Tuvalet Devrimi! - Cüneyt Arcayürek

Enis Berberoğlu yönetimindeki Hürriyet’in dünkü manşeti şöyleydi:
“Kafalar değişiyor!”
Bu başlık altındaki haberden öğreniyoruz ki AKP’li Cemil Çiçek’in
başkanlığındaki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tuvaletlerinin kapısından “bay ve bayan” yazıları kaldırılıyor.
Yerine erkek-kadın geliyor.
RTE iktidarı kafaları tuvaletlerden değiştirmeye başladı.
Demokratik açılıma yeni bir zafer ve bu zaferin mutluluğunu yaşattığı için TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i de bu devrimsel hamlesi nedeniyle kutlamak gerekiyor.
Meclis tuvatletleri kapılarında artık bay ve bayan yazılmayacağına göre, bundan böyle hemen her alanda, sözde yazıda bayan yerine kadın, bay yerine erkek demek, öyle böyle değil; milli iradenin emri!
Doğrusu Hürriyet’teki haberi görünce Show TV’nin ve Kanal D’nin anchormanleri Ali Kırca ile Mehmet Ali Birand adına üzüldüm.
Üzüldüm, zira her iki anchormanimiz tuvalet devrimini Hürriyet’ten önce duymuş olsalardı; haberi izleyicilerine yeni demokrasimizin sosyal alandaki yeni devrimi diye sunabilirlerdi.
Aman iktidarın suyuna git. Başbakan’ı kızdıracak, üzerime gelecek yayınlardan beri dur diye talimat veren patronlarını ve patronların patronu RTE’yi keyiflendirecek bir görevi yerine getirmiş olacaklardı.
Fırsatı kaçırdılar.
***
Yandaş olmadığı iddiasında, ama yandaşlığı değişik biçimde sergileyen medyamız bu fırsatı kaçırdık diye hayıflanmasın, fazla dert etmesin!
RTE varken fırsatlar ülkesidir Türkiye.
Örneğin işte yeni ve uzun süre konuşulacak bir fırsat.
İki genel başkanın salı günü gruplarındaki konuşmalarını medyamız; Kürt ve terör sorununun çözümü ile ilgili başlattıkları girişimin devamı konusunda olumlu mesajlar olarak niteliyor.
Bakalım olumlu mesajlara. Örneğin RTE, dört partili mutabakat komisyonu olmuyor; öyleyse ikimiz istişari bir komisyon kurup yolumuza devam edelim içeriğindeki önerisine Kılıçdaroğlu’nun bir an önce olumlu yanıt vermesi için bastırıyor.
Bastırıyor ama Kılıçdaroğlu, şu sıralar başka havada. MHP’yi uzlaşma komisyonuna veya çözüm konusunda görüşmelere çağırıyor.
AKP ile CHP’den oluşacak komisyondan, hiçbir açıklamasında söz etmiyor.
Gerçek ortada. Gruplardaki konuşmalara bakarak; Kürt ve terör sorununun çözümüne ilişkin iki partinin başlattığı girişimin devam ettiğine nasıl hükmedebiliriz?
***
Ben onu bunu bilmem. Devrimler hız kesmiyor.
Örnekleyelim; iktidarın, Gülen cemaatinin varlığını resmen kabul ettiğini, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in, Habertürk’teki açıklamasından öğrendik: “Hiçbir bürokrat belli bir cemaate ait olduğu için dışlanamaz, hiçbir bürokrat da tasarrufunu cemaat adına kullandığını söyleyemez. Cemaat de, hükümet de bunu kabul etmiyor” diyor.
Cemaat devlette diyor. Daha ne desin?
***
Başbakan grupta, “Kürtçe seçmeli ders olacak” diyor. Milli Eğitim Bakanı, Kürtçeyle yetinmiyor.
Buldun mu 10-12 öğrenci seçmeli dersler gırla; Zazacadan gir Kırmançiceden çık, Abhazca ile başla, Lazcayla devam et!
Eğitimdeki devrimleri açıklayan Bakan Ömer Dinçer Bey:
Okullarda öğrenciler her sabah Kürt’üm, Lazım, Çerkezim, Arap’ım, galiba biraz da Türk’üm demeye…
…okullarda sabahları günaydın yerine öğrenciler hep bir ağızdan öğretmenlerini selamünaleyküm diyerek selamlamaya…
...her derste öğrencilerin kitaplarını bismillahirrahmanirrahim diyerek açmaya ne zaman başlayacaklar, lütfen açıklar mısınız?
Aman elinizi çabuk tutun; ulusal eğitimi dinci eğitime dönüştüren devrimleriniz eksik kalmasın!
Aman acele edin; anchormanlerimizi laik rejimi tersyüz eden gerici devrimleri müjdelemekten mahrum ve yoksun bırakmayın!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget