Eğitimde ‘Yeni Müjdeler!’ - Cüneyt Arcayürek
Her zaman demeyelim ama çoğu zaman bir sorun patlak verir. Üç gün hararetli tartışmalara konu olur ve sonra…
...birden bir başka olay çıkar. Tartışmalara, siyasal gerginliklere neden olan sorun gündemde ikinci, üçüncü sıraya düşüverir.
Örneğin 4+4+4!
Meclis komisyonunda meydan savaşlarına dönüşen tartışmalara neden oldu.
4+4+4’ün dinci kimi yeni gelişmelere yol açacağı ve kapatılan imam hatipleri yeniden açmayı amaçladığı söylendi, yazıldı, tartışıldı.
Ulusal eğitimi baltalayacak içeriğine karşı çıkıldı, çıkılıyor.
Fakat bu uygulamanın RTE’nin hangi asıl amaçlarına zemin olacağı üzerinde fazla durulmuyor.
Laik Cumhuriyet döneminin sona erdiğini, Osmanlı’ya, din kurallarının ağırlıklı olacağı bir düzene dönmemiz gerektiğini savunan Ömer Dinçer’i RTE’nin, Milli Eğitim gibi duyarlı bir bakanlığın başına kimi amaçlarına hizmet etmesi için getirdiğini günlerce yazdık.
Medyamız ve muhalefetimiz RTE’nin; Ömer Dinçer’i, neden Milli Eğitim Bakanlığı’na getirdiğini sorgulamadı bile.
***
Okul yaşı bir süredir askıdaydı.
Nihayet Ömer Dinçer, okul yaşını 5’e indirdiklerini; gazetelerin birinde iç sayfalarda yayımlanan küçücük, 26 satırlık bir habere göre, yeni müjdelerle birlikte açıkladı.
İlk müjde zorunlu din dersleriyle ilgili.
Yeni eğitim sisteminde din derslerinin zorunlu olmaya devam edip etmeyeceği (muhalefetin değil bir gazetecinin) sorusu üzerine Bakan, “Bugün okutulan gerçek anlamda din dersi değil. İstese de istemese de çocuklara din dersinin ‘zorunlu’ olarak verilmesi gerektiğine inanıyorum” diyor ve açıkladığına göre bugün din dersleri “bir anlamda değerler eğitimi”.
Ne demek dini değerler? Laf!
Gerçek şu: AKP, zorunlu din derslerinin içeriğini ve kapsamını değiştirmeye hazırlanıyor.
Örneğin çocuklarımız; hem teorik hem de pratik; imam hocalardan haftada en az beş saat Kuran okumayı, namaz kılmayı, abdest almayı, dinin bütün vecibelerini yerine getirmeyi neden öğrenmesinler? İmamların öncülüğünde cuma günleri okula yakın bir camiye namaza neden gitmesinler?
…RTE’nin dindar nesilleri böyle böyle yetişecek!
***
İkinci müjde daha da anlamlı.
Bakan Dinçer; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Hafızlık eğitimi geç veriliyor” eleştirilerini karşılarken okul yaşını neden 5’e çektiklerini de içeren bir yanıt veriyor:
“Yeni sistemle (4+4+4) birlikte okula başlama yaşının bir yıl erkene alınması hafızlık eğitimini de bir yıl öne çekecek”.
Bu açıklamayla okul yaşını 5’e indirmelerindeki nedeni de öğrenmiş olduk: Amaç, hafızlık eğitimine de öncelik vermek!
***
Diyanet İşleri’ne bu hükümetin atadığı “yeni” Başkan Mehmet Görmez; Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamalarına ters düşemezdi.
O da imam hatiplerin orta kısımlarının yeniden açılacak olmasının, “din görevlilerinin kalitesini arttıracağını” söyleyerek AKP amaçlarını destekledi.
Başında sarığı eksik Bakan’ın açıklamalarıyla sarıklı Diyanet İşleri Başkanı uyum içinde olduktan sonra…
…geçenlerde Türkiye gazetesinde yayımlanan şu haberin duyurduğu “dini buyruk” neden gerçekleşmesin?
Soru: “İslam Ahlakı kitabındaki bir hadiste, ‘ayakta su içmeyin, vücuda zararlıdır’ deniyor. Tıp, bunu tasdik ediyor mu?”
Yanıt; “Tıp bildirmese de dinimizin bildirdiklerine uymak gerekir”.
Din ile siyaset el ele vermiş; öyle bir dönem.
Anketler de gideceği umudunu vermiyor.
Benden söylemesi. Sağlığınızı, şayet devletteki görevinizi, hükümete bağlı ufak büyük yararlarınızı korumak istiyor iseniz...
…suyu ayakta içmemeye başlayın bugünlerden!..
Yorum Gönder