Çıkış yolu - Rifat Serdaroğlu

Yurt yazarı Rifat Serdaroğlu,nun 23 Mart 2012 köşe yazısı:
Çıkış yolu

Siyasi, sosyal ve toplumsal olaylar belli bir birikim sonucu meydana gelirler. Zamanı gelmeden bu yapılara dışarıdan yapılacak müdahaleler istenen sonucu vermez. Her olayın ve olası yansımalarının zamanını çok iyi öngörmek gerekmektedir.10 senedir, “Milli Görüş” gömleğini çıkardıklarını söyleyen, Cumhuriyetin kuruluş değerlerine açıkça karşı olan ve tarikat demokratı denilen bir grup, ülkeyi yönettiğini sanıyor. Geldiğimiz nokta ortada. Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar tehlike altında. Dış politikada, iç güvenlikte, ekonomide, üniter yapımızda ciddi tehdit altındayız. Vatandaşlarımız “bir arada yaşama isteğini” kaybetmek üzereler.

Cehalet- Cemaat- Bölücüler arasında sıkışan AKP artık çözüm üretemez…
Sözün özü; seçimle gelen AKP’yi, yine seçimle göndermek ve hesaba çekmek lazım. Bunun ilk adımı da, 2014 yılında yapılacak yerel seçimler hedeflenerek atılmalıdır.
CHP ve MHP’nin, bu yapılarıyla AKP’yi sandıkta yenmeleri mümkün değildir. Zaten iki Sayın Genel Başkan da buna inanmıyor. Sadece bu iki partiye razı olmak, AKP’ye bir dönem daha rıza gösterip, Cumhuriyeti gömmek demektir.
AKP’den kurtulmanın tek yolu Merkez’de toplanmaktır. Bu hareketin kapsamı geniş tutulmalıdır.
*Tüm vatanseverler (ulusalcılar) bir araya gelmelidirler. Vatanı sevmenin sağı-solu olmaz. Ülkesinin onurunu, yararlarını, temel değerlerini her şeyin üstünde tutanlar bir araya gelmelidir. Tıpkı Kurtuluş ve Kuruluşta olduğu gibi…
*Atatürk’le, Üniter Devlet’le, Lâik Cumhuriyetle, din ve vicdan özgürlüğüyle, ulus devletle, barış ve kardeşlikle sorunu olmayan herkes bu yapıya davet edilmelidir.
*Milliyetçi ve Muhafazakâr düşünceleri çağdaş normlar içinde algılayan, lâik Cumhuriyet ve sosyal hukuk devleti ilkelerini özümseyen, sosyal devlet ilkelerini göz ardı etmeden liberal ekonomiyi benimseyen ve demokrasinin en üst standartlarını savunan herkes bu yapıya katkı koymalıdır.
*Sol görüşü ve sol ahlak kavramını benimseyen, özeleştiriyi kendine ilke edinen herkes bu yapıda yer almalıdır.
*Solcu olmayıp da, sosyal ve toplumsal ahlak kavramını benimseyen, halkını demokrasinin en ilerisine layık gören, ulusal bağımsızlıktan, lâik Cumhuriyetten, sosyal hukuk devletinden ödün vermeyen, halkının inancına saygılı ama feodal cemaat yapılanmalarının karşısında yer alabilecek, ister sağda, ister merkez sağda olsun tüm demokratlar bu yapının gücü olmalıdırlar.
*Böyle bir demokratik yapı, Türkiye’nin çimentosu olur. Ne bölücüler, ne din istismarcıları, ne numaralı Cumhuriyetçiler ne de Soros çocukları buraya sokulmalı. “Ne yapmalı” diye soranlar için yeterli cevap olduğunu tahmin ediyorum.
Nasıl yapılmalı, kiminle yapılmalı gibi soruların cevapları çok daha kolay.
Hele ilk etap için karar verilsin, bu güzel ülkeyi sevenler ayağa kalksınlar, gerisi gelecektir…