İnsanın insan yaktığı o fotoğraf
Hemen aklınıza Sivas geldi değil mi? Madımak Oteli’nin cayır cayır yanışı... Dışarıda asker polis beklerken, içeriden yükselen semahçı gençlerin çığlıkları... Yazarların, sanatçıların son ahı...
Ama durun; bu fotoğraf Sivas işi değil Amerikan işi...
Ya Tennesse’de çekildi ya da Mississippi’nin bir yerinde...
Görüyorsunuz değil mi, uygar Amerikalılar bir zenciyi yakalamışlar. Yaktıkları ateşe atıp kuzu kızartır gibi kızartmışlar. Onu böyle vahşi biçimde öldürmekten de büyük zevk almışlar.
KU KLUX KLAN
Uygarlığın son kalesi sayılan Birleşik Amerika’dayız. Yıl 1865. Tennessee’de Ku Klux Klan (KKK) adıyla bir gizli örgüt kuruluyor. Bunlar Zenci düşmanlarından oluşuyor. Kurucular; beyaz (Celtic-İngiliz) ırkçılığını savunan sömürgeci zihniyetin temsilcileri. Daha sonra Almanya’da hortlayan Nazizim de aslında bu Ku Klux Klan’cılardan ilham aldı dersek abartmış olmayız. Hitler faşizmi,1945’te yok edildi ama 70’lerde bile Zencileri linç eylemleri görülüyordu. Bunlar haçı sembol edindiler; kiliseleri kullanarak büyüdüler; politikacılar tarafından da gizlice desteklendiler.
HIRİSTİYANLIKLA YAYILDI
Orta Çağ’da Avrupa; kadınların cadı ilan edilerek yakıldığı karanlık bir dönemi yaşamıştı. Hıristiyanlığın bu bölgede yayılmasıyla da cadı avı başlatılmıştı. Kitab-ı Mukaddes’te, “Büyücü kadını öldür. (22:18)” emri veriliyordu inananlara. Hıristiyan dünyasının ulularından Aziz Augustin; büyücü (cadı/efsuncu) kadını anlatırken, “Gökteki iblis, yerdeki bir kadınla cinsel ilişkiye girer, bundan da cadı kadın doğar.” diyordu. Cahil halk, sebebini anlamadığı olayları cadıların işi sanıyordu. Ve halkın cadı sandığı kadınlar işkenceyle öldürülüyorlar; yakılıyorlardı.
İslam dünyasında, bu adam yakmanın tek örneğini, 1460’larda Edirne’de tespit edebildim. İran’dan gelme yobaz bir hoca olan Fazıl Tebrizi bu şehirdeki Hurufi mezhebinden Müslümanları cayır cayır yaktırmıştı.
20 . Yüzyıl’da Amerika’da Zencilere karşı karşımıza çıkan adam yakma olayı; Hitlerle soykırıma dönüştü. İnsanlık suçu sayılan bu eylem öldü denilirken bu kez İslam dünyasına örnek gösterilen Türkiye’de 20. Yüzyılın sonunda karşımıza çıktı.
Demekkki cani ruhun dini, imanı, mezhebi olmuyor.
Yazıklar olsun Sivas’ta insan yakanlara mazeret uyduran cani ruhlara...
HEY ONBEŞLİ İLE GÖBEK ATILMAZ
Bugün Çanakkale’de, sömürgeci Batılılara karşı denizde kazandığımız zaferi kutluyoruz. Peşinden karaya asker çıkartacak olan emperyalistler karşılarında Türk milletinin yiğit evladını bulacaktır.
İşte o savaşa Tokat’tan gidenler (15’liler) için bir ağıt yakılmıştı: “Hey on beşli on beşli/Tokat yolları taşlı/On beşliler gidiyor/Kızların gözü yaşlı”
Tokatlı kadınlar adına bana yazan arkadaşım Hanife Şahin, türküde geçen Hediye Kız’ın başına gelen acıklı olayları da naklederek diyor ki: “Bu türkü çalınırken oynamak doğru midir? Onların aziz ruhlarını incitmiş olmuyor muyuz?”
Çok doğru bir tespit. Alevi cem ibadetinin bir parçası olan semahı da türkü evlerinde çalıp sarhoş sarhoş semaha kalkanlar olmuyor mu?
Maalesef; ulusal değerlerimizi bir anlık zevkimiz uğruna ayak altına almakta hiçbir sakınca görmüyoruz.
Kendisine saygı isteyen; atalarına saygı göstermelidir.
Yorum Gönder