Yasadışı telefon ve ortam dinlemeleri Türkiye’nin gündeminden hiç düşmez. Bakanlar da, Danıştay Başkanı da telefonlarının dinlendiğini söylüyor, arkasından da “dinlerlerse dinlesinler” açıklamasını yapıyorlar. Bazı milletvekilleri telefonlarının yasadışı dinlendiğini sıkça gündeme getiriyor da “yok böyle bir şey” diyen yetkili çıkmıyor. Çünkü, “yok böyle bir şey” diyecek olan da telefonlarının dinlendiği kuşkusunu taşıyor.
Bölücü terör örgütünün Gaziantep’te 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan eyleminden birkaç gün önce Gaziantep Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ümit Önal’ın görevden alındığını öğrendik. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, konuyu daha ileriye götürdü, “Gaziantep Emniyet İstihbarat Şube Müdürü ile MİT Bölge Başkanı böyle kritik bir dönemde neden görevden alındı?” diye sordu. Böylece, MİT Bölge Müdürünün de, kanlı saldırı öncesinde görevden alındığı anlaşıldı. Biz de, yalnız onların değil, Emniyet İstihbarat Dairesi’nde de görevden alınanlar olduğunu duyurduk.
Bakanın konuşmaları kime verildi?
Yeniden Gaziantep’e dönelim. Bakan Fatma Şahin’in telefonlarının dinlendiği konusunda yaygın iddialar var. Belki doğrudan bakan dinlenmemiş olabilir ama hakkında dinleme kararı alınan yerel siyasetçi dinlenirken, bakanla konuşmaları da kayda alınmıştır.
Bakanın dinlenen konuşmaları kimin işine yarar? Aynı siyasi parti içinde yer alan rakiplerinin… Peki, görev ve yetkilerini aşıp bu dinlemeler rakip siyasetçiye verilebilir mi? Verilebilir. Bu çalışmalar her ne kadar gizli yapılsa bile bu konuda bakana bilgi veren olmuş mudur? Olmazsa, Fatma Şahin’in bu konuda Ankara’da görevli üst düzey Emniyet yetkilisine durumu anlatıp, o kişinin tayin dönemi olmamasına rağmen görev yerini değiştirmesini niçin istesin?
Tabii bu durum mümkün olduğunca dışa vurulmadı. Bugün o bakanın telefon konuşmasını başka bir siyasetçiye servis edenlerin, servis ettikleri siyasetçiyi de dinleyip onunla ilgili arşiv oluşturmadığını kimse iddia edemez. Dinleyenler kim? İşte burada kimseyi suçlamıyor, hedef almıyoruz. Ancak, bu değişikliklerin altındaki neden neyse o zaman açıklanmalı ki, görev yeri değiştirilenler zan altında kalmasın.
Cezaevindeki komutanları kim dinledi?
Yasadışı dinlemeler çığırından çıkmış durumda. Hasdal Askeri Cezaevinde bulundukları dönemde Tuğamiral Cem Aziz çakmak ve Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar’a ait olduğu öne sürülen ve cezaevi telefonundan yaptığı konuşmaları internet sitelerine düşmüştü. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, “Askeri bölgede yapıldığı anlaşılan bu konuşmaları kim dinliyor, bunlar nasıl basına sızıyor?” diye sordu. Tabii ki bu soruya Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz cevap vermedi.
Peki, yasadışı dinlemeleri kim yapıyor, bunları kim servis ediyor ve askeri bölgedeki konuşmalar nasıl elde ediliyor? Bunun bir bilenleri vardır. 3. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı iki komutanın dinlenmesiyle ilgili 2012/453 ve 2012/437 dosya numaralarıyla soruşturma başlatmıştı. Ancak, o soruşturma hiç bitmediği gibi dinleyenlerin ortaya çıkarılmasından çok, komutanların niçin bu konuşmaları yaptığının üzerinde durulduğunu öğreniyoruz. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı da 2012/243 esas numaralı dosya ile Çakmak hakkında ayrı bir soruşturma yürütüyor.
Önce MİTGES oldu sonra SİB
Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Başkanlığı’nın Genelkurmay Başkanlığı’ndan alınması özellikle düştüğü ya da Suriye tarafından düşürüldüğü bile hala bilinmeyen uçağımızın arandığı günlerde konuyu bilen uzmanlar tarafından hayli eleştirildi. 21 Kasım 2011’de Genelkurmay Başkanlığı ile MİT Müsteşarlığı arasında imzalanan protokolle GES’in, MİT’e devri öngörüldü. GES’in başında bulunan generalin, adı “Fethullahçı Emniyetçiler” listesinin 15. sırasında yer alan, emekli olduktan sonra MİT’e önemli göreve getirilen emekli başkomisere bağlı olması ise bürokratik geleneklere ve hiyerarşiye uymadığı da eleştiri konuları arasında yer aldı.
GES Komutanlığı’nın MİT’e devrine ilişkin protokol uyarınca GES’in adı 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren “MİTGES Başkanlığı” oldu. Bu başkanlığın adından Genelkurmay’ı çıkartmak için yeni bir organizasyon şeması hazırlandı ve 15 Mayıs 2012 tarihinden itibaren de “Sinyal İstihbarat Başkanlığı” yani SİB oldu.
Bunu Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın sorusuna verdiği cevaptan öğreniyoruz ki istihbarat dünyasına SİB katılmış. Oran, takip ettiği bu konu için: “Gitti GES geldi SİB. GES Komutanlığı'nın Genelkurmay'a bağlı olduğu dönemde tüm Ortadoğu, Karadeniz ve Yakın Asya için ne kadar etkili olduğunu herkes biliyor. Umarım MİT'in elinde de bu birim etkili biçimde, muhalifleri, öğrencileri, işçileri, CHP'yi takip etmek için değil ulusal çıkarlarımız için kullanılır.”
SİB’imiz, hayırlı olsun…
Yorum Gönder