Devlet adamlığı zor zanaat
Devlet adamlığı zor zanaat. Hele hele politikacı! Özellikle bugünün Türkiye’sinde.
Peki ya gazeteci olmak?
İşte onun zorluk katsayısını da diğer mesleklere göre üçle, beşle çarpın.KPSS ve YGS’de yaşanan skandalları yazıyoruz diye söylenmedik laf bırakmıyorlar. Sanki kabahat hırsızlarda ve onlara bu ortamı hazırlayanlarda değil de, bizde.
Üç maymunu oynayıp görmesek, duymasak, yazmasak çok hoşlarına gidecek...
Ama zaman kimin haklı kimin haksız olduğunu çok net ortaya koyuyor...Öğretmen atamaları
Milli Eğitim’de, Bakan Çubukçu gelinceye kadar iki atama dönemi vardı. Ancak o geldiği ilk günden itibaren ağustosta tek atama yapacağını açıkladı.
Bu yıl için de ağustostan önce atama yapılmayacağını sık sık dile getirdi. Oysa on binlerce öğretmen açığı ve atama bekleyen yüz binlerce öğretmen vardı. Normal koşullarda şubat ya da martta atama yapılması bekleniyordu. Yapmadı. Seçim falan da umurunda değildi...
Ve biz ağustostan önce mutlaka atama yapılacak diye yazdıkça, o hayır dedi.
Peki ne oldu? Önceki gün, 30 bin öğretmen alınmasına karar verildi...
Ama bakın sadece ve sadece öğretmenlerin dileklerini ve öngörülerimizi dile getirdiğimiz için, şahsımızı hedef alarak yazılan, MEB’in internet sitesinde yayınlanan ve hâlâ da orada duran basın açıklamasında ne hakaretler savrulmuştu:
“T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ’nin 15.02.2011 BASIN AÇIKLAMASI:2011 yılı Şubat ayında atama bekleyen öğretmen adayları hakkında çıkan haberlerle ilgili olarak aşağıdaki açıklama yapılmıştır;
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu tarafından Şubat ayında atama yapılmayacağı defalarca açıklanmasına rağmen, bazı köşe yazarlarının, konuyu çarpıtarak ele aldığı gözlemlenmiştir. Şubat ayı içinde atama yapılmayacağı tarafımızdan, 31 Aralık 2009 ve 26 Ocak 2010 tarihinde yapılan basın açıklamalarıyla da duyurulmuş ve 2010 yılında Şubat ayı atamaları gerçekleştirilmemiştir. Ancak, bir kereye mahsus 10 bin öğretmen atamasının ilki 2010 yılı Haziran ayında yapılmıştır. Böylece, 2008-2009 yıllarında KPSS sınavına girip, başarılı olan öğretmen adaylarımızın şubat ayında gerçekleştirilmeyen atamadan ötürü herhangi bir hak kaybı olmamıştır.
Öğretmen adaylarının umutları üzerinden beslenerek, spekülatif yazılar ve haberlerle adaylar üzerinde şubat ayında atama yapılacağı beklentisinin oluşturulması son derece üzücüdür. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki, eğitim-öğretimin bütünlüğünün aksamaması için her yıl yaz dönemi tek atama yapılacaktır ve Bakanlığımız bu politikasında kararlıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Keskin sirke küpüne zararÖğretmen adaylarının umutları üzerinden beslenmek ve spekülatif yazılar yazmak iddiası çok ağır bir itham. Ama sonuç ortada. MEB ikinci kez ara atama yapmak zorunda kaldı. Ayrıca kesinlikle artık sözleşmeli öğretmen alınmayacak denilmesine rağmen bu süreç de aynen devam ediyor. En vahimi de halen sözleşmeli kadroda bulunan 70 bin öğretmenin, kademeli olarak üç yıl içinde kadroya alınacağı söylemi de, defalarca söz verilmesine rağmen hâlâ hayata geçmiş değil...
Gazetecileri, suçlamak işin en kolayı. Oysa biraz olsun yazılanlara kulak verseler, hem boş yere gerginlik yaşanmamış olur hem de bugün böylesi yazılar yazılmasına hiç gerek kalmazdı.
Ağustostan önce mutlaka atama olacak derken falcılık mı yaptık, kesinlikle hayır. Sadece tecrübe. Değil Ak Parti hangi parti olursa olsun tam da seçime giderken yüz binlerce öğretmeni küstürmek istemez. Olaya duygusal değil, akılcı yaklaşır. Bunun gereği de atama yapmaktır dedik ve söylendiği gibi oldu.
Politika zor zanaat derken aslında bunu söylemek istedik. Bakın görün YGS’de de aynı noktaya gelinecek...
Teşekkürler ÇubukçuSöz konusu 30 bin öğretmen alımının Bakan Çubukçu’ya rağmen olduğunu sanmıyoruz. Eminiz ki çok daha fazlası için de çaba harcamıştır. Bu konuda başta Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Şimşek olmak üzere Sayın Çubukçu’ya teşekkür ediyoruz. Şimdi yine hepsinden, atama bekleyen yüz binlerce öğretmen adına bir dileğimiz daha var. Bu 30 bin kadro, ağustos ataması için tahsis edilen 55 bin kadrodan alınmasın. Yoksa çok büyük bir haksızlık yaratır. Yeni mezunların hakkı yenmiş olur.
Özetin özeti: Zaman zaman aynı amaç için mücadele verenler bile ters düşebiliyorlar, tıpkı öğretmen atamalarında olduğu gibi. Ama önemli olan sonuç!..
