malum Kürt açılımı sürecinde bayraktarlık yaptığı günlerde tanıdı.
Bir başka yönü CIA güdümlü Soros’un desteklediği Tesev’le beraber proje yürütmesidir.
Evet, Zühtü Aslan son derece politize bir isimdir ve 367 hadisesinde de AKP’lilerin bile önüne geçerek inisiyatif almıştı.
Ayrıca AKP’nin hazırladığı Sivil Anayasanın mimarıdır.
Dahası, Atatürk’e gerici diyen Atilla Yayla’ya sahip çıkan bildiriye imza atanlardandır.
Evet, Abdullah Gül Bey bu ülkede sanki başka biri yokmuş gibi böylesine politize ve yanlı birini Anayasa Mahkemesi üyeliğine atıyor.
Lafı dolandırmayacağım bu atama Cumhurbaşkanının yemini ile çelişiyor zira Zühtü Bey yargıçlık için gerekli olan tarafsızlık imajına sahip değil.
En önemlisi Zühtü Aslan devletin ve hatta milletin temel değerleri ile de uyumlu değil, kamuoyunda marjinal diye algılanıyor.
Sorarım size Abdullah Gül böyle birini niye atar?
Bu mudur tarafsız Cumhurbaşkanlığı?
Görüyorsunuz tesadüfen Cumhur reisi olunabiliyor da tesadüfen devlet adamı olunamıyor.
Yapılan bu tür yandaş atamalar sonrasında, “Abdullah Gül benim cumhurbaşkanım değil” diyen gazeteci Bekir Coşkun’a kim haksız diyebilir?
Hayır, bu atama kaza sonucu olmuş değil.
Tersine ince elenip sık dokunarak yapılmış ideolojik bir tasarruftur.
Bunu neye dayanarak mı söylüyorum?
Gül’ün daha önceki benzer atamalarına…
Yahu bu Abdullah Bey değil midir normal bir hükümette faili meçhul infazlar dosyasından yargılanması gereken Mümtazer Türköne gibileri Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek kuruluna seçen?
Bu Gül değil midir üniversitelerindeki seçimlerde bir–iki oy alıp sonuncu olanları rektör olarak atayan?
Evet, daha önce yazdığım gibi Tayyip Erdoğan bu Abdullah Bey’in yanında emin olun balla kaymaktır çünkü Erdoğan sinsi değil, açık ve merttir.
Anne cenazesinde kahkaha!
Kiminle karşılaştıysam bana yakın tanıdığım olan Mehmet Haberal’ı eleştiriyor.
Niye mi?
Annesinin cenazesinde Camii Avlusunda Deniz Baykal’la beraber uzun uzadıya kahkahalar atmasına.
Yahu Hoca hapisten annenin vefat hüznüne ortak olmak için izinle çıktın ama sen cenaze başında kameralara kahkaha atar şekilde görüntü veriyorsun, bu olacak şey mi?
Madem konu Haberal Hoca bakın bir tuhaflık daha:
Kısa bir süre önce Haberal’a ait Kanal B isimli TV’ye konuk olarak çağrıldım ve orada AKP’nin zulümlerini sıraladım.
Peki, sonrası mı?
Kanal B yönetimi hükümete çok yükleniyorum diye programcılarına benim konuk olarak çağrılmamı yasaklandı.
Düşünün biz Haberal’a haksızlık yapıldı diye kıyameti koparıyoruz ama Haberal’ın TV kanalı bize ekranlarını kapatıp AKP’ye şirin görünmeye çalışıyor.
Kumarbaz medya baronlarına büyük af
İnternet siteleri aracılığı ile usulsüz şekilde kumar oynatan medya baronlarına Maliye Bakanlığı önce büyük cezalar kesti ama sonra ne oldu ise bu cezalar Maliye Bakanı tarafından kaldırıldı.
Peki, bu siteler hangileri ve sahipleri kimler mi?
1) Nesine.com.
Sahibi: Aydın Doğan.
Kesilen ve sonra affedilen cezası: 464 milyon (Trilyon)
2) Oley.com.
Sahibi: Ferit Şahenk.
Kesilen ve affedilen cezası:158 milyon (Trilyon)
3) Bilyoner.com.
Sahibi: Mehmet Emin Karamehmet.
Kesilen ve affedilen cezası: 997 milyon (Trilyon)
Bu sütundan Maliye Bakanı ile Başbakan’a soruyoruz nedir bu işin aslı?
Ve ey CHP ile MHP bu konuyu TBMM’ye niçin getirmezsin?
Demirel 28 Şubat’ın neresindeydi?
28 Şubat süreci günlerinde Sayın Demirel’i birkaç kez TGRT’deki programıma konuk ettim ve program aralarında yazılmamak kaydı ile sohbetler yaptım.
Altını çizerek yazıyorum Süleyman Demirel 28 Şubat’ta rejimi kurtardı yani nizamiyeden çıkan askeri kışlasına döndürdü.
O gün Çankaya Köşkü’nde Demirel değil de başka biri olsaydı ihtilalın önlenmesi mümkün olamayacaktı.
Buradan hareketle 28 Şubat’ta mağdur olduk diyenlerin aslında Sayın Demirel’e teşekkür borcu var çünkü daha kötüsünü o önlemiştir.
Diyorlar ki hükümeti kurma görevini Çiller yerine Mesut Yılmaz’a niye verdi?
Çiller’e verseydi asker için değişen bir şey olmayacaktı zira müdahaleden vazgeçirilen asker 12 Mart sonrası misali ara bir rejim istiyordu, Demirel onu da önlemiştir.
Bilgi sahibi olmadan fikir yürütürseniz haksızlık yapmış olursunuz ki, Demirel ve 28 Şubat olayında durum budur.
Yorum Gönder