PKK, bağımız Kürdistan hedefinde vites büyüttü ve alan hakimiyeti diyor!Hakkari’den gelen son şehit haberleri ile Şemdinli’de iki haftadır süren kalkışma hem bayrak dikme, hem de bunun küresel ilanı içindir!
Tablo bu denli vahameti çağrıştırırken, Tayyip Erdoğan öldürülen terörist sayısının askerden fazla olduğunu söyleyerek yani ölü sayıcılığı ile gelinen dehşet noktayı milletten gizlemeye çalışıyor!
Şuraya bakar mısınız, Türkiye pardon AKP iktidarının PKK ile mücadele dış dünyada tek partneri Büyük Kürdistan’ın reisi olmak isteyen Kandil hamisi peşmerge Barzani’dir!
Bir diğer tuhaflık, PKK Türkiye’den parça koparmak adına, vur-kaç yapmaksızın askerimizle haftalardır göğüs-göğüse vuruşurken, Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı takviyeyi Şemdinli ya da Hakkari’ye değil, Suriye sınırına yapıyor!
Evet, Türkiye’ye açık bir saldırı ve tecavüz varken, Tayyip
Erdoğan’ın derdi hala Beşar Esad’tır!
Ne olur söyleyin, bu şekilde bu ülkenin bütünlüğü korunabilir mi?
Şayet bu ülke bölünürse, sadece Tayyip Erdoğan değil, ona dolgu malzemesi olan ve meşruiyet bahşeden, işbirlikçi Orgeneraller de aynı ölçüde sorumlu olacaktır!
Sakın ne yapsınlar demeyin, merhum Necip Torumtay örneğini hatırlayın!
Bir tanesi bu tabloya yani BOP bağlamındaki Suriye politikası rezaletine ünifomasını feda ederek itiraz etmiş midir?
Bu orgeneraller sadece Şemdinli ve Suriye hadiselerinde değil, kendi silah arkadaşlarının kalemini kırmada bile işbirlikçi oldular!
Evet, bu Orgeneraller tarafından oluşturulan Yüksek Askeri Şura, masumiyet karinesini hiçe sayarak Türk Ordusunun her biri Güneydoğu kahramanı olan Atatürkçü generallerini Tayyip Erdoğan ve Pentegon istiyor diye tasfiye etmiştir!
Soruyorum, kendi astlarının hukukunu koruyamayana komutan denir mi? Denilemezse, Necdet Özel hala o makamda nasıl oturuyor! İşte Işık Koşaner, iki yıl daha süresi varken bu sebepten ötürü koltuğunu elinin tersi ile itmedi mi?
Ayrıca, Güneydoğu’da ülke için vuruşmanın terör faaliyeti olarak görülüp ceza kesildiği bir iklimde, hangi subay ve general bundan böyle şevk içinde PKK ile vuruşabilir?
Ben Tayyip Erdoğan’a kızmıyorum, o işini yapıyor. Ama o işbirlikçiler yok mu!
***
Defedin bu şerefsizleri!
Bir değil iki değil!
Neredeyse her hafta bir isyan ve kargaşa!
Suriye’den ithal edilen isyancılardan (!) söz ediyorum!
Önce bayrağımızı indirip, halkımızla polisimize saldırdılar derken önceki gün şehre yürüyüp ortalığı savaş alanına çevirdiler!
Nerede mi?
Kilis’de!
Gazete ve televizyonların gizleyip sansürlediği olay şöyle oldu:
AKP iktidarı, “parasız eğitim istiyoruz” diyen çocuklarımızı hapse atarken, bu çakal sürüsüne Türkiye’nin bütçesinden harçlık yani para verdi!
Parayı alan bu alçaklar güruhu, Kilis’teki marketlere hücum etti!
AKP’den aldıkları harçlıkları, alış verişlerine yetmeyince marketleri yağmalamaya başladılar!
Polis, müdahale edince de çatışmaya başladılar!
Hem ne çatışma!
Parke taşları sökülüp güvenlik güçlerimizin üstün atıldı!
Kilisli iki okurumdan dinlediklerime göre hadise tam bir isyan görüntüsüydü!
Çok sayıda polisin kafası atılan taşlarla yarıldı!
Güvenlik güçleri, bu eşkiya güruhunu toparlayıp Emniyet’e götürdü ve işlemlere başlamışken Ankara’dan bir telefon:
-Derhal serbest bırakın o özgürlük savaşçılarını!
Bu kepazeliğe yorumu size bırakıyorum!
***
Camileri de kirletiyorlar!
Camiler dincilerin propoganda arenası değil, Allah’ın evidir!
Hal bu iken, AKP iktidarı fütursuzluğunu sürdürüyor!
Üzülerek söylüyorum, camiler bazı bölgelerde, Hizbullah’ın toplanma merkezi, bazı yörelerde ise AKP’nin propaganda ofisi haline dönüştürülmüştür.
Buna paralel olarak, pek çok cami görevlisi AKP’nin sözcüsü konumundadır. Taşımalı eğitim ile öğretmenlerden temizlenen köyler parti militanı olan bu cami imamlarına teslim edilmiştir.
Öyle olduğu için de, daha önce yazdığımız gibi vaiz ve hutbelerde imam hatip propagandaları yapılıyor.
Öyle ki, bu durum sosyal barışı bile tehdit etmeye başladı.
Son örnek Kastamonu’dan!
İl Özel İdaresi’nin 2013 bütçesi görüşülürken, MHP’li üye Mehmet Tekkeşin Cuma hutbesinde yapılan imam hatip propagandasını eleştirince tartışma ve kavga çıkmıştır.
Her şeyimizi kirlettin, şimdi sıra camiye mi ay AKP!
***
Başbabakan’dan Bahçeli’ye üç kere aferim!
Tayyip Erdoğan’dan önceki akşam ismi zikredilerek üç kere aferim alan Devlet Bahçeli’ye neden MHP müdürü dediğimi umarım kavramışsınızdır!
Artık Tayyip Erdoğan bile Devlet Bahçeli’nin AKP ve politikalarının stepnesi olduğunu saklamıyor!
Suriye konusundan, Kürt meselesi ve seçimleri erkene almaya kadar Bahçeli, Tayyip Erdoğan’ın bir dediğini iki etmiyor ki bunu Başbakan TV’de canlı yayında açıkladı!
Sorarım size, böyle birinden muhalefet önderi ve hele hele MHP gibi bir partiye lider olur mu?
Gelelim Başbakan’ın ATV’de ettiği diğer sözlere:
Tayyip Erdoğan’ın, PKK terörünün sorumlusu olarak medyayı ilan etmesi tam bir karar mizahtır. Yahu, medya dediğinin yüzde 90′ı sana iman etmiş, hala nasıl şikayet edersin!
Garabet bir başka sözü de, “Bazı Belediyeleri PKK yönetiyor” ifadesidir!
Sormazlar mı adama, madem öyle o PKK’lı başkanı niye görevden almıyorsun?
Keza Cumhurbaşkanı basın danışmanı Ahmet Sever’in, Abdullah Gül’den izinsiz konuşamayacağını bile bile şahsen hedef alması ve sonrasında Gül için kardeşten öteyiz demesi bütün milletle dalga geçmek değil mi?
Yorum Gönder