Suriye’deki Müslümanlara ölüm kusan Haçlı adanmışı çok uluslu teröristler, karargah merkezlerini dünyaya duyurdu!
Nerede mi?
Hatay ilimizde…
Nasıl olur demeyin, kendine Özgür Suriye Ordusu diye adlandıran o çete bu durumu internetten ilan eti.
Evet bugün itibarı ile Suriye bağlamında var olan manzara şudur:
Suriye’yi vuran füze, silah ve mermiler Türkiye’den!
Teröristleri eğiten kamplar Türkiye’den!
Yiyecek, içecek, üniforma Türkiye’den!
Para Türkiye üzerinden!
İthal terörist toplanma merkezi Türkiye!
Ve en önemlisi ana karargah merkezi de Türkiye’de!
Söyleyin nedir bunun adı!
Örtülü olarak sürdürülen savaşın artık aleniyet kazanması değil mi?
Hiç lafı dolandırmayalım Tayyip Erdoğan artık Suriye’ye savaş ilan etmiştir.
Nitekim Beşar Esad da ilk defa önceki akşam bu durumu ortaya koyan açıklamalar yapmış ve Suriye’de akan kanların sorumlusu Türkiye demiştir.
Sakın ilan etmiş ise etmiş, ne olacak demeyin!
Savaş denilen şey kandır, ölümdür, yıkımdır!
Hele kutlu bir gerekçe yok ise salaklığın daniskasıdır!
Tamam Suriye’ye belki göz kestirebilirsiniz de, artık muhatap Beşar Esad değil, İran’dır, Rusya’dır ve hatta Çin’dir
Yoook bu ülkelerle iş şakaya gelmez!
Bir anda Türkiye’yi alt üst ederler.
Bırakın istihbarat operasyonlarını, Rusya doğal gaz vanasını bir haftalığına kapattığı an Türkiye bitmiştir.
Hal bu iken AKP iktidarı nasıl böyle bir gafletin içinde olur?
Yahu sen birkaç yüz PKK eşkıyasını bile aylardır Hakkari’den püskürtemezken, o devasa devletlere üstelik haklı bir gerekçe olmaksızın meydan okumak olacak şey mi?
Hem diyelim Beşar Esad düşürüldü, ne kazanacak Türkiye? Tersine kaybedecek, zira Büyük Kürdistan kurulacak!
Soruyorum Tayyip Erdoğan PKK belasına karşı adeta hiçbir şey yapmazken Beşar Esad için bu çırpınması ve seferberliği neden?
Ey Türkiye’yi yönetenler, bu tutumunuz gaflet ve dalalet değil, çok daha ötesidir ve gün gelir hesabı sorulur sizden!
***
Cemil Çiçek hortumdur, filler perde gerisinde!
Dün de yazdım, Cemil Çiçek duygularıyla hareket edecek çaylaklıkta bir isim değil!
Parlamentonun Deniz Baykal ile beraber en deneyimli ismi olan Cemil Çiçek’in yayınladığı o bildiri öyle alelacele kaleme alınmadı ve olayın perde arkaları var.
Hayır hadise şahsi ve nefsi bir çaba ya da tezahür hiç değil!
Peki ne midir?
Özellikle PKK ile Suriye bağlamında Tayyip Erdoğan’ın hırsları ya da çaresizliğinin ardında sürüklenmeye başlayan ve uçuruma doğru yol alan Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkılma hadisesidir.
Cemil Çiçek teşbihte hata olmasın sadece hortumdur, filler perde gerisindedir!
Fillerin adlandırılmasına girmiyorum ama dinlediğime göre Abdullah Gül’den tutun adına devlet denen pek çok merkez Cemil Bey’in bu teşebbüsünden haberdar.
Nitekim öyle olduğu içindir ki Tayyip Erdoğan, Çiçek’in bu çıkışına çıldırmış ve panik halindedir!
Önümüzdeki günlerde AKP’li bazı milletvekillerinden yeni toplu muhtıralar gelirse şaşırmayın!
***
Milli Merkez’de yeni bir oluşum
Andy-Ar kamuoyu araştırma şirketi geçen hafta kapsamlı bir araştırma yapmış.
Buna göre Türk halkının neredeyse yarıya yakını yeni bir parti ya da oluşum diyor.
Evet araştırmanın sonucuna göre halkın yüzde 60.4′ü oy vereceğim parti yok noktasında.
Peki bu araştırma sağlıklı mı diye sorarsanız vereceğimiz cevap, Andy-Ar’ın son seçimi en iyi tahmin eden kurum olmasıdır.
Bu araştırmanın okuması şudur:
Halk AKP’den kurtulmak istiyor lakin gideceği siyasi adres yok.
CHP ile MHP’yi asla alternatif olarak görmüyor.
Peki olması gereken ne midir?
Milli Merkez’de yani Atatürk ekseninde toplanmaktır.
Amblem taassuba girmeksizin Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti çizgisinde olan herkes bu birliğe katılmalıdır.
Artık söz konusu olan vatanın birliği olduğu için teferruatlar önemsenmemelidir.
***
Kalpazanlık mı, darbeye teşebbüs mü?
Duydunuz mu Orgeneral İbrahim Fırtına’nın adı verilen okuldan geri alınıyor!
Niye mi?
Balyoz davasında darbeye teşebbüs iddiasıyla yargılandığı için!
İyi ama mahkeme hükmünü vermedi ki!
Yani Fırtına Paşa’nın suçlu olup olmadığı meçhul.
Hukukta masumiyet karinesi olduğuna göre Paşa’yı suçlu ilan etmek sadece hukuka değil, ahlaka da mugayir bir tutum!
Ayıca Milli Eğitim Bakanı’nın bu tavrı mahkemeyi yönlendirmek olmuyor mu?
Eğer hadise açılan dava ise bu ülkenin Başbakan’ının kalpazanlık dosyası raftadır. Tayyip Erdoğan ismi her gün bir yerlere mesela son olarak benim Rize’deki üniversiteye verildi.
Yoksa kalpazanlık suç iddiası, darbeye teşebbüs iddiasından daha mı şerefli bir suç!
Söz konusu edilen dosya ya da ithamlar ise her şey ortadadır!
Ahh Fırtına Paşam keşke kalpazanlık dosyan olsaydı da, ismin okuldan alınmasaydı!
Yorum Gönder