Hem İran- Irak sınır boyundaki kamplarında hem de Güneydoğu kırsalında eylem kabiliyeti azalan örgüt, çıkış yolu da arıyor... PKK bu yüzden terör hareketliliğini Doğu’dan çok Batıya yönlendirmeye çalışıyor.
Geçtiğimiz yıl Karadeniz kırsalındaki hareketliliğin yanı sıra Akdeniz Bölgesi’nde, Amanos kaynaklı kıpırdanmalar, PKK’nın Batıya açılma stratejisinde kararlı olduğunu gösteriyor...
Örgüt işte bu açılım çabaları sırasında, şiddet kaosunu bombalarla da taşımaya çalışıyor... Yani PKK’nın eylemlerini artık suikast ve bombalama düzeneği üzerinde yürüteceği çok net anlaşılıyor!..
Yollara döşenen patlayıcılar, köprü altındaki tuzaklamalar ve bir çok bölgedeki mühimmat zulaları işte bu plana hizmet ediyor!..
PKK’nın 2000- 2011 yılları arasında ele geçirilen en az 5 ton civarındaki patlayıcısından söz etmeyeceğiz... Fark edilmeyen bombaların son 10 yılda 200’den fazla güvenlik görevlisini şehit ettiği de unutulmamalı...
Peki ya 2012?.. Öcalan’ın yakalanışının yıldönümü olan 15 Şubat öncesi ve sonrasındaki 5 günde, Güneydoğu’da 234 kilo patlayıcı ele geçirildiği dikkatlerden kaçmamalı. İşte ayrıntıları:
13 Şubat‘ta Mardin-Diyarbakır arasında bir araçta 125 kilo patlayıcı, 15 -16 Şubat‘ta Mersin merkezi ile Nusaybin ve Ömerli ilçelerinde çok miktarda patlayıcı ve düzenek, 16 Şubat’ta Siirt- Baykan‘da 100 kilo patlayıcı, 17 Şubat’ta Hakkari- Bağlar Köyü’nde 10 kilogram özelliği tespit edilemeyen toz patlayıcı ve 120 gram plastik patlayıcı ele geçirildi.
Patlayıcının kanlı haritası!..
PKK’nın patlayıcı haritası da dikkat çekiyor!.. Yalnız sınır ötesindeki mayınlama ve tuzaklama faaliyetleri değil... Hatta neredeyse Doğu ve Güneydoğu kentlerinin her bölgesinde plastik patlayıcılara rastlanması da artık şaşırtmıyor!..
23 Ocak’ta Ankara- Elvankent‘te, bir binanın bodrumunda yaklaşık 20 kilo TNT patlayıcı bulunması, tehlikenin nereye kadar ulaştığını gösteriyordu!..
7 Mart’ta, gözaltına alınan bir PKK’lının ifadesi doğrultusunda, İstanbul Zekeriyaköy ve Bayrampaşa‘daki boş arazide 15 kilo plastik patlayıcının bulunması, örgütün mühimmat zulalarının boyutlarını sergiliyordu!..
Bu operasyonların ardından örgüt hem patlayıcı sevkiyatını hem de bomba miktarını büyük boyutlara ulaştırdı... Örneğin Nisan ayındaki iki büyük operasyon bunu net biçimde doğruluyordu:
25 Nisan‘da, Mardin- Diyarbakır karayoluna yerleştirilen tam 100 kiloluk patlayıcı etkisiz hale getirildi.
27 Nisan’da Mardin’in Nusaybin ilçesi yakınlarında “dur” ihtarına uymayan bir araçtaki patlayıcının da Batıya sevk edilmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Polise ateş eden A. Rahman Fidan adlı PKK’lı yaralı yakalanırken, araçta TNT ve A 4‘ten oluşan toplam 35 kilo patlayıcı ele geçirildi.
Her yerde tuzak!..
PKK, Hatay kırsalındaki Amanoslar’da 3 subayın şehit edilmesi eylemiyle şiddeti Batıya sevk etme planını uygulamayı sürdürürken, teröristler Doğu’daki askeri operasyonları da tuzaklamalarla engellemeye çalışıyor:
2 Mayıs’ta Ağrı‘nın Doğubayazıt ilçesi Yaygınyurt Köyü yakınlarında, stabilize yolun kenarında tahrip gücü yüksek 20 kilo patlayıcı bulundu. İlk tuzağın bulunmasının ardından doğalgaz boru hattına yerleştirilmiş ikinci bir tuzak daha ortaya çıkarıldı.
10 Mayıs’ta, Van-Hakkari karayolunun Kurubaş mevkiinde toprağa gömülü 300 gram TNT patlayıcı bulundu.
26 Mayıs’ta Diyarbakır‘daki Silvan Barajı’nda güvenlik önlemi alan askerlere yönelik yağ tenekeleri içinde yola yerleştirilen 70 kilo patlayıcı son anda fark edildi.
Ve önceki gün Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Dağlıca yolunda, menfez altında A-4, TNT ve amonyum nitrattan hazırlanmış ve mutfak tüpü içerisine yerleştirilmiş tam 30 kilo patlamaya hazır bomba buldu.
Bu yazıda, bombanın yolculuğunun tarih, yer, rakam ve oranlarla anlatılması özellikle tercih edildi... Yaratılacak kaosun ve pusudaki tehlikenin derinliği ancak böyle gösterilebilirdi!..
Tüm bu veriler; PKK-MİT görüşmesinde dönemin MİT müsteşar yardımcısı Afet Güneş‘in “Metropolleri patlayıcılarla doldurdunuz” sözlerini de ne yazık ki haklı çıkartıyor...
Peki nereden geliyor bunca patlayıcı?..
Haziran sıkıntısı!..
PKK’nın patlayıcı açısından Irak ve İran’dan beslendiğini güvenlik birimleri zaten biliyor... Bunlar hem çok uzun süren Irak- İran savaşından hem de ABD’nin Irak’ı işgali sırasında depolanan patlayıcıların uzantılarıdır...
Ancak terörün uluslar arası boyutunu gösteren son çarpıcı bilgi de, bu kadar yüksek oranda patlayıcının nereden gelebileceği sorusuna açıklık kazandırıyor:
El Kaide ve Taliban teröristlerinin cirit attığı Afganistan‘ın başkenti Kabil’de 20 Nisan‘da ele geçirilen patlayıcı miktarı ne kadardı biliyor musunuz?.. Tam 10 ton...
Afganistan Milli İstihbarat Dairesi sözcüsü Şefikullah Tahiri, 400 çuvala yerleştirilmiş patlayıcıların Pakistan’dan getirildiğini ve ikisi Afgan, üçü Pakistanlı 5 kişinin yakalandığını açıklamıştı!..
Anlayacağınız yalnızca kırsalımız ve metropollerimiz değil, yaşadığımız coğrafyanın çevresi de zaten mayınlı bir arazi!.. Malzeme bol yani!..
Komşuda pişen ne yazık ki bize de düşüyor!.. Bazen yağ tenekelerinde bazen de piknik tüplerinde!..
Kentlerimizde, Mayıs ayı içinde yalnızca 3 operasyonda 120 kilo plastik patlayıcı bulunması örgütün “Haziran” ayında neler planladığının işaretlerini de veriyor!..
Yorum Gönder