Hükümetin terörle doğrudan ilgili, sorumlu bakanlarının açıklamaları şaşkın ördek kıçıyla suya dalar söylemine benziyor.
Son şehit haberlerinin toplumdaki tepki
birikimini açığa çıkardığı bugünlerde…
…Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bugüne kadar dinlediğimiz masalları yineledikten sonra -ister inanın ister inanmayın - şu açıklamayı yaptı:
“Terörle mücadele çok iyi gidiyor.”
MS Bakanı’nın beyanlarının kimi gazetelerde yer aldığı önceki gün, Hürriyet manşetten verdiği haberde…
…eski karakol, şayet camları kurşun geçirmeyen, duvarları havan ve roket saldırılarına dayanıklı kalekola dönüştürülseydi, Şemdinli’de 8 şehit vermeyeceğimizin altını çiziyor.
***
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın demeciyle 10 yılda 7 bin 727 cami açıldığını iftiharla, gururla açıklayan AKP hükümeti; sayıları 400’ü aşan karakolların tümünü 10 yılda kalekola dönüştüremedi.
Hâlâ kalekolların 146’sı inşaat halinde, 206’sı ihale aşamasında.
Geçen yıllardan bugüne dek 93 karakol baskınında 324 şehit verdik.
Şemdinli’deki 8 şehitle sayı 332’ye yükseldi.
Bu ara korkunç bir gerçek çıktı.
Geçimli’de üç askerimiz PKK’nin roket atışlarıyla karakolun yıkılan briket duvarı altında kalarak şehit düştü.
***
Başbakan; sanki terör sorununun çözümlenmesinde her türlü önlemi almış gibi muhalefeti soruna çare olacak bir öneride bulunmamakla suçluyor.
İyi ama sorunu çözümleyecek siyasal ve askersel önlemleri almak öncelikle sorumlu hükümetin görevi değil mi?
RTE şimdi Esad’ın düşmanlığından şikâyetçi.
Can ciğer kuzu sarması olduğu dönemde de Esad diktatördü. ABD’nin taşeronluğuna soyunarak politik cihat açtığı bugünlerdeki Esad ile, bir zamanlar can ciğer kuzu sarması olduğu dönemdeki Esad, aynı Esad!
Hükümetin Esad’ı, Esad’ın hükümeti düşman ilan ettiği bu süreçte Şam diktatörü giderayak PKK’nin hapishanelerdeki adamlarını serbest bırakıyor, örgüte kimi yasak alanları açıyor, teröristleri ağır silahlarla güçlendiriyor.
Esad’da sanki durup durduk yerde Türkiye düşmanlığı harekete geçmiş, Suriye’nin bünyesinde uyuyan yılanı uyandırmış gibi, RTE’nin yakın adamı Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik; son yaşanan olayların farklı olduğunu, Esad’ın Afrin ve Koban bölgelerini PKK’ye teslim ettiği sırada örgüte ağır silahlar vermesinden yakınıyor.
Bu kadar kendini bilmezliğe de pes doğrusu!
***
Çankaya’daki AKP’li, iftar yemeklerinde buluştuğu şehit ailelerine “ne söyleyeceğini şaşırdığını” söylüyor.
Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Başbakan Yardımcıları başta Bülent Arınç; koro halinde polisin, jandarmanın ve askerin terörle kıyasıya ve başarıyla mücadele ettiğini her fırsatta yineleyerek toplumu uyutmaya çalışıyor.
RTE, hükümeti gereken önlemleri alamadığı için eleştiren ana muhalefete yüklenirken, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, “Hükümete verdiği destekten dolayı teşekkür ediyor”.
Oysa Bahçeli, hükümet yeterli gördükleri önlemler alırsa, örneğin PKK yuvası Kandil Dağı’na Türk bayrağını dikerse hükümeti destekleyeceklerini söylüyor ve fakat Başbakan:
MHP liderinin “Bugünkü kanlı bilançonun siyasi sorumlusu da AKP’nin gevşek, pısırık ve (terörle) müzakereye kucak açan politikalarından başkası değildir” sözlerine de teşekkür ediyor.
***
K. Suriye’de Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun karşı çıkmayacağımızı söylediği K. Irak koşutunda özerk Kürt bölgesi oluşuyor. Güneyimizede bir iken özerk bölgeler ikiye çıkıyor.
Dışarıda son oluşmalara Birleşik Kürt federatif devletinin ayak sesleri diyen yorumlar yapılıyor.
İçimizdeyse akil Kürt diye tanımlanan Ahmet Türk çıkmış sokaklara; bağımsız Kürdistan kuruluyor diye bağırıyor.
Terör saldırılarından öteye PKK güney illerinde kurtarılmış toprak kotarmaya girişiyor.
ATV’de ana muhalefetin TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmasına burun kıvıran açıklamalar yapan RTE’ye sormak lazım:
Azan terörle birlikte, güneyimizde ve içimizde ulusal bütünlüğümüzü tehdit eden gelişmeler olurken…
…Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün toplanmayacak da, ne zaman toplanacak?
Yorum Gönder