İktidar etekleyici gazetelerin yazarları; ”saray bestecisi” havasına iyice girdiler. 28 şubat sorgulamasını leviye yaparak “Başbakan’a ve partisine yüksek dozda şak şak” yazıları yazıyorlar.
Hikayeyi bilirsiniz.
Saray bestecisi konağa çağrılır.
Paşanın kızına müzik öğretecek.
Akşam paşa konağa gelince de konakda olacak. Paşa sofraya oturduğunda rakı tabağındaki patlıcan kızartmasından ısırık alıp, rakısından yudum çekerken saray bestecisi “paşanın ruhu şenlesin” diye son bestelerini de o gece okuyacak.
Saray bestecisi oldular.
28 Şubat’a bindiriyorlar.
Başbakan’nı ruhu şenleniyor!
Generaller darbeci, ittirmeci.
Başbakan, demokrat.
Aslında Başbakan’ın kendisi ve bugünkü kadrosu; “28 Şubat ne dediyse” yaparak bugünkü “mağduriyet soslu demokratlığa” geldi.
Oturdum arşivleri taradım
28 şubat’tan önce neydi.
28 şubat’tan sonra ne oldu.
Tablosunu çıkarttım.
28 Şubat’ın başarısı çıktı:
Xxx
İşte tablo:
28 Şubat’tan önce:
Mekke ve Medineciydiler.
28 Şubat’tan sonra:
Bürükselci oldular.
Waşhington’u kıble yaptılar.
28 şubattan önce:
Milli görüş diyorlardı.
28 Şubat’tan sonra:
Avrupa Birliği dediler.
28 Şubat’tan önce:
NATO’suz dış politika diyorlardı.
28 Şubat’tan sonra:
Müslüman Libya’yı bombalayan NATO uçaklarını korumak için savaş gemisi gönderdiler. Müslüman Suriye’yi NATO’yla beraber bombalayamaya hazırlanıyorlar.
28 Şubat’tan önce:
Faizsiz ekonomi diyorlardı.
28 Şubat’tan sonra:
Faiz koridorlu piyasa diyorlar.
28 Şubat’tan önce:
Amacımız; Türksüz ve Kürtsüz ümmet toplumu kurmak diyorlardı.
28 Şubat’tan sonra:
MİT Başbakanını Kandil’de ve Oslo’da PKK ile görüşmeye ben gönderdim diyorlar.
28 Şubat’tan önce:
Yerli ve manevi kalkınma diyorlardı.
28 Şubat’tan sonra:
İthal İngus ineğiyle büyüme diyorlar.
28 Şubat’tan önce:
Halkın başlattığı “1 dakika karanlık” eylemleri için “Mum söndü” diyorlardı.
28 Şubat’tan sonra:
Halkın isteğine saygılıyız diyorlar.
28 Şubat’tan önce:
Askerler, basın patronlarını korkutup gazeteci attırıyordu.
28 Şubat’tan sonra:
Başbakan, basın patronlarını gazeteci atmaları için meydanlardan tehdit ediyor ve basın patronlarını genel yayın müdürleriyle birlikte toplantıya çağırıp “ne yazacaklarını” emrediyor.
28 Şubat’tan önce:
Başbakan sakallı ve cübbeli tarikat liderlerine Başbakanlık Konutu’nda iftar yemeği veriyordu.
28 Şubat’tan sonra:
Başbakan tarikat liderleri ile iftar yemeğine Belediye çadırına gidiyor.
28 Şubat’tan önce:
Referansımız şeriattır diyorlardı.
28 Şubat’tan sonra:
Atatürkçüyüz dediler.
28 Şubat’tan önce:
Taksim’e Cami Yaptırma Vakfı’nın başkanı Recep Tayip Erdoğan’dı.
28 Şubat’tan sonra.
Taksim’e Cami Yaptırma Vakfı’nın başkanı şimdi bir general oldu.
Xxx
Liste böyle uzar gider.
Yaz yaz sayfa yetmez.
28 Şubat başarılı oldu.
28 Şubat ne dediyse yaptılar. Yapmasalardı Başbakan olamazlardı. Cumhurbaşkanı seçilemezlerdi. Saray bestecileri konun bu yanını da yazın.
(Uyan Borusu)
Balon fıslıyor!
Türkiye Çin’den sonra Dünya’da en hızlı büyüyen ülke oldu. Seviniyoruz ancak bizim büyümenin içinde “aşırı şişmiş tüketim ile aşırı şişmiş konut sektörünün” olduğu nedense anlatılmıyor. Balon ekonomiden ilk fıslama haberleri gazetelere gelmeye başladı. Konut şirketi, sanatçı Oya Başar’a Sarıyer’de 1 milyon 680 bin TL’ye sattıkları iki villayı teslim etmedi ve ayrıca sanatçının eski evini sattırmaktan doğan 149 bin dolar alacağını da iç etmeye kalktı.Balon fıslıyor!
Yorum Gönder