O iktidarın gaflet içindeki Hariciye Nazırı Ahmet de yandaş bir TV kanalında duygu sömürüsü yapıyor...
“Ateş altında olan, aç susuz insanları, çocukları kaderine terk edemezmişiz.” Sorun bu değil ki!...
Sorun, Türkiye tarafından her yönde desteklenerek Suriye’de Esad rejimine karşı çarpışan veya öyle görünen yüzlerce çapulcunun kampları doldurması, kamplarda ve dışarıda olay çıkartacak kadar şımartılmış olmaları...
***
Bu herifler güneş kremi ile güneş gözlüğü de istiyorlarmış!..
Az gelir tele-kız da gönderelim, kamplarda dansöz de oynatalım, masaj ve sauna da bonusu!..
Esad rejiminin yaptığı katliamlar kadar “Özgür Suriye Ordusu” denilen çoğu radikal İslamcı beslemelerin gerçekleştirdiği vahşet sahneleri de var!..
Aldıkları esiri haberi olmadan canlı bomba haline getirip “Seni serbest bırakıyoruz” diyerek bir kamyonetle Suriye Ordu birliğine gönderen canilerin yaptıkları uzaktan kumanda bozuluyor da adam patlamaktan kurtuluyor!..
Bu heriflerin kelle uçurmaları, binanın en üst katından adam atmaları, rejimin yaptığı vahşeti solda sıfır bırakıyor!..
Bu canilerin bir kısmı gelip bizdeki kamplarda kalıyor, Antakya caddelerinde boy gösteriyor, kadınlara sarkıntılık ediyor, polise kafa tutuyor saldırıyor, Alevi düşmanlığı yapıyor, lokantalarda yiyip için hesap ödemiyor, olay çıkartıp adam dövüyor...
Kampları ve Antakya’yı Vahşi Batı’nın Teksas’ına döndürdüler, yerel yöneticiler de bütün bunları hoş görüyor, sineye çekiyor!..
Hariciye Nazırı Ahmet de bize maval okuyor: “Ateş altında kalan insanları aç susuz kaderine terk edemezdik!”
Nazır Efendi ya uzayda yaşıyor, ya da “derinlikli zekasıyla” bizi uyutmaya çalışıyor!..
***
İngiliz The Daily Telegraph Gazetesi’nin haberine göre, bu heriflerden bazıları İstanbul’da Haliç manzaralı evlerde ABD’li ve İngiliz ajanlar tarafından eğitiliyormuş!.. Nasıl?..
Herhalde MİT’in koruması altında!..
Bir ülke, başka bir ülkeye bu kadar bulaşır mı, bunun bedelinin altına bütün ulusu sokar mı?!.
Sen Suriye’yi parmaklarsan, Suriye de seni parmaklamaya başlar!..
Nitekim Suriye, PKK’ya açık destek veriyor, silah ve patlayıcı sağlıyor!..
Gaziantep’teki patlatılan araçta PKK-Suriye işbirliği yok mu?..
Bazen öyle olaylar olur ki, terör örgütü yabancı güçler (Suriye) adına iş yaptığını anlamaz bile!..
***
Bizim çapsız, kifayetsiz muhteris iktidar da bölgede aktörlük yapma merakıyla ülkeyi ateşe sürüklüyor!..
Ama ateş hattında figüran olmaktan bir türlü kurtulamıyor!..
Cübbeli AKP propagandası!..
KAFAYI cumhuriyet dönemine açıkça takmayan bir tek Diyanet İşleri Başkanı kalmıştı, o da taktı!..
Cübbesiyle AKP propagandasına başladı!.. Mimarlarımız, mimarlık fakültelerimiz 80 yılda camilere küsmüşler!..
Cumhuriyet tarihinde mimarlarımız cami olarak bir eser ortaya çıkaramamış!.. Şimdi bu değişmiş!.. “Şimdi” dediği AKP dönemi!.. Peki değişmiş de ne olmuş?..
Taklitten öteye ne yapılabilmiş?.. Ataşehir’deki Mimar Sinan Camii için mi bunu söylüyor?..
Betonarme tekniği ve hazır betonla yapılan bu taklit, Mimar Sinan’ın kemiklerini sızlatıyor!.. Başka ne var?..
***
Cumhuriyet dönemi bunlara batıyor!..
Bütün kıyaslamalar cumhuriyet dönemiyle yapılıyor!..
“Biz daha iyisini, daha büyüğünü, daha güzelini, daha şatafatlısını yapıyoruz” böbürlenmesi!..
Şiştiler, şiştiler koca bir balon oldular, neredeyse uçacaklar!..
Bu kafileye şimdi Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de katıldı, cübbeli siyaset yapıyor!..
Soyadı gibi görmüyor!..
Hele cumhuriyetin ilk yıllarında yapılanlar hiç görmüyor!.. “Görmez” soyadı tam da ona yakışıyor!..
Yorum Gönder