Peki ya gazeteci olmak?
İşte onun zorluk katsayısını da diğer mesleklere göre üçle, beşle çarpın.KPSS ve YGS’de yaşanan skandalları yazıyoruz diye söylenmedik laf bırakmıyorlar. Sanki kabahat hırsızlarda ve onlara bu ortamı hazırlayanlarda değil de, bizde.
Üç maymunu oynayıp görmesek, duymasak, yazmasak çok hoşlarına gidecek...
Ama zaman kimin haklı kimin haksız olduğunu çok net ortaya koyuyor...Öğretmen atamaları
Milli Eğitim’de, Bakan Çubukçu gelinceye kadar iki atama dönemi vardı. Ancak o geldiği ilk günden itibaren ağustosta tek atama yapacağını açıkladı.
Bu yıl için de ağustostan önce atama yapılmayacağını sık sık dile getirdi. Oysa on binlerce öğretmen açığı ve atama bekleyen yüz binlerce öğretmen vardı. Normal koşullarda şubat ya da martta atama yapılması bekleniyordu. Yapmadı. Seçim falan da umurunda değildi...
Ve biz ağustostan önce mutlaka atama yapılacak diye yazdıkça, o hayır dedi.
Peki ne oldu? Önceki gün, 30 bin öğretmen alınmasına karar verildi...
Ama bakın sadece ve sadece öğretmenlerin dileklerini ve öngörülerimizi dile getirdiğimiz için, şahsımızı hedef alarak yazılan, MEB’in internet sitesinde yayınlanan ve hâlâ da orada duran basın açıklamasında ne hakaretler savrulmuştu:
“T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ’nin 15.02.2011 BASIN AÇIKLAMASI:2011 yılı Şubat ayında atama bekleyen öğretmen adayları hakkında çıkan haberlerle ilgili olarak aşağıdaki açıklama yapılmıştır;
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu tarafından Şubat ayında atama yapılmayacağı defalarca açıklanmasına rağmen, bazı köşe yazarlarının, konuyu çarpıtarak ele aldığı gözlemlenmiştir. Şubat ayı içinde atama yapılmayacağı tarafımızdan, 31 Aralık 2009 ve 26 Ocak 2010 tarihinde yapılan basın açıklamalarıyla da duyurulmuş ve 2010 yılında Şubat ayı atamaları gerçekleştirilmemiştir. Ancak, bir kereye mahsus 10 bin öğretmen atamasının ilki 2010 yılı Haziran ayında yapılmıştır. Böylece, 2008-2009 yıllarında KPSS sınavına girip, başarılı olan öğretmen adaylarımızın şubat ayında gerçekleştirilmeyen atamadan ötürü herhangi bir hak kaybı olmamıştır.
Öğretmen adaylarının umutları üzerinden beslenerek, spekülatif yazılar ve haberlerle adaylar üzerinde şubat ayında atama yapılacağı beklentisinin oluşturulması son derece üzücüdür. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki, eğitim-öğretimin bütünlüğünün aksamaması için her yıl yaz dönemi tek atama yapılacaktır ve Bakanlığımız bu politikasında kararlıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Keskin sirke küpüne zararÖğretmen adaylarının umutları üzerinden beslenmek ve spekülatif yazılar yazmak iddiası çok ağır bir itham. Ama sonuç ortada. MEB ikinci kez ara atama yapmak zorunda kaldı. Ayrıca kesinlikle artık sözleşmeli öğretmen alınmayacak denilmesine rağmen bu süreç de aynen devam ediyor. En vahimi de halen sözleşmeli kadroda bulunan 70 bin öğretmenin, kademeli olarak üç yıl içinde kadroya alınacağı söylemi de, defalarca söz verilmesine rağmen hâlâ hayata geçmiş değil...
Gazetecileri, suçlamak işin en kolayı. Oysa biraz olsun yazılanlara kulak verseler, hem boş yere gerginlik yaşanmamış olur hem de bugün böylesi yazılar yazılmasına hiç gerek kalmazdı.
Ağustostan önce mutlaka atama olacak derken falcılık mı yaptık, kesinlikle hayır. Sadece tecrübe. Değil Ak Parti hangi parti olursa olsun tam da seçime giderken yüz binlerce öğretmeni küstürmek istemez. Olaya duygusal değil, akılcı yaklaşır. Bunun gereği de atama yapmaktır dedik ve söylendiği gibi oldu.
Politika zor zanaat derken aslında bunu söylemek istedik. Bakın görün YGS’de de aynı noktaya gelinecek...
Teşekkürler ÇubukçuSöz konusu 30 bin öğretmen alımının Bakan Çubukçu’ya rağmen olduğunu sanmıyoruz. Eminiz ki çok daha fazlası için de çaba harcamıştır. Bu konuda başta Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Şimşek olmak üzere Sayın Çubukçu’ya teşekkür ediyoruz. Şimdi yine hepsinden, atama bekleyen yüz binlerce öğretmen adına bir dileğimiz daha var. Bu 30 bin kadro, ağustos ataması için tahsis edilen 55 bin kadrodan alınmasın. Yoksa çok büyük bir haksızlık yaratır. Yeni mezunların hakkı yenmiş olur.
Özetin özeti: Zaman zaman aynı amaç için mücadele verenler bile ters düşebiliyorlar, tıpkı öğretmen atamalarında olduğu gibi. Ama önemli olan sonuç!..
Yorum Gönder