***
23 Temmuz’dan bu yana Hakkâri-Şemdinli’de PKK bastırıyor. Çatışmalar sürüyor. PKK Dış İlişkiler Sözcüsü Ahmet Deniz çatışmalar hakkında şu açıklamayı yapıyor:
“Birkaç gün içinde ilçelerde kaymakamlık, askeri birimler, Emniyet birimleri ve kamu kuruluşlarını ele geçirip bazı ilçelerde yönetime el koyacağız!”
CHP milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırları içinde kalan bu bölgede, iki haftayı aşan bir süredir durmayan çatışmaları incelemek üzere Derecik’e gitmek istediler.
Kaymakam “yaşamsal tehlike var” gerekçesiyle gitmelerini engelledi. CHP milletvekilleri kaymakama “beyaz bayrak” çekip “tüm sorumluluğu üzerlerine alarak” yine de gitmek istediklerini bildirdiler.
“Teslimiyet” anlamına gelen “beyaz bayrak” taşıma önerisine karşın yine de gidemediler! Yöredeki yedi bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı. Çünkü Şemdinli - Dağlıca yolu PKK’nin denetimine geçmiş durumda… Gelen haberlerde bu yörelerin “kurtarılmış bölge” olduğu bildiriliyor. Kimden kurtarılmış bölge? Elbette Türkiye Cumhuriyeti’nden!
***
Olayları TC’nin 1 numarası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şöyle değerlendiriyor: “Telin ediyorum… Terör bitecektir… Milletimizin birliğini, halkın huzurunu hedef alan teröristler, en ağır şekilde karşılığını bulacaktır…” Yani, caktur… cuktur…
Sonrasında ekliyor: “Şehit aileleriyle bir araya geldiğimde gerçekten söyleyecek söz bulamıyorum!” Bu bir aczin ifadesi değil mi?
Müstakbel 1 numara adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ne diyor? “Operasyonlar sürüyor… PKK’nin ipini elinde tutan canilere ve düşman ülkelere haddini bildirecek güçteyiz…” Operasyonlar kaç yıldır sürüyor? Sonuç ne?
“Operasyon” devam ediyormuş. Ama bu sözlerin söylendiği pazartesi günü Diyarbakır’dan gelen bir haberde “PKK’nin operasyonunun” sürdüğü bildiriliyor. Lice-Bingöl karayolunu kesen PKK’liler, bir otobüsü durdurup Trabzon’a izinli giden üç askeri indirip kaçırdılar.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay: “Saldırıyı kınıyorum. Terörle mücadelede kararlılığımız sürecektir…” Cektür… cuktur… Kınanıyor mu, kına mı yakılıyor anlayan varsa beri gelsin!
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç: “Hükümetimiz, güvenlik güçlerimiz terörle mücadeleye azimle devam ediyor.” Bu sözler Hakkâri dağlarında yankılanıyor… Yoooor…. Yooooor.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz: “Terörle mücadelemiz çok iyi gidiyor!” Kızılcahamam’da “Şehit Ağacı”nda künye asacak yer kalmadığına göre demek ki mücadele iyi gidiyor! Tahtaya vurun nazar değmesin…
***
Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve bazı bakanlar Ankara Kocatepe Camisi’nde bir şehidin cenaze namazında boy gösterdiler. Âdet olduğu üzere dualar okunduktan sonra imam, namaza katılanlara “Hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye sordu.
Cemaat her zamanki gibi “Ediyoruz…” yanıtı verdi. Bir de o ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutlardaki 7 bin 308 şehide ve yakınlarına “Siz bu kişilere hakkınızı helal ediyor musunuz” diye sorun bakalım… Acaba yanıtları nasıl olur, diye hiç düşündünüz mü?
***
PKK Kandil’de zevkten dört köşe… 68 general ve amiral kodeste… Bunların 40’ı da emekli edildi… Nev York Times gazetesi ne diyor bu duruma? “Hükümet orduyu evcilleştirmenin son adımını attı…”
AKP “operasyonu” sürüyor…
Bir an düşünün Irak Dışişleri Bakanı Türkiye’ye gelse, hükümet üyeleri ile değil de Diyarbakır’da “Kürdistan Bölgesi Yönetimi Başkanı” Bay Falanca Filanca ile Kuzey Suriye’de iktidar boşluğunu doldurup “Büyük Kürdistan’ı” gerçekleştirmek için yöreye yerleşen PKK uzantısı Kürtler sorununu görüşse, Ankara’nın tepkisi ne olur?
Şimdi soruyu tersine çevirelim! Türk Dışişleri Bakanı Büyükelçi Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük’e giderek “Kürdistan Bölgesi Yönetimi Başkanı” Mesud Barzani ile görüşmesine Bağdat nasıl tepki gösterir?
Bağdat anında, Ankara’ya “kınama notası” vermekle kalmadı, Irak’a geldiğinde “Davutoğlu’nun tutuklanacağını” da açıkladı. Anlaşılan Dışişleri Bakanımız Bağdat’taki yasal Irak yönetimini değil de Kuzey Irak’taki “Kürdistan Bölgesi Yönetimi Başkanını” yasal olarak tanımayı yeğliyor!
Türk halkının özgürlüğünün, demokratik haklarının “rehini” olarak “Silivri temerküz kapımda” 1252 gündür tutuklusun. Ulusal iradenin İzmir temsilcilik sorumluluğunu da demokrasi adına 424 gündür engelliyorlar. Türk siyasal tarihinde seçkin bir yerin olacak.
Yarım yüzyılı aşan yaşamında bugün doğum gününü bu koşullar altında kutlaman Türkiye Cumhuriyeti yasalarına ters düşüyor. Hücrenin penceresi dışında güneş iyi günler için de doğacak.
Sevgiler Balbay…
Özür…
Geçen yıl bu aylarda başkent Ankara’nın Çankaya’sının önemli caddelerinden Hoşdere, delik deşik edildi, altyapı yenilenirken sıkça elektrik, su, doğalgaz kesilmeleri yaşandı. Sonra asfaltlandı…
Bir de baktık bu yıl aynı cadde, aynı noktalarda yine altyapı çalışmaları için delik deşik ediliyor. Geçen yıl eksik yapılan işten sonra yine elektrik, su, doğalgaz kesintilerini yaşıyoruz.
Bu kez pazartesi günü öğleyin 12’de her zamanki gibi önceden haber vermeden elektrikler kesildi. Gece 10.30’a kadar karanlıkta kaldık. Bilgisayarımıza bağlı güç kaynağı da bir saat sonra bayıldı kaldı. Bu nedenle dün yazımızı okuyamadınız. Özür dilerim…
Başkent Büyükşehir Belediyesi’nin parası bol olmalı ki, şimdi caddede yeniden asfaltlama çalışmaları yapılıyor!
Yorum Gönder