Gaziantep olayında yeni skandallar - Saygı Öztürk
Gaziantep’te 9 kişinin ölümünden sonra AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın, istihbarat ulaşmasına rağmen, bunun gizlendiğine ilişkin iddiası ortalığı allak-bullak etmeliydi. Bu, kaynayıp gitti…
AKP milletvekili olması nedeniyle Şamil Tayyar’a Devlet içinden bazı özel bilgilerin gelebilir. Açıkçası, Tayyar’a bu bilgi resmi görevliler tarafından ulaştırılmıştır. Ancak, Devlet içinde bu bilgilere sahip olanların kendi aralarında da kıyasıya bir mücadele olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.
Şube müdürünün alınışı
Hemen belirtelim, Gaziantep İstihbarat Şube Müdürü Ümit Önal, Tayyar’ın telefonlarını dinlettiği ya da Gaziantep’te 9 kişinin bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle görevden alınmadı. Görev yerinin değiştirilmesi isteği doğrudan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nın istemiyle yapıldı ve bu iki olayın dışındaki bazı konular yer değiştirmesinin gerekçesiydi.
Ancak, bu gidiş en azından Şamil Tayyar’ı rahatlatmış, gücünü göstermesini sağlamıştır. Ne yazık ki kamu görevlileri bazen haksızlıklara, iftiralara uğrayabiliyor, siyasetçi istediği için görev yerleri değiştiriliyor. Hatay’ın Dörtyol İlçesinde görevli Komiser Yardımcısı Murat Emer, ilçe emniyet müdürlüğünü adeta basan AKP milletvekilinin oğluna “Sen benim polisime hakaret edemezsin” dediği için Hatay’ın başka bir ilçesine sürgüne gönderilmedi mi?
Vali: İstihbarat olsaydı…
Şamil Tayyar, yalnız istihbarat şube müdürünün değil, Gaziantep Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz’un da görevden alınmasını istiyor. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nden Şamil Tayyar şikayetçi olduğuna göre, AKP içinden başkaları da bu kişilerden memnundur. İşte güçler savaşı yaşanıyor. Emniyet içinden farklı bilgiler siyasetçilere “malzeme” olarak taşınıyor.
Dün Gaziantep Valisi Erdal Ata’ya, bombalı saldırı yapılacağına ilişkin duyumları olup olmadığını sordum. Vali, “Böyle bir istihbarat ulaşmış olsa mutlaka gereği yapılırdı” dedi. Ancak, benim konuştuğum bir başka kaynak da, terör örgütünün eylemlerinin beklendiğini ancak bunun nokta olarak bilinmediğini söyledi. İstihbarat olabilir ama eğer Gaziantep adı geçmiyorsa, “yok” denilebildiği gibi, ismi geçmese bile bu duyumu Gaziantep’i de içine alacak şekilde yorumlamak da mümkün.
Çok ağır bir ithamla karşı karşıya bulunan Gaziantep Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz, önceki İstihbarat Şube Müdürü Ümit Önal, Tayyar’ın iddialarından sonra ne der, ne söyler herhalde bunu mahkeme belgelerinden öğrenebileceğiz…
Yeni bir skandal daha
Bombalı saldırı ile ilgili soruşturma Gaziantep Başsavcısı Mustafa Peker tarafından bizzat yürütülüyor. Olayın olduğu gün bayram izninde olan Başsavcı, aynı gece Gaziantep’e döndü. Önceki görev yeri Batman Başsavcılığı nedeniyle terör konularında uzman olan Peker, soruşturmanın en kritik aşamasında darbe yedi.
Görevleri olmamalarına rağmen, birileri soruşturmayla ilgili bazı bilgileri basına sızdırdı. Bu durum soruşturmayı önemli ölçüde sekteye uğrattı ve olayın kilit ismi olan terörist şu ana kadar yakalanamadı.
Belirtelim, soruşturma ile ilgili önemli bilgiler derlenirken, bazı skandallar da ortaya çıkıyor. Olayın kilit isimlerinden olduğu gerekçesiyle tutuklanan öğretmen M.H’nin, eşi nerede çalışıyor dersiniz? Öğretmenin suçlu olup olmadığına kuşkusuz yargı karar verecektir. Ama, eşinin Diyarbakır’ın bir ilçesinde Kaymakamlık yazıişleri müdürü olarak görev yaptığını da belirtmiş olalım. Sonra da, “Devlete ait gizli bilgiler nasıl sızıyor?” diye soruyoruz. Teröriste yardımla suçlanan kişinin eşinin elinden, Devlete ait en gizli yazışmalar geçiyor. Daha neyi araştırıyoruz?
Olayla ilgili olarak 2 kişi tutuklandı, 5 kişinin sorgusu sürüyor. Sorgulananlardan ikisinin bombalı eylemi gerçekleştiren “Firaz” kod adlı Murat Filiz’in iki kardeşi. Eylem öncesi yol boyunca izlenen kameralarda, bombalı aracın geçişi ile gözaltında olanların arka arkaya geçişleri dikkat çekiyor. Daha önemli bir görüntü ise Mersin’de bir lokantada bulundu. Teröristle birlikte yemek yiyenler arasında tutuklanan da, sorgusu sürenler de var. Açıkçası, Gaziantep C.Başsavcılığı, tüm olumsuzluklara rağmen olayı önemli bir noktaya taşıdı ve gelinen nokta Çarşamba günü yazılı olarak kamuoyuna açıklanacak.
Polis sordu: Camiye niçin gelemediniz?
Onur Fikret Aker, eşi Duygu, kızları Almina Melisa Aker ve Sevgi İnanç’ın dayıları Abdullah Kılıç, camiye, mezarlığa nasıl alınmadıklarını ayrıntılı olarak SÖZCÜ’ye anlatmıştı. Dün, evine polis geldi, gazetedeki sözlerinin doğru olup olmadığını sordu. “Eksiği var, fazlası yok” dedi. Vali Erdal Ata ise Aker ve İnanç ailesinin birinci derecedeki yakınlarının cenazede olduğunu, kendilerine her türlü kolaylığın gösterildiğini söyledi. Biz her iki tarafın da sözlerini aktarmayı sorumlu gazetecilik anlayışı olarak görüyoruz.
Dileriz, Gaziantep’te yaşanan bombalı saldırı ve ailelere yaşatılan cami eziyeti bir daha yaşanmaz…
Yorum Gönder