Katliamda Zamanaşımı Olmaz! - Hikmet Çetinkaya

Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya, nın 11 Mart 2012 köşe yazısı:
Katliamda Zamanaşımı Olmaz!

Başınızı göğe kaldırın bir süre... Gözlerinizi yumun ve düşünün birkaç dakika...
Gökyüzü sıkılmış bir yumruk gibi.
Irmak kıyılarında dolaşın, bozkır akşamlarını düşünün...
Hani düşsüz uykularımıza kömür rengi bükülen o acıları getirin aklınıza.
Biraz olsun sevgiyi...
Umudu!
Tutkunun boy verdiği o derin vadileri.
Sivas Madımak katliamını, pencere perdelerinin tutuşturulup cayır cayır yanışını...
Düşünebilir misiniz?
Bilmem anımsadınız mı?
Koray Kaya 12’sinde, Menekşe Kaya, Emin Buğdaycı, Belkıs Çakır 18’inde, Serkan Doğan 19’unda, Asuman Sivri 16’sında, Handan Metin 20’sinde cayır cayır yanarak öldüler...
Düşünebiliyor musunuz?
Belki bu saydığım ve sayamadığım adları çoktan unuttunuz.
O vahşeti, devletin görüp de engellemediği Sivas katliamını...
***
O devlet ki gencecik çocuklarımızı, o devlet ki Uludere’de bıyıkları bile terlememiş gençlerimizi kömür haline getirdi bombalarla...
O devlet ki Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı, Uğur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Musa Anter’i, Mehmet Sincar’ı, Vedat Aydın’ı, Hrant Dink’i, Hablemitoğlu’nu vb koruyamadı...
Onun için sesleniyorum sizlere:
“Sivas katliamını da düşünün, Başbağlar’ı da, eğer vicdan sahibiyseniz... Bunca ölümleri... Eli kanlı PKK’nin işlediği cinayetleri, onlarla devlet yetkililerinin silah bırakmadan yaptığı pazarlıkları...”
Asıl konumuz Sivas davasında 13 Mart’ta zamanaşımının dolması.
Şimdi soruyorum yine vicdan sahibi siyasetçilere, yargıçlara, savcılara, demokratlara, liberallere ve herkese:
“Bir katliamda zamanaşımı olur mu?”
Davanın bir numaralı sanığı Cafer Erçakmak tam 18 yıl yakalanmadı...
Neden ve niçin?
Kendi eceliyle öldü!
Kimler saklamıştı 18 yıl Erçakmak’ı?.. Bu devletin uçan kuştan haberi olan istihbarat birimleri, açıklayın bakalım!
***
Metin Altıok, Muhlis Akarsu, Behçet Aysan, Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Hollandalı gazeteci Carina Cuanna Thuijs, Hasret Gültekin, Asaf Koçak, Uğur Kaynar, Edibe Sulari...
Adlarını sayamadığım canlar!
Söyleyin, insanlık suçunda zamanaşımı olur mu evrensel hukuka göre?
Olmaz!
Çağdaş hukuk kurallarını bir çırpıda silip atmak neyin nesidir ve hangi amaçla yapılmaktadır?..
Gelsin birileri anlatsan bunu!
Terörün, kıyımın bir insanlık suçu olduğunu bu ülkenin savcıları, yargıçları, siyasetçileri bilmez mi?
O zaman neden?
Zamanaşımı hangi amaçla yapılıyor?
Anlatsınlar!
Uluslararası hukuk nerede Tanrı aşkına, bir bilen varsa söylesin!
35 can Sivas katilamında diri diri yandı tekbir getiren canilerin alkışları arasında...
Polis, asker seyretti bu katliamı!
***
Aradan geçen 19 yıl...
Yurtdışına, Almanya’ya kaçanları devlet getirtmedi Türkiye’ye.
Neden, niçin?
19 yıl önce bu ülkeyi yöneten siyasal iktidar ve ondan sonrakiler, size sesleniyorum:
“Bu acı sizlerin içini yakmıyor mu?”
Ağaçları, ormanları, vadileri, yamaçları düşündüm dün sabah...
Bir kış çiçeğinin boynunu büktüğünü gördüm.
Ve başımı kaldırıp kurşuni göğe baktım.
Metin Altıok’un dizelerinde, eski bir gramofon sesinde avucumda saklanan ince hayat çizgisine baktım...
Sonra bir an gözlerimi kapayıp kendi kendime mırıldanmaya başladım:
“Sen bana bir gurbet sundun, / Buğulu çocuk gözlerinle. / Öpüp başıma koydum, / Sevginin solgun güzelliğiyle.”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget