Başbakan Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na verdiği yanıt ağır...
Erdoğan, ne diyor CHP liderine:
“Zalim ile mazlum, katil ile maktul, haklı ile haksız arasında ayrım yapmayan bir siyasi tutum insani ve ahlaki değildir. CHP yönetimi bu insani ve ahlaki zaaf ile maluldür.”
Bugün başta CHP olmak üzere tüm siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, aklı başında olan herkes Suriye’de baskıcı bir rejimin olduğunu, çocukları katlettiğini biliyor.
Orada bir iç savaş var ve kan gövdeyi götürüyor...
Tüm bunlar olurken, Özgür Suriye Ordusu içinde köktendincilerin ve özellikle bunların içinde El Kaide militanlarının olduğunu da biliyor.
Kimse kimseyi kandırmasın...
Türkiye-Suriye sınırı bir yolgeçen hanına döndü.
Kimin girip kimin çıktığı belli değil...
İstihbarat örgütleri bölgede cirit atıyor, “muhalif” olarak adlandırılan isyancıların Hatay’dan Suriye’ye silah geçirdiği, Türkiye’deki İslamcı yazarlar tarafından açık açık dillendiriliyor.
Peki, Türk kökenli El Kaide militanlarının Halep’te işi ne, onlar oraya nasıl geçti?
Bakıyorum hiçbir AKP sözcüsü bu konuya değinmiyor.
***
Karanlığın içinde kendi yaşamımızı altüst eden PKK terörünü yaşıyoruz.
Bu dayanıksız gecelerin içinde çatışma haberleri aldığımızda yüreğimize bir kor düşüyor.
Çocuksu bir yüzün inceliğini düşünürken Gaziantep’te ölen bebeler, bir maganda kurşunuyla İzmir Karabağlar’da sırtından vurularak ölen altı yaşındaki Umut Ceylan’ı unutuyoruz.
Umut’un annesinin ve babasının çığlıkları acılı bir bulut gibi geçip gidiyor üstümüzden.
Gençlerimizin, bebelerimizin, askerlerimizin ölümüne alışkın bir toplum neden bu denli duyarsız oldu söyler misiniz?
İzmir’den Hakkâri’ye dek bu coğrafya bizim...
Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ı, Ermeni’si, Arap’ı, Sünni’si, Alevi’siyle.
Kimsenin “zalim rejime” destek verdiği falan yok!
Bu ülkede “savaş değil, barış istemek” zalim rejime destek olmak mı? Bu ülkede köktendinci terör örgütlerinin Hatay üzerinden Suriye’ye girip, Esad güçleriyle savaşıp akşam Türkiye’ye dönmesini yazmak, söylemek suç mu?
***
Suriye’de gazeteciler Cüneyt ve Bashar’ı kaçıran Esad’ın askerleri...
Genç meslektaşım Cüneyt’in görüntülerini televizyondan izledim. Eline silah vermişler. O genç meslektaşımın silah değil kamera taşıdığına inanıyorum.
Baskıcı rejimler acımasızdır...
Bunu da biliyorum...
Bir an önce Cüneyt’in özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum.
Bunlar ayrı konu...
Burada önemli olan Türkiye’nin nasıl bir dış politika izlediği.
ABD emperyalizmi, BOP projesinin üçüncü ayağını Ortadoğu’da yaşama geçirmek için, başkanlık seçimlerini bekliyor.
Suriye’yi oyalama eylemi Türkiye’ye verilmiş. Tüm dünya bunu biliyor.
Üstelik, Mısır da öğrendi...
Türkiye’yi kan gölünün içine çekmek, böylece Ortadoğu’da hareket alanlarını genişletmek için PKK’yi ve PYD’yi daha saldırgan hale getirmek istiyorlar.
Bunu da başarıyorlar...
Şemdinli’de yaşananlar ve PKK’nin Gaziantep katliamı bunun en somut örneği.
TBMM ise tatilde... Olağanüstü toplanmıyor...
Ne diyeyim!
Yorum Gönder